Buna göre; geriye etkili fesih koşullarını aşar şekilde inşaat oranının %90'ın üstünde çıkması halinde ileriye etkili fesih ve tasfiye hususları gündeme gelebileceğinden, yükleniciye düşüp de üçüncü kişilere devredilen taşınmazların tamamının arsa sahibine geri dönmesi söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle inşaatın son tamamlanma durumunun tespiti önem arz etmektedir. Mahkemece "dava konusu bağımsız bölümlerdeki inşai faaliyetlerin durdurulması" yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, tedbir istek tarihinde delil tespiti niteliğinde keşif yapılmak suretiyle inşaat tamamlanma oranının son durumu belirlenerek, olası geriye ve/veya ileriye etkili fesih koşulları da irdelenip, ihtiyati tedbir isteğinin buna göre değerlendirilmesi gerekirken, doğrudan inşaatların durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi doğru olmamıştır....
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu tanzim eden bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile feshedilemeyen 10 günlük süre ile sınırlı olarak sözleşmenin 26.2 maddesine göre davacı iş sahibinin isteyebileceği cezai şart alacağı hesaplanıp, bulunacak miktarın davalı yüklenici iş ortaklığının hakettiği iş bedelinden mahsup edilmesi; yine bir ve iki nolu ara hakedişleri itirazsız imzalayan yüklenicinin, sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi''nin 40. maddesi gereğince hakedişleri ve hakedişlerden yapılan gecikme cezası kesintilerini olduğu gibi kabul etmiş sayılacağından, birinci ve ikinci hakedişte iş sahibince yapılan toplam 45.486,00 TL kesintinin de yüklenici alacağından düşülmesi sureti ile hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, sözleşmenin 26. maddesi ve sözleşmenin eki olarak kabul edilip, delil sözleşmesi niteliğinde olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi''nin 40. maddesindeki düzenlemeler gözetilmeksizin, eksik ve hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne...
Mahkemece, iddia, savunma ve alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; yüklenicinin binayı eksik olarak bıraktığı, bilirkişi raporlarında eksikliklerin giderilmesi için verilen rakamların birbirlerine çok yakın olduğu, en son alınan 12.08.2013 tarihli raporun esas alındığı, yapının fiziki durumu dikkate alındığında sözleşmenin ileriye dönük olarak feshinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin ileriye etkili feshine, 100.416,00 TL eksik iş bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir....
8 olarak belirlendiği, yapı kullanma izin belgelerinin karardan önce alındığı dikkate alındığında iş sahibi olan davacının kabulden kaçınabileceği derecede kusurlu ve sözleşme koşullarına aykırı olmadığı ve sözleşmenin geriye etkili feshi koşulları mevcut olmadığı, buna bağlı olarak yolsuz tescil sebebiyle tapu iptal ve tescil isteminin yasal şartlarının bulunmadığı, davacının asıl ve birleşen davadaki taleplerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu görülmekle hükme esas alınan bilirkişi raporunun davacının taleplerinin değerlendirilmesi açısından yeterli ve denetlenebilir olduğu, ayrıca davacı arsa sahibinin gecikme ve ayıplı eksik imalat yönünden talep hakkının saklı tutulduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Asıl davayı açan yüklenici inşaatı tamamladığını ileri sürerek inşaatta mevcut 2, 16, 4, 7 ve 8 nolu dairelerin tapusunun iptâli ile adına tescilini, eksik bırakılan işlere karşılık 139 milyar liranın davalılara ödenerek birlikte ifa yapılmasını, tapu iptâl ve tescil istemi kabul edilmediği takdirde ise 520.300,00 TL imalât bedelinin davalılardan reeskont faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davayı açan arsa sahipleri ise gecikme nedeniyle kira alacakları ile tamamlanan vs. masrafların yükleniciden tahsilini talep ve dava etmişler, mahkemece asıl davada 264.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle davalı arsa sahiplerinden birleşen davada 10.000,00 TL kira tazminatının yükleniciden tahsiline karar verilmiş, her iki davadaki diğer talepler reddedilmiştir....
İzin kararının hüküm fıkrasında da, eksik ve ayıplı iş kalemleri ve diğer borç ve masrafların her birinin tahmini masrafları tek tek gösterilir. Genel nitelikli yetki ve izin verilemez. Mahkemece, infazda tereddüde yol açmamak için nama ifasına izin ve yetki verilen iş ve işlemlerin hüküm fıkrasında tek tek belirtilip gösterilmesi veya bu nitelikte olduğu denetim sonucu anlaşılacak infazı mümkün hüküm kurulması ve nama ifa için belirlenen giderlerin ne suretle karşılanacağının da gösterilmesi gerekir. Bu giderler yükleniciye kalacak bağımsız bölümün satışı suretiyle karşılanacak ise, satışına izin verilecek bağımsız bölümün hükme en yakın tarih itibariyle rayiç değeri belirlenip, bu değerden düşük olmamak suretiyle satışına izin verilmesi gerekir. Ayrıca arsa sahiplerince nama ifa kapsamında talep edilen eksik-ayıplı işler vs. masrafların da hükme en yakın tarih itibariyle serbest piyasa rayiçleri dikkate alınmak suretiyle tespiti gerekmektedir....
Taraflar arasındaki sözleşmenin ileri etkili feshi, cezai şart alacağı ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Noterliğinin 13.07.2007 tarih ve ... yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı İnşaat Sözleşmesi" nin VE ana sözleşmenin kısmi feshine dair Silivri ... Noterliğinin 13.07.2009 tarih ve ... yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Fesih Sözleşmesi"nin ileriye dönük feshi ile tasfiyesini, talepleri doğrultusunda zararlarımızın karşılanması için bakiye daireleri verme yükümlülüğünün kaldırılmasını veya daireleri satarak zararımızı karşılama yetkisi verilmesini, ilk açtığı dava Silivri ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile görülmekte olup birleştirme talebi olduğunu belirterek sözleşmeden kaynaklı tüm cezai ve tazminat haklarımız saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zararı giderilerek ileriye etkili olarak feshi ile tasfiyesini Silivri ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .....
Bütün bunlardan sonra mahkemece yapılması gereken iş; öncelikle davacılardan Gürsel'e dayandığı yazılı temlik sözleşmelerini dosyaya vermek üzere uygun bir süre tanımak, yapıya iskan raporu (oturma izni) alındığı gözetilerek dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu yapıda kat irtifakı kurulmamışsa yerinde keşif yapmak ve bilirkişiden rapor almak suretiyle binada kat irtifakı kurulacakmış gibi bağımsız bölümlere özgülenecek arsa paylarını bilirkişilere hesap ettirmek, davalılar hakkındaki sözleşme ileriye etkili feshedildiğinden feshin tasfiyesinde yükleniciye düşecek arsa payını onun temlik ettiği üçüncü kişi adına tescil etmek olmalıdır. Bütün bu yönler üzerinde durulmaksızın ve feshin ileriye etkili yapıldığı gözden kaçırılarak davacılar Gürsel ve Adem'in davalarının eksik inceleme ve araştırmayla reddedilmiş olması bozmayı gerektirir....
Şti arasında düzenlenen 02.12.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 25.02.2010 tarihli ek sözleşme ve 13.01.2010 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi içerikli daire karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin mevcut olduğunu, davalı yüklenicinin kendisine isabet eden daireleri davalılara ve dava dışı kişilere sattığını ancak inşaatı tamamlamadan işi terkettiğini, yüklenici ile davacılar arasındaki sözleşmenin ileriye dönük olarak feshi ve davalı yüklenici ile diğer davalılar arasındaki alım satım sözleşmelerinin yüklenicinin henüz haketmediği daireler gözönüne alınarak feshi ile davalılar ..., ..., ..., ... ve ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile bağımsız bölümlerin davacılar adına tesciline ayrıca sözleşmenin ileriye dönük olarak feshi nedeni ile davacıların uğradığı zararlar karşılığı fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 5.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalı müteahhit şirketten tahsiline ve davalıların 13 ve 15 no.lu bağımsız bölümü satın alırken ....