Şti arasında düzenlenen 02.12.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 25.02.2010 tarihli ek sözleşme ve 13.01.2010 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi içerikli daire karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin mevcut olduğunu, davalı yüklenicinin kendisine isabet eden daireleri davalılara ve dava dışı kişilere sattığını ancak inşaatı tamamlamadan işi terkettiğini, yüklenici ile davacılar arasındaki sözleşmenin ileriye dönük olarak feshi ve davalı yüklenici ile diğer davalılar arasındaki alım satım sözleşmelerinin yüklenicinin henüz haketmediği daireler gözönüne alınarak feshi ile davalılar ..., ..., ..., ... ve ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile bağımsız bölümlerin davacılar adına tesciline ayrıca sözleşmenin ileriye dönük olarak feshi nedeni ile davacıların uğradığı zararlar karşılığı fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 5.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalı müteahhit şirketten tahsiline ve davalıların 13 ve 15 no.lu bağımsız bölümü satın alırken ....
alacağı 100,00TL, fazla mesai alacağı 2.000,00TL, bayram tatili alacağı 500,00TL, zorunlu tasarruf katkı payı alacağı 200,00TL'nin tüm alacak kalemlerine ilişkin her alacak kalemine ayrı ayrı olmak üzere ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı alacağı 500,00TL, aylrıca gecikme zammı dışındaki alacaklarının iş aktinin feshi tarihinden itibaren işlemeye başlayacak bankalar arasında uygulanan en yüksek mevduat faizi ile gecikme zammı alacağının ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizii ile birlikte tahsili ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, bozmaya uygun ve ileriye etkili fesih nedeniyle yapılacak tasfiye işleminde yükleniciler ve arsa sahibine bırakılacak bağımsız bölümlerin miktarı, denetime elverişli olarak hesaplanıp gösterilmediğinden hüküm kurmaya yeterli değildir. Teknik bir konu olan seviye tesbiti HMK'nın 266. madde hükmünce uzman bilirkişiler tarafından saptanacaktır. Yine ileriye etkili fesihte tasfiye sonucunun da kararda açık seçik gösterilmesi ve yeni uyuşmazlıklara neden olunmadan taraflara aidiyeti gereken payların (bağımsız bölümlerin) HMK'nun 297. ve devamı maddeleri hükmünce infazda tereddüt yaratmayacak biçimde belirlenmesi zorunludur....
Dahili davalı ..., daireyi ...den satın aldığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia savunma bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yargılama aşamasında davacıların sözleşmenin ileriye etkili feshi talebinden vazgeçtikleri, dava konusu taşınmazdaki inşaatın tamamlanmamış olması nedeniyle davalı yüklenicinin temerrüde düştüğü, yüklenicinin halen iskan ruhsatını almadığı, yapıda mevcut eksik ve kusurlu imalatların, iskan raporu alınmasına engel olacak nitelikte olduğu belirlendiğinden, davacının nama ifa ve kira alacağına ilişkin davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili, temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ......
Mahkemece hükme esas alınan ikinci bilirkişi kurulu raporunda, işin tamamlanma oranının %82,97 olduğu, sözleşmeye uygun yapılmamış olan imalatların yapılması halinde bu oranın %85'in üzerine çıkacağı açıklanmıştır. 25.01.1984 tarih ve 3-1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre kural olarak fesih geriye etkili sonuç doğurur ise de inşaatın bitirilme oranının haklı gösterdiği hallerde feshin ileriye etkili yapılması mümkün kabul edilebilir. Somut olayda belirlenen işin tamamlanma oranı, gerek Hukuk Genel Kurulu'nun gerekse Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin yerleşik uygulamaları doğrultusunda feshin ileriye etkili yapılmasını haklı kılmaz....
- KARAR - Davacı vekili, arsa sahibi müvekkilleri ile davalı kooperatif arasındaki asıl ve ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri gereği teslim tarihinin 21.05.2013 tarihi olmasına rağmen yüklenici davalının teslimi yapmadığı gibi edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek ıslah da dikkate alınarak sözleşme ve ek sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile sözleşme kapsamında ödenmesi karar altına alınan her ay için 3.000,00 TL kira bedeli ve 18.600,00 USD karşılığı cezai şart kapsamında şimdilik 10.000,00 TL kira alacağı ile 18.600,00 USD cezai şartın davalıdan tahsili isteğinde bulunmuş, talep edilen miktardan sözleşme gereğince yüklenicinin yapmış olduğu inşaatın seviyesine göre değerinin cezai şart alacağından mahsubu ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
3) Asıl ve birleşen 2013/161 Esas, 2013/169 Esas, 2013/172 Esas sayılı davalar arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili feshi ve bu kapsamda eksik ve ayıplı ... ile gecikme tazminatı alacaklarının, yükleniciye isabet eden bağımsız bölümün bedelinden mahsubu ile bakiye bedelin tahsili istemlerine ilişkindir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediği, bağımsız bölümleri süresinde teslim etmediğini, binada eksik ve ayıplı imalatlar ve imara aykırılıklar bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100 TL ayıp ve eksik imalatlar ile bedelli, 100 TL Pendik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/83D.İş dosyasında tespit edilip bedeli belirlenmeyen eksik ve ayıplı imalat bedeli, 100 TL kira kaybı bedeli ile 13.794,16 TL müvekkil tarafından yapılan işlerin bedeli, olmak üzere toplam 14.094,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, taraflar arasındaki sözleşmenin ileriye dönük feshine, bu talebin kabul edilmemesi halinde eksik ve ayıplı imalatların giderilmesi ve iskanın alınarak kat mülkiyetine geçilmesine kadar geçecek sürede yapılması gereken bir cümle işlem ve masrafların davalı nam ve hesabına yaptırılması...
Davalı vekili istinaf sebepleri olarak; Yerel mahkemece gerekçeli kararda hiçbir somut gerekçe gösterilmemesi ve dayanak sunulmamasının hukuka aykırı olduğunu, davacı alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının haklı neden olmaksızın iş sözleşmesini feshettiğinden kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacıya yapılan ücret ödeme tarihlerine bakıldığında da davacının ücretlerinde gecikme yaşanmadığını, mücbir sebepten kaynaklanan gecikmenin de çalışana haklı nedenle fesih hakkı vermediğini, ücret bordroları ile sabit olduğu üzere davacının müvekkili şirketten herhangi ücret alacağı bulunmadığını, bu nedenle asılsız ücret alacağı talebinin de reddi gerektiğini, bordrolar ve banka kayıtları birlikte incelendiğinde davacının ek ödeneğin ödenmediği iddiasının kabul etmediklerini, Yerel mahkeme kararında kıdem alacağı için akdin feshi tarihinden itibaren banka mevduatlarına uygulanan en yüksek faizin işletilmesine karar vermiştir....
Davalı vekili istinaf sebepleri olarak; Yerel mahkemece gerekçeli kararda hiçbir somut gerekçe gösterilmemesi ve dayanak sunulmamasının hukuka aykırı olduğunu, davacı alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının haklı neden olmaksızın iş sözleşmesini feshettiğinden kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacıya yapılan ücret ödeme tarihlerine bakıldığında da davacının ücretlerinde gecikme yaşanmadığını, mücbir sebepten kaynaklanan gecikmenin de çalışana haklı nedenle fesih hakkı vermediğini, ücret bordroları ile sabit olduğu üzere davacının müvekkili şirketten herhangi ücret alacağı bulunmadığını, bu nedenle asılsız ücret alacağı talebinin de reddi gerektiğini, bordrolar ve banka kayıtları birlikte incelendiğinde davacının ek ödeneğin ödenmediği iddiasının kabul etmediklerini, Yerel mahkeme kararında kıdem alacağı için akdin feshi tarihinden itibaren banka mevduatlarına uygulanan en yüksek faizin işletilmesine karar vermiştir....