Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut dosyada; tarafların 25.12.2019 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı boşandıkları, aralarında düzenleyip imzaladıkları 01.11.2019 tarihli protokol hükümlerinin onaylanmak suretiyle hükme geçirildiği, bu hükme göre; kadın yararına, kararın kesinleşme tarihini takiben 5 yıl boyunca ödenmek üzere aylık 1.500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır....

GEREKÇE : Dava; anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü yerine reddine karar verilmesini istinaf etmiştir....

"İçtihat Metni"K A R A R Ticareti terk hükmüne aykırılıktan sanık ... ’in yapılan yargılaması sonunda; Sanığa atılı suçla ilgili olarak 5252 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince, gereğinin takdiri ve yerine getirilmesi için dosyanın İzmir C.Başsavcılığına gönderilmesine dair ( İZMİR ) 3. İcra Ceza Mahkemesinden verilen 13.07.2005 gün ve 3104 esas, 2091 karar sayılı hükmün incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından 17.02.2006 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü: C.Savcısının itiraz dilekçesi içeriğinden, itirazının “ sanığa atılı suçla ilgili olarak 5252 sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince gereğinin takdiri ve yerine getirilmesi için dosyanın C.Başsavcılığına gönderilmesi” kararına yönelik olduğu, sanık ... hakkındaki vefat nedeniyle verilen düşme kararına yönelik olmadığı, sanık ...’in isminin itiraz dilekçesine yanlışlıkla yazıldığı anlaşılarak sanık ......

    Bunun yanı sıra her ne kadar anlaşmalı boşanma protokolünün 1997 tarihinde imzalandığı, protokolün imzalandığı sırada taşınmazların tapusuz olduğu ve davaya konu taşınmazların kadastro tespitlerinin ise 2008 yılında kesinleştiği ve bu haliyle uyuşmazlığın bu açıdan bakıldığında ise yine dairemizin görev alanına girmeyen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4.H.D.nin görev alanına giren kadastro öncesi sebepten de kaynaklanabileceği düşülmüş ise de; az yukarıda bahsedildiği üzere gerek davacının dava dilekçesinde anlaşmalı boşanma protokolünün gereğinin yerine getirilmediği iddiası ile eldeki davayı açtığının anlaşılması ve gerekse de ilk derece mahkemesi tarafından 07.05.2019 tarihli celsede davanın anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davası olduğu belirtilerek davaya Aile Mahkemesi Sıfatıyla bakılmasına karar verildiğinden eldeki kararın Aile Mahkemesi tarafından verilen bir karar olduğu değerlendirilerek uyuşmazlığı inceleme görevinin bu sebeple şimdilik Kayseri...

    Hukuk Dairesi’nin 14.02.2013 tarih, 2012/12489 Esas ve 2013/1830 Karar sayılı ilamı ile “karar gereğinin yerine getirilmesi için davalılara 30 günlük süre verilmesine” ibareleri yazılmak suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, icra müdürlüğünce düzenlenen 4-5 örnek sayılı icra emrinin 6/B sayılı bölümünde işin yerine getirilmesi için herhangi bir süre verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, ilama uygun olarak karar gereğinin yerine getirilmesi için 30 gün süre verilmesi için icra emrinin iptaline karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle şikayetin tümden reddine karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

      CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanma ilamı ile hak kazandığı evlilik soyadını kullanmasına izin kararının kaldırılmasını gerektirir haklı sebeplerden olmadığını, kötü niyetli olarak ödenmeyen nafaka ve tazminat alacaklarının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatmasının yasal hakkı olduğunu, protokolün yerine getirilmesi için yapılan bu işlemlerin dava için gerekçe oluşturmayacağını, davacının anlaşmalı boşanmayı sağlayıp yükümlülük altına girdikten sonra kendi imkan ve yaşam standartlarını değiştirmeyip kendisinin sebep olduğu icra takibi nedeniyle dava açmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, Amerika'da öğrenci olan müşterek kızlarının davalı ile yaşadığı konutun aboneliklerini dahi davacının kapattırdığını, davacının protokolden kaynaklanan edimlerini yerine getirebilecek mal varlığı ve ödeme gücü olmasına rağmen edimlerini yerine getirmediğini, protokol kapsamında olan alacakların tahsilini önlemek için muvazaalı devirler yaptığını, davalının evlilik...

        Anlaşıldığı üzere, davalı baba protokol uyarınca müşterek çocukların eğitim giderlerini eğitim yaşantılarının sonuna kadar ödemeyi serbest iradesiyle üstlenmiştir. Mahkemece de tarafların serbest iradesiyle beyanda bulunduklarına kanaat getirildikten sonra taraflarca düzenlenen protokol hükümlerinin kamu düzenine, ahlâka ve adaba aykırı olmadığı kabul edilerek onaylanmış ve boşanma kararı verilmiştir. Sözü edilen anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesi ile sözleşme niteliğinde olan protokol hükümleri taraflar için bağlayıcı hâle gelmiştir ve kesinleşen sözleşme hükümlerinden tarafların vazgeçmesi mümkün değildir. Öte yandan, bu davadan önce de taraflar arasında görülüp sonuçlanan ancak tebliğ işlemleri yapılmadığı için kesinleşmeyen İzmir 5. Aile Mahkemesinin 01.04.2010 tarih, 2010/267 E., 2010/302 K. sayılı dosyasında da velayet hakkı anneye verilmesine karşın yukarıda sözü edilen protokol hükmü aynen muhafaza edilmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/98 KARAR NO : 2023/79 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2022 NUMARASI : 2022/929 ESAS, 2022/813 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşanmak istediğini, boşanma konusunda protokol düzenlediklerini, protokol gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          KDZ Ereğli Aile Mahkemesi'nin 2017/723 E. -2017/704 eK: sayılı ilamı ile tarafların 29/11/2017 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı kadın lehine aylık 600 TL yoksulluk nafakası ile nafakanın her yıl %10 oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeyerek 02/01/2018 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın 15/04/2019 tarihinde anlaşmalı boşanmanın üzerinden 1 yıl 3 ay geçmiş iken açıldığı, anlaşmalı boşanma tarihinde erkeğin emekli olacağını ve kadının da boşanmakla babasından yetim maaşı alacağını bilebilecek durumda olması, çok kısa süre içinde anlaşmalı boşanmada kabul ettiği yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin ahde vefa ilkesi ve iyi niyetle bağdaşmayacağı, bu nedenle mahkemece yoksulluk nafakası kaldırılması davasının reddi ile nafakanın tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek bir miktar düşürülmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur....

          UYAP Entegrasyonu