Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana- babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkeme bu rızanın aranıp aranmayacağına karar verecektir. Olayımızda, küçük hakkında koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildiğine göre, evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ileride gerçekleşecek evlat edinme işlemi sırasında talep edilmesi gerekir. Buna göre davanın usulden reddine dair ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından ve yasaya uygun olduğundan, davacı kurum vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nın 323. maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
Maddesi "Çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile arasındaki soybağı ise babanın anayla evlenmesi, tanıma veya hakim kararı ile gerçekleşir.", 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.”, 329. maddesi "küçüğe fiilen bakan ana veya baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir", 330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." , 333. Maddesi "babalık davası ile birlikte nafaka istenebilir ve hâkim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." 337. Maddesi ise " anne baba evli değilse velayet anaya aittir." düzenlemelerini içermektedir. Davalının iştirak nafakası talep edilen müşterek çocuğun babası olduğu sabit olduğuna göre çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerden sorumludur....
(HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Somut olayda; ... 09/11/2013 doğumlu olarak çocuğu olarak davalılar ... ve ... hanesine baba beyanı üzerine 13/11/2013 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen davacılar 20/10/2013 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliğine tescil edilecek, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK.nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davacılar, ana ve baba yönünden ...'in kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davacıların iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'nin kayden baba ve annesi görünen ... ve ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır....
Temyiz Sebepleri Davacı kurum vekili, dava açıldığı tarihte çocuğun aile yanına yerleştirilmediğini, davanın dava açıldığı tarihteki bu durum dikkate alınarak kabulü gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlat edinmede ana baba rızası aranmaması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlat edinecek aile yanına yerleştirilen çocuk konusunda ana baba rızası aranmaması hususunun evlat edinme davasından önce incelenip incelenemeyeceği, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 311 inci ve 312 nci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri....
(HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Somut olayda;..... hanesine anne ve baba beyanı üzerine 09/06/2006 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocukların gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen..... 07.05.2008 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliğine tescil edilecek, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK.nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davada, ana ve baba yönünden .....'ın nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. İddianın kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; .....'ın kayden baba ve annesi görünen .... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Anne olduğu iddia edilen ....yönünden ise, soybağının olamayacağı tartışmasızdır. Baba olduğu iddia edilen....yönünden ise, ....'...
Bir kişi (çocuk) ile kendilerinden biyolojik (genetik) olarak türemiş olduğu kişiler arasındaki bağa doğal soybağı (biyolojik nesep), hukuk düzeni tarafından aranan bazı koşulların gerçekleşmesiyle, bir çocuğun hukuki olarak bir ana-babaya bağlanması sonucunda, ana-baba ile çocuk arasında kurulan bu hukuki ilişkiye ise hukuki soybağı (hukuki nesep) denir. Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmaya, babalık karinesine (TMK md. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 28.12.2009 tarih ve 2998/866 Esas, 2009/1004 Karar sayılı veraset belgesinde ise, 1921 doğumlu ve 14.8.1977 tarihinde bekar ve çocuksuz ölen ...’in ... ve ...’den olma olduğu, aynı veraset belgesi kapsamından Edirne Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/829 Esas sayılı dosyasıyla İsmail İmmet’in Tahir ve ...olan ana baba isminin ...ve Hediye olarak düzeltildiği ve nüfus kayıtlarına işlendiği açıklandığına göre, gerçek durumun anlaşılması ve hak kaybının önlenmesi bakımından Edirne Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/829 Esas sayılı dosyasının, dosya bulunmadığı taktirde karar kartonunda kesinleşmiş onaylı karar örneğinin getirtilerek dosyaya eklenmesi, 2- Edirne Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/866 Esas ve 2009/1004 Karar sayılı veraset belgesine ilişkin dava dosyasının aynı şekilde bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına konulması, 3- Yukarıdaki ana baba isminin düzeltilmesini içeren 1748 sayılı parsele ait tapu kaydının ilk oluştuğu günden itibaren tüm geldi...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2017/844 KARAR NO : 2017/685 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2017 NUMARASI : 2016/882 2017/41 DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı kanun yoluna başvurulmakla, evrak okundu. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik dışı doğan 05/12/2015 doğumlu Umut Ali DAŞÇI' nın evlat edinilmesinde anne ve baba rızasının aranmamasına veya rızasının olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi, dosya üzerinden yaptığı inceleme neticesinde; davanın reddine karar vermiştir. Davacı Bakanlık vekili; davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, evlat edinme sırasında ana ve baba rızasının aranmaması talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm mirasçı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babalığın tespitine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesinde; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74). TMK'nin 301. maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır....