Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 13/04/2021 NUMARASI: 2021/335 Esas - 2021/444 Karar DAVA: Tespit ve Tescil (Anonim Şirket Hisse Devrinden Kaynaklı) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021 Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... ve davalı ...' in muris ...' nın mirasçıları olduklarını, muris ...' nın ......

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hisse devrinden kaynaklanan borcunu davalı tarafa ödemediği iddiasının doğru olmadığını, davacının müvekkilinden alacağının bulunmadığını, alacağın varlığını kabul etmemekle birlikte alacağın zaman aşımına uğradığını, davacının davalıdan hisse devir bedelinden kaynaklı herhangi bir alacağının olmadığı gibi davalının davacıya hisse devir bedelinden kaynaklı veya başkaca alacak kalemleri yönünden her hangi bir borcunun da olmadığını, davalının davacıya hisse devir bedeli karşılığı ödemeleri haricen / nakden ve defaten hisse devir sözleşmesi tarihinde yaptığını, davacının hisselerinin bir kısmını da dava dışı Hasan Yel'e devrettiğini, bu dava açılmadan evvel davacının Hasan Yel'e karşı aynı davayı açtığını ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiğini, davacının alacağını daha önceden almasına rağmen bedeller ödenmemiş gibi dava açmasının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu beyan ederek davanın zamanaşımı nedeniyle usulden...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/438 Esas KARAR NO : 2022/559 DAVA : Ticari Şirket (Hisse Devrinden Kaynaklı Alacak) DAVA TARİHİ : 17/01/2018 KARAR TARİHİ : 01/06/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 02/06/2022 Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 17/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ......... arasında, şirket hissesinin devrine ilişkin 14/07/2016 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme gereğince .........'e ait davalı şirketteki %24,9 hissenin müvekkiline devrinin kararlaştırıldığını, hisse devrinin dayanağını teşkil eden ........ projesiyle ilgili müvekkilinin kendi edimlerini yerine getirdiği halde davalı .........'ün hisseleri devretmediğini, bu nedenlerle davalı .........'e ait %24,9 oranındaki hissenin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı .............

      Maddesinde ve devamında bu tarihe kadar oluşmuş borçların listelendiğini, bu borçlar dışında şirketin ... kaynaklı bir borcunun çıkması halinde bu borçlardan ...'...

        Davalı .... vekili; davacının iş sözleşmesinin, toplu işçi çıkarılması kapsamında Genel Müdürlük bünyesinde toplam 70 işçinin işten çıkarılması ile yapıldığını, davacıya özel bir fesih işlem uygulanmadığını, davalı şirketin ekonomik ve yapısal gerekçelerle toplu işçi çıkarılmaya gittiğini, şirket hakim ortağının (....) hisselerinin aynı sektörde faaliyet gösteren ......satışı sonrasında işletmekte olduğu mağazaları ile bir kısım franchise mağaza sözleşmelerini ... ..ye devrettiğini, diğer bir kısım franchise sözleşmelerinin iptal edildiğini, internet satışlarının sonlandırıldığını bütün bunlardan dolayı en temel faaliyeti olan perakende satış faaliyetlerinin fiilen sona erdirildiğini, bunun sonucu Genel Müdürlük bünyesinde toplu işçi çıkarımına gidildiğini, davacının iş akdinin fesih sebebinin iş yeri devri olmadığı, hisse devrinden sonra da genel müdürlüğün devam ettiğini, hisse devrinden sonra oluşan yapısal ve yönetimsel değişiklikten meydana geldiğini, şirket hisselerinin %100 ünün...

          Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirketin müvekkili tarafından kurulduğunu, şirket işlerinin tek üyeden oluşan yönetim kurulu tarafından yürütülüp yönetim kurulu üyesi müvekkilinin şirket altına atacağı münferit imza ile her türlü temsil ve ilzam edildiğini, söz konusu hisse devir sözleşmesi hükümlerince taraflar arasında karşılıklı olarak borç ve alacaklarının kalmadığını, devre konu hisselerin artık devir alana ait olduğunu kabul ettiklerini, bunun dışında taraflar arasında hisse devri nedeniyle hak ve borçları düzenleyen yazılı veya sözlü olarak paraya ilişkin bir anlaşma yapılmadığını, müvekkilinin şirketin devrinden önce tek sahibi olduğunu ve şirketteki tüm paraları kendisinin almasının gayet doğal olduğunu, bu hususun ... Noterliği'nin 05/11/2013 tarihli ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile açıklandığını, şirket hesabından çekilen 383.518,55-TL'nin, şirketin ...'...

            un 07.11.2004 tarihinde vefat ettiğini, davalı diğer mirasçıların mirası reddettiklerini, tek mirasçı olarak müvekkilinin kaldığını, bu durumu 06.07.2009 tarihinde öğrenen müvekkilinin, davalı şirketin ticari kayıtlarını incelerken murise ait hisselerin 04.03.1996 ve 11.03.1997 tarihli yönetim kurulu kararlarıyla bir kısım davalılara devredildiğini tespit ettiğini ancak hisse devirlerine ilişkin yönetim kurulu kararları altındaki imzaların murise ait olmadığını, sahte imzalarla muris adına kayıtlı şirket hisselerinin devralındığını, ayrıca söz konusu yönetim kurulu kararlarında toplantı nisabının sağlanmadığı gibi anonim şirket hisse devirlerinin de yasada öngörülen biçimde yapılmadığını ileri sürerek, sahte işlemlerle yapılan hisse devirlerinin iptaline, bu hisselerin tek mirasçı olan müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının murisi olan ...'...

              Bu hükme göre anonim şirket hisse haczi için haczin üçüncü kişi anonim şirkete tebliği gerekmekte olup, ticaret siciline haciz müzekkeresi yazılarak şirket hissesi haczedilemez. Mahkemenin şirket hisselerine haciz konulması için ticaret siciline yazılan haciz müzekkeresinin iptaline karar vermesi usul ve yasaya uygun olup, alacaklının temyiz itirazlarının reddedilerek onama kararı verilmesi gerekirken icra mahkemesi şirkete tebliğ suretiyle şirket hisselerine konan haczin iptali yönünde temyiz talebinde bulunmadığı halde, alacaklının temyiz dilekçesi üzerine şirket hisse haczinin geçerli olup olmadığının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile bozulması yönündeki Dairemiz çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 23/10/2017...

                İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasında anonim şirket ve limited şirket hisse devrinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına ilişkin 16.898,80 TL asıl alacak, 297,06 TL işlemiş faiz, 258,53 TL ihtar gideri, 5,10 TL ihtar giderine işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.459,49 TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlulara 22/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 29/08/2016 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçluların takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, anonim şirket ve limited şirket hisse devrinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına ilişkin somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan protokol başlıklı belgeye göre davacının davalı ... ile ...'...

                  Davacı tarafça; davalının davacı şirketteki hisselerinin %80'ine gelen kısmını davacı şahıslara limited şirket hisse devri sözleşmesi ile davacı gerçek kişi şahıslara devredip devretmediği, hisse bedellerinin ödenip ödenmediği, şirket yetkilerinin devredilip devredilmediği, hisse devrinden dolayı davalının alacağı kalıp kalmadığı, şirket adresinde değişiklik olup olmadığı, davalının hisse devri protokolündeki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı cezai şart ödemekle yükümlü olup olmadığı hususlarının tespitinin talep ve dava edildiği anlaşıldı. Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. HMK gereğince öncelikle dava şartlarının incelenmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu