Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana- babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkeme bu rızanın aranıp aranmayacağına karar verecektir. Olayımızda, küçük hakkında koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildiğine göre, evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ileride gerçekleşecek evlat edinme işlemi sırasında talep edilmesi gerekir. Buna göre davanın usulden reddine dair ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından ve yasaya uygun olduğundan, davacı kurum vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Diğer taraftan, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuk Ahmet Yağız Armut hakkında bakım tedbiri kararı verildiğini, çocuğun yüksek yararı açısından uygun olacağı gözetilerek TMK 311 ve 312 maddeleri gereğince ana baba rızasının aranmaması kararı verilmesinin talep edildiğini, tarafların henüz 17 yaşında iken bebeklerinin dünyaya geldiğini, evlilik dışı doğumun gerçekleştiğini, annenin yaşı ve eğitim durumunun olması nedeniyle çocuğa bakacak durumunun olmadığını, ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulüne, Sakarya İli Serdivan İlçesi Aralık Mahallesi 38 Cilt 67 Hane 144 BSN TC Kimlik numaralı Ahmet Yağız Armut'un evlat edinme hizmetinden yararlanabilmesi için M.K. 311- 312 Md. gereğince ana baba rızasının aranmamasına karar verilmiştir....

Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nın 323. maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

Bürün ve eşi Şehriye kızı olarak 07.09.1959 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, gerçek baba ve annesi oldukları iddia edilen Kamil Çavuşoğlu ve eşi ... 28.05.1958 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk ile anne ve baba arasındaki soybağı kurulacaktır. Davada ana ve baba yönünden davacıların kaydının düzeltilmesi istenmiştir. Davacıların iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ... ve ...'ın kayden baba ve annesi görünen kişiler yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Anne olduğu iddia edilen ... yönünden ise, soybağının olamayacağı tartışmasızdır. Baba olduğu iddia edilen Kamil yönünden ise, ...'...

    Maddesi "Çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile arasındaki soybağı ise babanın anayla evlenmesi, tanıma veya hakim kararı ile gerçekleşir.", 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.”, 329. maddesi "küçüğe fiilen bakan ana veya baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir", 330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." , 333. Maddesi "babalık davası ile birlikte nafaka istenebilir ve hâkim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." 337. Maddesi ise " anne baba evli değilse velayet anaya aittir." düzenlemelerini içermektedir. Davalının iştirak nafakası talep edilen müşterek çocuğun babası olduğu sabit olduğuna göre çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerden sorumludur....

    Temyiz Sebepleri Davacı kurum vekili, dava açıldığı tarihte çocuğun aile yanına yerleştirilmediğini, davanın dava açıldığı tarihteki bu durum dikkate alınarak kabulü gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlat edinmede ana baba rızası aranmaması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlat edinecek aile yanına yerleştirilen çocuk konusunda ana baba rızası aranmaması hususunun evlat edinme davasından önce incelenip incelenemeyeceği, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 311 inci ve 312 nci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri....

      (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Somut olayda; ... 09/11/2013 doğumlu olarak çocuğu olarak davalılar ... ve ... hanesine baba beyanı üzerine 13/11/2013 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen davacılar 20/10/2013 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliğine tescil edilecek, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK.nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davacılar, ana ve baba yönünden ...'in kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davacıların iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'nin kayden baba ve annesi görünen ... ve ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır....

        Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 28.12.2009 tarih ve 2998/866 Esas, 2009/1004 Karar sayılı veraset belgesinde ise, 1921 doğumlu ve 14.8.1977 tarihinde bekar ve çocuksuz ölen ...’in ... ve ...’den olma olduğu, aynı veraset belgesi kapsamından Edirne Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/829 Esas sayılı dosyasıyla İsmail İmmet’in Tahir ve ...olan ana baba isminin ...ve Hediye olarak düzeltildiği ve nüfus kayıtlarına işlendiği açıklandığına göre, gerçek durumun anlaşılması ve hak kaybının önlenmesi bakımından Edirne Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/829 Esas sayılı dosyasının, dosya bulunmadığı taktirde karar kartonunda kesinleşmiş onaylı karar örneğinin getirtilerek dosyaya eklenmesi, 2- Edirne Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/866 Esas ve 2009/1004 Karar sayılı veraset belgesine ilişkin dava dosyasının aynı şekilde bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına konulması, 3- Yukarıdaki ana baba isminin düzeltilmesini içeren 1748 sayılı parsele ait tapu kaydının ilk oluştuğu günden itibaren tüm geldi...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Satışa İzin Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Zihinsel engelli 1976 doğumlu ... Sulh Hukuk Hakimliğinin kararı ile kısıtlanmış ve babası ...'ın velayeti altına bırakılmıştır. Kısıtlanan ergin çocuğun velisi, çocuğun maliki bulunduğu taşınmazının satışına izin verilmesini istemiştir. Ergin olmayan çocuk ana ve babanın velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. ( MK. md. 335/1 ) Vasi atanmasına gerek görülmedikçe kısıtlanmış bile olsa ergin çocuklar ana babanın velayeti altında kalırlar. ( TMK. md. 335/2, 419/3) Ana ve baba , çocuğun bakım ve eğitim konusunda onun yararını gözönünde tutarak gerekli kararları alıp uygularlar, çocuğu olanakları ölçüsünde eğitirler, bedensel, zihinsel, ruhsal ve ahlaki gelişimini sağlar ve korurlar....

            UYAP Entegrasyonu