Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle;" Davalı ile 2009 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 3 tane müşterek çocuklarının bulunduğu, evliliğin devamının her iki tarafa da bir yarar sağlamayacağının bu nedenle evliliğin tüm sonuçları itibariyle anlaştıklarını ve anlaşmalı boşanma protokolü nezdinde boşanmaya karar verilmesini" dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı 30/12/2022 tarihli duruşmada;" Sunulan protokolü aynen tekrar ederim, davacı ile anlaşarak boşanmaya karar verdik. Birbirimizden yoksulluk nafakası, ziynet eşyası, çeyiz eşyası, ev eşyası, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı, katılma alacağı, maddi ve manevi tazminat talebim yoktur.Bu haklarımdan ileriye dönük olarak feragat ediyorum....

Kayseri 11.Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın, anlaşmalı boşanma protokolü gereği devri davacıya verilmesi gereken hissenin muvazaalı olarak devri nedeniyle, tapu iptali ile davacı adına tescili talebine yönelik olduğu, Davacı ile davalı T5 Kayseri 4.Aile Mahkemesinin 25/10/2019 tarih ve 2019/636 E - 2019/782 K sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, söz konusu gerekçeli karar ve eki niteliğindeki anlaşmalı boşanma protokolünün 25/10/2019 tarihinde kesinleştiği, taraların hür iradeleri ile imzalamış oldukları anlaşmalı boşanma protokolü gereği 34 XX 201 plakalı belediye otobüsü üzerindeki T5 ait %50 hissenin tüm hakları ile birlikte davacıya bırakıldığı ancak söz konusu hissenin muvazaalı olarak davalı T5 %50 hisseyi kardeşi T3 devrettiği ileri sürülerek anılan hisse devrinin iptali ile davacı adına tescilinin talep edildiği, somut olayda boşanma protokolüyle 34 XX 201 plakalı belediye Otobüsündeki %50 hissenin davacıya devrinin taahhüt edildiği halde devredilmeyip diğer davalı...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını boşanma protokolü ile diğer davalıya devrettiğini açıklayarak tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile davanın iade-i muhakeme şeklinde görülmesini istemiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iade-i muhakeme davasının ilk kararı veren mahkeme tarafından görülmesi gerektiği gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliğine ve talep halinde yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davanın bütünüyle ıslahı durumunda ıslah dilekçesi dava dilekçesinin yerine alır ve dava dilekçesindeki dava, ıslah dilekçesindeki davaya dönüşür. Mahkeme davayı yeni şekline göre yürütür....

    Taraflar, temyiz tarihinden sonra aralarında boşanma ve ferilerine yönelik 25.10.2021 tarihli boşanma protokolü imzalamışlar ve iş bu protokol gereğince karar verilmesini talep etmişlerdir. O halde taraflar arasında imzalanan 25.10.2021 tarihli protokol gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 20.12.2021 (Pzt.)...

      O halde, boşanma hükmünün sulh protokolü kapsamı dışında bırakılarak boşanma yönünden kesinleştiği gözetilerek hükmün boşanmanın fer'ileri yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04.04.2018 tarih 2017/1209 esas - 2018/501 karar sayılı kararının, davalı kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ile nafaka yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın HMK'nun 373/1. maddesi gereğince ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.05.2019 (Pzt.)...

        Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı erkeğin açtığı davada mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, taraflarca düzenlenen ve mahkemece onaylanan 20.04.2015 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün 3. maddesinde davacı erkeğin çocuklar için 1.000,00 TL nafaka ödemesinin kararlaştırıldığı, 03.07.2015 tarihli duruşmada da davacı erkeğin protokolü aynen kabul ettiğini beyan ettiği; mahkemece "müşterek çocuklar için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, mahkemece tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak açılmış, yargılama sırasında taraflarca anlaşmalı boşanma protokolü sunulması üzerine Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve hükme karşı davacı kadın tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

          İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma protokolünde davaya konu taşınmazı edinilmiş mallara katılma rejimine göre ne şekilde tasfiye edeceklerini açıkça ve ayrıntılı şekilde belirtmediklerini, protokolde tarafların edinilmiş malların tasfiyesine ilişkin bir anlaşma ve iradelerinin olmadığını, boşanma protokolü dışına çıkılarak boşanma davasının duruşmasındaki edinilmiş mallara ilişkin bir talebi olmadığı beyanını gerçeği yansıtmadığını, davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davanın kabulü talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. C....

            davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı, bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesinin şart olduğu düzenlenmiştir....

              Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın boşanma protokolü çerçevesinde verilen senetler nedeniyle menfi tesbit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 2. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 29/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu