WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL+ 350.000 Euro olduğunu iddia etmesine karşılık davacı asilin 17.05.2018 tarihli duruşmada şirket hisse devir bedelinin 5.000.000.-TL iken, eklenen 350.000 Euro'nun ise şirket malı olan çiçek bedelleri olduğunu belirttiği, delillerden ve özellikle davalının hisse devrinden önce 24.10.2011 tarihinde başlayan ve hisse devrinden sonra 31.01.2013 tarihine kadar devam eden bankadan gönderilen ödemeler dikkate alındığında davalının hisse bedelinin tamamını ödemediğinin mahkemece kabul edildiği, hisse bedelinin tarafların imzasının inkar etmedikleri belgeye göre 5.000.000.-TL olduğu, her bir şirket hissesi için ayrı bir değer belirtilmediğinden ve davacı asilin duruşmada alınan beyanına göre bedellerin yarı yarıya olduğu, dava dışı hissesi devredilen İmamoğlu ... A.Ş.'de davacının herhangi bir hissesinin bulunmadığı, buna göre limited şirket hisse devir değerinin 2.500.000.-TL'ye karşılık geldiği, davacının % 35 hissesine ise 875.000.-TL düştüğü, davacı tarafından da belirtilen 3.660.868....

    DAVA : Alacak (Şirket hisse devrinden kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/12/2022 KARAR TARİHİ : 17/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirket uhdesinde bulunan %4,09 şirket hissesinin 100.000,00-Euro bedelle davalıya satışına dair 27/05/2016 tarihli sözleşmenin taraflar arasında imzalandığını, davalının satış bedelinin 25.000,00-Euro'luk kısmının vadesi geçmiş olmasına rağmen ödemediğini, bu alacağın tahsili amacıyla Sakarya .... İcra Müdürlüğü'nün .../... Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, şirketin tasfiye sürecinde olduğunu belirterek, bu alacağın vade tarihi 28/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini taleple dava etmiştir....

      Dava, anonim şirket hisse devir bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dışı ... Sanayi ve Ticaret AŞ'nin kuruluş sözleşmesinin 6.maddesinde şirket hisse senetlerinin nama yazılı olduğu belirtilmiştir. TTK'nun 490.maddesinde kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe nama yazılı payların herhangi bir sınırlandırmaya bağlı kalmaksızın devredilebileceği, hukuki işlemle devrin, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabileceği düzenleme altına alınmıştır. Davacının dava dışı şirketteki % 16,5 hissesini davalıya 30/03/2018 tarihli hisse devri kararı ile devrettiği ve devrin pay defterine işlendiği, taraflar arasında hisse devrinin yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık hisse devrinin ivazlı mı ivazsız mı yapıldığı noktasında toplanmaktadır....

        Davalı .... vekili; davacının iş sözleşmesinin, toplu işçi çıkarılması kapsamında Genel Müdürlük bünyesinde toplam 70 işçinin işten çıkarılması ile yapıldığını, davacıya özel bir fesih işlem uygulanmadığını, davalı şirketin ekonomik ve yapısal gerekçelerle toplu işçi çıkarılmaya gittiğini, şirket hakim ortağının (....) hisselerinin aynı sektörde faaliyet gösteren .....satışı sonrasında işletmekte olduğu mağazaları ile bir kısım franchise mağaza sözleşmelerini .....ye devrettiğini, diğer bir kısım franchise sözleşmelerinin iptal edildiğini, internet satışlarının sonlandırıldığını bütün bunlardan dolayı en temel faaliyeti olan perakende satış faaliyetlerinin fiilen sona erdirildiğini, bunun sonucu Genel Müdürlük bünyesinde toplu işçi çıkarımına gidildiğini, davacının iş akdinin fesih sebebinin iş yeri devri olmadığı, hisse devrinden sonra da genel müdürlüğün devam ettiğini, hisse devrinden sonra oluşan yapısal ve yönetimsel değişiklikten meydana geldiğini, şirket hisselerinin %100 ünün devir...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/342 Esas KARAR NO : 2018/778 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 21/05/2018 KARAR TARİHİ : 14/11/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının dava dilekçesinde özetle; ortağı şirketin adresden taşınmış olduğu, antalya ticaret odasındaki kayıttaki adresde de bulunamamakta olduğunu, 20 yıldır faaliyet gösterip herhangi bir gelir tarafına ödenmediğini, hisse artışlarından bilgisinin olmadığını ve hisse bedelinin azaldığını, şirket hakkında hem tespit yapılmasını, hemde ortaklıktan çıkarılmayı talep ve beyan ettiği anlaşıldı....

            Davacı şirket birleşen davanın davalısı T6'den asıl davanın davalısı olan anonim şirketin hisselerini devraldığını ileri sürmüştür....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; uyuşmazlık konusunun ortaklık sözleşmesi ile bir ilgisinin olmadığını, uyuşmazlığın devredilen hamiline yazılı anonim şirket paylarının ve gerçek bedellerinin ödenmemesinden kaynaklandığını, pay senetleri ve bunların devirlerine ilişkin hükümlerin TTK'da menkul kıymetler başlığı altında düzenlendiğini, anonim şirket pay devrinin menkul alım satım hükmünde olduğunu, bu konuda tereddüt bulunmadığını, devir serbestisi kuralına bağlı olarak payın sadece şirket ortağına değil, şirket ortağı olmayan diğer kişilere de satılabilmesinin her zaman mümkün bulunduğunu, bu nedenle hisse devir işlemini menkul alım satım sözleşmesinden çıkararak ortaklık sözleşmesine dayandırmanın mümkün olmadığını, davanın 5 yıllık değil 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu,hisselerin gerçek değerinin ancak tüm kayıtlar toplandıktan sonra yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceğini, bu nedenle belirsiz olan alacağın muaccel olduğundan...

              Marka devrinden kaynaklı tazminat istemi yönünden ise, şirket ile markanın farklı kişilerden devralındığı, markanın ortaklar adına ya da şirket adına devrine ilişkin yazılı bir anlaşma bulunmadığı, davacının da markanın şirket adına tescili gerektiği iddiasında bulunması karşısında markanın şirketin parçası olduğu ve şirket adına tescili ile bu işlemden zarar gördüğü iddiası ile talepte bulunabilecek olanın bu hususta asli menfaati olan davalı şirket olduğu, davacının bu talep yönünden taraf sıfatı bulunmadığı kanaatine varılarak bu talebin de usulden reddi gerektiği değerlendirilmiştir. Açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                uyuşmazlığın özünü oluşturan emisyon primi kavramının 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8 inci maddesinin 13 üncü fıkrasında, Türk Ticaret Kanunu'nun 394 üncü maddesinde, Sermaye Piyasası Kanunu'nun 12 nci maddesinin 5 inci fıkrasında tanımlandığı, buna göre anonim şirketlerin kuruluşu ya da sermaye artırımı nedeniyle çıkarttığı hisse senetlerinin bu senetlerin üzerinde yazılı itibari değerlerinin üzerinde bir bedelle ihracı durumunda elde edilen olumlu farkın emisyon primi olduğu, primli hisse senedi çıkarılabilmesi için mevzuatımız gereği şirket kurullarınca karar alınması, kayıtlı sermayeli anonim şirketlerde ayrıca şirket sözleşmesinde itibari değerin üzerinde hisse senedi çıkarılabileceği konusunda hüküm bulunması gerektiği, davacı şirket genel kurulunca sermaye artırımı nedeniyle çıkarılacak hisse senetlerinin itibari değerin üzerinde ihraç edilebileceği yolunda karar alınmadığı, herbir hisse senedinin 10.000...

                  Bu durumda Mahkemece, noterde gerçekleşen hisse devrinden sonraki döneme ait şirket borçlarından davacının sorumlu olmayacağı gözetilerek, hisse devrinden sonra doğan bir borcun davacıdan talep edilip edilmediği hususunun açıklığa kavuşturulduktan sonra sonuca gitmek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu