Davalı vekili, uyuşmazlığın şirket hisse devrinden kaynaklanması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın limited şirket hisse devrinden kaynaklanmakta olup, hisse devrinin de TTK'nın 595. maddelerinde düzenlendiği, bu haliyle 6102 sayılı TTK'nın 4. ve 5/2. maddeleri uyarınca davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirketin müvekkili tarafından kurulduğunu, şirket işlerinin tek üyeden oluşan yönetim kurulu tarafından yürütülüp yönetim kurulu üyesi müvekkilinin şirket altına atacağı münferit imza ile her türlü temsil ve ilzam edildiğini, söz konusu hisse devir sözleşmesi hükümlerince taraflar arasında karşılıklı olarak borç ve alacaklarının kalmadığını, devre konu hisselerin artık devir alana ait olduğunu kabul ettiklerini, bunun dışında taraflar arasında hisse devri nedeniyle hak ve borçları düzenleyen yazılı veya sözlü olarak paraya ilişkin bir anlaşma yapılmadığını, müvekkilinin şirketin devrinden önce tek sahibi olduğunu ve şirketteki tüm paraları kendisinin almasının gayet doğal olduğunu, bu hususun ... Noterliği'nin 05/11/2013 tarihli ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile açıklandığını, şirket hesabından çekilen 383.518,55-TL'nin, şirketin ...'...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kesinleşen mahkeme ilamı ile davacı ve davalı ... ... arasındaki 07/10/2002 tarihli hisse devir sözleşmesinin geçersizliğine karar verilmiş ise de, söz konusu davanın taraflar arasındaki sözleşmenin düzenlenmesinden yaklaşık 7 yıl sonra açıldığı ve hisse devrinden yaklaşık 10 yıl sonra kesinleşmiş olduğu, tarafların kusur ve ihmalinden kaynaklanmayan ve devletçe denetlenmesi gereken hisse devrinin tescili öncesinde ... Genel Müdürlüğü'nden izin alınması unsurunun eksikliği nedeniyle hisse devrinin geçersizliğine karar verilmesi kapsamında, davalı ...'...
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasında anonim şirket ve limited şirket hisse devrinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına ilişkin 16.898,80 TL asıl alacak, 297,06 TL işlemiş faiz, 258,53 TL ihtar gideri, 5,10 TL ihtar giderine işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.459,49 TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlulara 22/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 29/08/2016 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçluların takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, anonim şirket ve limited şirket hisse devrinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına ilişkin somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan protokol başlıklı belgeye göre davacının davalı ... ile ...'...
un 07.11.2004 tarihinde vefat ettiğini, davalı diğer mirasçıların mirası reddettiklerini, tek mirasçı olarak müvekkilinin kaldığını, bu durumu 06.07.2009 tarihinde öğrenen müvekkilinin, davalı şirketin ticari kayıtlarını incelerken murise ait hisselerin 04.03.1996 ve 11.03.1997 tarihli yönetim kurulu kararlarıyla bir kısım davalılara devredildiğini tespit ettiğini ancak hisse devirlerine ilişkin yönetim kurulu kararları altındaki imzaların murise ait olmadığını, sahte imzalarla muris adına kayıtlı şirket hisselerinin devralındığını, ayrıca söz konusu yönetim kurulu kararlarında toplantı nisabının sağlanmadığı gibi anonim şirket hisse devirlerinin de yasada öngörülen biçimde yapılmadığını ileri sürerek, sahte işlemlerle yapılan hisse devirlerinin iptaline, bu hisselerin tek mirasçı olan müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının murisi olan ...'...
Davacı tarafça; davalının davacı şirketteki hisselerinin %80'ine gelen kısmını davacı şahıslara limited şirket hisse devri sözleşmesi ile davacı gerçek kişi şahıslara devredip devretmediği, hisse bedellerinin ödenip ödenmediği, şirket yetkilerinin devredilip devredilmediği, hisse devrinden dolayı davalının alacağı kalıp kalmadığı, şirket adresinde değişiklik olup olmadığı, davalının hisse devri protokolündeki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı cezai şart ödemekle yükümlü olup olmadığı hususlarının tespitinin talep ve dava edildiği anlaşıldı. Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. HMK gereğince öncelikle dava şartlarının incelenmesi gerekmektedir....
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının dava dışı şirketteki hissesini davalıya devrederek edimini ifa etmiş olduğu, hisse devir bedelinden bakiye 117.200,00 TL’nin ödenmediği ihtilafsız olmasına göre, hissesi devredilen dava dışı şirkete ait işletmenin faaliyette bulunduğu yerin kaçak-ruhsatsız olmasından dolayı işletmenin faaliyetinin sona ermesinin taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesine etkisi olmayıp, hisseyi devralan davalının sözleşmede kararlaştırılan hisse devrinden kaynaklı bakiye bedelini ifasından kurtarmayacağı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne; davalının ...13....
Bu hükme göre anonim şirket hisse haczi için haczin üçüncü kişi anonim şirkete tebliği gerekmekte olup, ticaret siciline haciz müzekkeresi yazılarak şirket hissesi haczedilemez. Mahkemenin şirket hisselerine haciz konulması için ticaret siciline yazılan haciz müzekkeresinin iptaline karar vermesi usul ve yasaya uygun olup, alacaklının temyiz itirazlarının reddedilerek onama kararı verilmesi gerekirken icra mahkemesi şirkete tebliğ suretiyle şirket hisselerine konan haczin iptali yönünde temyiz talebinde bulunmadığı halde, alacaklının temyiz dilekçesi üzerine şirket hisse haczinin geçerli olup olmadığının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile bozulması yönündeki Dairemiz çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 23/10/2017...
e devredildiği görüldüğünü, şayet bu paylar, 196 ve 247 no'lu hamiline yazılı pay senetlerinde tecessüm etmiş bulunan paylan da kapsıyorsa, Anonim Şirket Hisse Devri ve Satış Sözleşmesi, söz konusu payların mülkiyetinin devri için yeterli olmadığını, bunun için, 196 ve 247 no'lu hamiline yazılı pay senetlerinin zilyedliğinin de dava dışı ...'e geçirilmiş olması gerektiğini, Anonim Şirket Hisse Devri ve Satış Sözleşmesi 196 ve 247 no'lu hamiline yazılı pay senetlerinde tecessüm etmiş bulunan paylan da kapsıyorsa, Davacı bu payları dava dışı ...'...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında olduğu iddia edilen 16/12/2013 tarihli şirket hisse devri sözleşmesi uyarınca hem davacının hem müvekkilinin, dava dışı ... A.Ş.'ne ortak olduklarının beyan edildiğini, o halde iş bu davanın ortaklık hisse devrinden kaynaklanan alacak davası olduğunu ve sözleşme tarihine göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin takip tarihi itibariyle dolduğunu, alacakla birlikte ferilerinin de zamaaşımına uğradığını, davacının icra takibi yapmakla kötü niyetli olduğunu beyanla zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devri sözleşmesi uyarınca ödenmediği iddia edilen hisse bedelinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Mahkememizce ... İcra Müdürlüğü'nün 2020/ ......