Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TTK. 342. maddeki “vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz” hükmü dikkate alındığında, davacı şirket ortağının sermayeye ilave etmek istediği alacaklarının, vadelerinin gelmiş olması gerekmektedir. Bilirkişinin ticari defterler ile inceleme aşamasında ibraz edilen belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; davacı şirketin ortağı konumundaki ... ...'ın hisse devrinden kaynaklı alacakları için şirket yönetim kuruluna ödemeye çağrı mektubu düzenleyerek alacağın tahsilini talep ettiği görüldüğünden, “ortaklardan alacaklar” hesabında kayıt altına alınan, hisse devirlerinden kaynaklı ... ... alacak bakiyesinin, vadesi geçmiş (gelmiş) alacak niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....

    A.Ş.’nin 18/02/2015 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantı tutanağı ve Şirket karar ve pay defteri örnekleri incelendiğinde; davacı Şirket ortağı ...’nun tüm aktif ve pasifleri ile 4000 adet ve toplam 100.000,00-TL itibari değeri olan hisse senetlerini dava dışı ...’a devrettiği, hisse devri sonrasında ...’ın tek hissedarı olduğu, Şirket Yönetim Kurulu karar defterinde alınan karar gereğince hisse devrinin yapıldığı, Şirket Yönetim Kurulunun 17/02/2015 tarih ve 2015/01 sayılı kararı ile Şirketin pay defterine işlenmesine karar verildiği, sözkonusu Yönetim kurulu kararı gereğince hisse devrinin Şirketin pay defterine işlendiği, aynı Şirketin Yönetim Kurulu tarafından hisse devrinden sonra alınan 18/02/2015 tarihli ve 2015/07 sayılı kararı ile Şirketi temsil ve ilzama hisseleri devralan ...’ın yetkilendirildiği ve sunulan ticaret sicil tasdiknamesinde de bu hususun belirtildiği, davacının Şirketi temsil yetkisinin sona erdiği ve hisseleri devralan ...’ın Şirketi temsil yetkisinin...

      A.Ş.’nin 18/02/2015 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantı tutanağı ve Şirket karar ve pay defteri örnekleri incelendiğinde; davacı Şirket ortağı ...’nun tüm aktif ve pasifleri ile 4000 adet ve toplam 100.000,00-TL itibari değeri olan hisse senetlerini dava dışı ...’a devrettiği, hisse devri sonrasında ...’ın tek hissedarı olduğu, Şirket Yönetim Kurulu karar defterinde alınan karar gereğince hisse devrinin yapıldığı, Şirket Yönetim Kurulunun 17/02/2015 tarih ve 2015/01 sayılı kararı ile Şirketin pay defterine işlenmesine karar verildiği, sözkonusu Yönetim kurulu kararı gereğince hisse devrinin Şirketin pay defterine işlendiği, aynı Şirketin Yönetim Kurulu tarafından hisse devrinden sonra alınan 18/02/2015 tarihli ve 2015/07 sayılı kararı ile Şirketi temsil ve ilzama hisseleri devralan ...’ın yetkilendirildiği ve sunulan ticaret sicil tasdiknamesinde de bu hususun belirtildiği, davacının Şirketi temsil yetkisinin sona erdiği ve hisseleri devralan ...’ın Şirketi temsil yetkisinin...

        Davalı vekilinin 11/08/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hisse devrinden kaynaklanan borcunu davalı tarafa ödemediği iddiasının doğru olmadığını, davacının müvekkilinden alacağının bulunmadığını, alacağın varlığını kabul etmemekle birlikte alacağın zaman aşımına uğradığını, davacının davalıdan hisse devir bedelinden kaynaklı herhangi bir alacağının olmadığı gibi davalının davacıya hisse devir bedelinden kaynaklı veya başkaca alacak kalemleri yönünden her hangi bir borcunun da olmadığını, davalının davacıya hisse devir bedeli karşılığı ödemeleri haricen / nakden ve defaten hisse devir sözleşmesi tarihinde yaptığını, davacının hisselerinin bir kısını da dava dışı ...'e devrettiğini, bu dava açılmadan evvel davanın ...'...

          Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacının terditli taleplerinden, hisselerin davalıya devrinin iptali ile davacıya aidiyetinin tesbitine dair yerel mahkeme kararının, hisselerin davalıya geçtiği gerekçesiyle bozulmasına ilişkin bozma kararına yönelik davacı vekilinin karar düzeltme isteminin HUMK 440 maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmemesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava, Anonim Şirket hisse devir sözleşmesindeki bedelin ödenmemesi nedeniyle hisselerin aynen iadesi veya hisse devir işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Terditli taleplerden zararın tazminine gelince; Mahkemece, davalı şirkette davacıya ait 76 payın davalı ...'...

            İİK'nuı 94/1. maddesinde açıkça; "...Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir..." hükmü yer almaktadır. Anonim şirkette, payın (hissenin) hisse senedine bağlanması zorunlu değildir. Eğer pay, hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmazsa, çıplak pay olarak kalır. Hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmamış (çıplak) pay da hisse senedi gibi her çeşit işlemin konusu yapılabilir, devredilebilir, rehnedilebilir, üzerinde intifa hakkı tanınabilir, haczedilebilir. Anonim şirketlerde, paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payı, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir (İİK. m. 94/1 C.3).Buna göre, çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürü, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmek zorunda değildir....

              YANIT : Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin 06.03.2015 tarihinde kurulan iki ortaklı %50 hisse payı ile kurulan bir anonim şirketi olduğunu, şirketin tüm hisselerinin dava dışı ... Ltd.Şti. Tarafından satın alındığını ve şirketin tek paylı anonim şirketi olduğunu, davacı şirket ile müvekkil şirket arasında düzenlenen sözleşmeye konu spor salonunun müvekkil şirket ile dava dışı kiralayan ... A.Ş....

                A.Ş. hisselerinin devri karşılığında kendisine 4.800.000 TL para ödenmesi ve bir taşınmazın devrinin taahhüt edilmediğini, davacının bu iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, hisse devrinin üzerinden yaklaşık 3 yıl geçtiği halde davacının bu dönem içinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların hiçbirinde veya ayrı olarak hisse devrinden dolayı alacaklı olduğunu ileri sürmediğini, davacının hisse devrinden sonra, ......

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı şirket hisselerinin son ana sözleşme hükümlerine göre Hamiline yazılı olduğu, davalı şirketin kuruluşundan itibaren yazılı Hisse Senedi bastırmadığı, davalı şirket kayıtlarına ve dosya muhteviyatına sunulan belgelere göre tescili yapılmış olan Hisse Devri bedeli adı altında bir ödeme bulunmadığı, Hisse Devri ile ilgili taraflarca (Devir eden - Devir alan) hazırlanmış ve imza altına alınmış yazılı bir Hisse Devir sözleşmesi olmadığı, pay devri 6102 sayılı TTK'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce gerçekleştirildiği, uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın “Hisse Senetlerinin Devri” başlıklı 415. ve 416. maddelerinde hamile ve nama yazılı hisse senetlerinin ne şekilde devredileceğinin düzenlendiği, her iki halde de hisse devrinin noterden yapılması gerektiği, bunun sıhhat şartı olduğuna dair bir koşul belirtilmediği, TTK'nın 415. maddesi uyarınca, hamile yazılı senetler, elden teslim ile devredilir ve bu işlemle...

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, anonim şirket hisse devir sözleşmesine istinaden hisse devrinin ve davacının davalı şirket yönetiminden istifasının tespiti ile hisse devrinin pay defterine kaydı ile ticaret siciline tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir. Dosyamız arasına celp edilen davalı şirkete ait ticaret sicil kaydının incelenmesinde; 434635 sicil numarası ile ticaret siciline 25/06/2019 tarihinde tescil edilen davalı şirketin ilk üç yıl için münferiden yetkili temsilcisinin dosyamız davacısı olduğu, davalı şirketin hisse devirleri tescile tabi olmadığından ortaklık yapısının bilinmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu