Davacı vekili dilekçede; dava değerini 10.000 TL olarak göstermiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Davalı davacının haber vermeden hanedeki ev eşyalarını bir kamyona yükleyip terkettiğini bildirerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile iki adet 22 ayar toplam 40 gram burgu altın bilezik veya 2.760.00 TL, üç adet 22 ayar toplam 30 gram İnce altın bilezik veya 2.070.00 TL, dört adet 22 ayar toplam 70 gram altın bilezik veya 4.830.00 TL, onsekiz adet çeyrek altın veya 2.100.00 TL, iki adet yarım altın veya 470.00 TL, 1.200.00 TL nakit paranın aynen davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bu eşyanın karşılığı, nakit paranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının ziynet eşyası ve nakit para ile ilgili fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Vergi Dairesine ödenmesi gerekeceğini, bu nedenle şikayetçi T.Halk Bankası A.Ş'ye pay ayrılmasının mümkün olmadığını, ayırca ... 5.İcra Müdürlüğü'nün 1998/8457 Esas sayılı dosyasından düzenlenen ve bu davaya konu olan 10.08.2009 tarihli sıra cetvelinin bu icra müdürlüğünün aynı dosyasından düzenlenen 10.10.2008 tarihli sıra cetveline karşı açılan ve kabul edilen ... 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10.03.2009 gün ve 2008/854 Esas, 2009/210 Karar sayılı kararı doğrultusunda düzenlendiğini, yine ... 6.Hukuk Mahkemesi'nin 07.04.2009 gün 2008/860 Esas, 2009/329 Karar sayılı kararının da 10.10.2008 tarihli sıra cetveline ilişkin olup, aynı mahkemenin 2008/854 Esas sayılı dosyasındaki kararla aynı gerekçe ve hükmü içerdiğini, bu nedenle 10.08.2009 tarihli sıra cetvelinin hukuka ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ......
talep ve dava etmiştir....
ye karşı 24.03.2012 tarihinde gerçekleştirilen hırsızlık eyleminde müştekinin sanıklar ... ve ... isimli şahısların olay günü işyerinden 1 adet altın bilekliği çalan şahısların olduğunu beyan ederek şikayette bulunduğu diğer taraftan müşteki ...’un işyerinden 07.07.2012 tarihinde gerçekleştirilen bir adet altın kolyenin çalınması eyleminin ise sanıklar ..., ... ve ...isimli şahısların birlikte gerçekleştirdikleri ve aynı gün yakalandıklarının anlaşıldığı olayda; her iki olayın müştekisinin ve suç tarihlerinin farklı olması nedeniyle tefrik kararı verilerek soruşturmalarının ayrıldığı, ancak sanıklar ..., ... ve ...hakkında 24.03.2012 tarihli eylem nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/62156 Soruşturma numaralı dosyasıyla bu davanın açıldığı ancak iddianame içeriğinin incelenmesinde; sanıkların 07.07.2012 tarihinde gerçekleştirdikleri olayın anlatıldığı ve savunmalarının ile yargılamalarının bu olay hakkında yapıldığı anlaşılmakla; 07.07.2012 tarihli eylem nedeniyle sanıklar...
Somut olayda davacı, davasını üçüncü ve dördüncü kişiler aleyhine açmış, dördüncü kişi ... Gıda...AŞ yetki itirazında bulunduğundan onun yönünden dava tefrik edilmiş, yargılama ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/494 Esas sayılı dosyasından devam etmiştir. Bu halde yapılması gereken iş, belirtilen bu davanın bekletici mesele yapılarak bu davada dava dışı kalan dördüncü kişi ... Gıda...AŞ.nin kötü niyetinin ispatlanması halinde tüm tasarrufların iptaline, aksi durumda ise yani dördüncü kişinin kötü niyetinin ispatlanmamış olması halinde ise, mahkemece ilk verilen davanın kabul kararını temyiz etmeyen davalı ... ve ... yönünden karar kesinleşmiş olduğundan, davalı ... ve ...'nin taşınmazı ellerinden çıkardıkları 15.01.2010 tarihindeki değeri oranında alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde bedelden sorumlu olmalarına karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bolvadin Aile Mahkemesinin 2017/18 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, müvekkilinin düğünde takılan ziynet eşyalarını davalıya verdiğini, davalının ziynet eşyalarının 10.000,00 TL'lik kısmı ile araç aldığını, kalan kısmını da ev alınırken kullandığını, müvekkiline düğünde 8 adet 30'ar gramlık 22 ayar altın bilezik, 20 adet cumhuriyet altını, 1 adet beşi birlik ve zinciri, 1 çift küpe, 1 adet alyans yüzük ve 1 adet saat takıldığını belirterek evlilik birliği içinde müvekkilinin ziynetleri kullanılarak davalı adına alınan 34 XX 917 plakalı araç ile Ankara İli Sincan İlçesi 4462 ada 15 numaralı parselde kayıtlı taşınmaz yönünden mal rejiminin tasfiyesi sureti ile ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, mal rejiminin tasfiyesi sureti ile araç alımına yapılan katkı nedeni...
Burma bilezik, toplam 250 gr., 20 adet tanesi 80 TL den çeyrek altın, 3 adet tanesi 320.00 TL den tam altın, toplam 35,10 gr, 14 ayar set olmak üzere öncelikle aynen olmadığı takdirde bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere 14.183,00 TL den dava tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, davacının 5.600,00 TL ve 6.000,00 TL ederlerindeki toplam 11.600,00 TL bedelindeki eşyalara yönelik talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının 1.680,00 TL ödünç olarak verilen para ile ilgili davasının husumetten reddine karar verilmiş hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2021 NUMARASI : 2020/245 ESAS, 2021/1210 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 5 bilezik, 4 çeyrek ve bir kolyenin davalı tarafından alınıp verilmediğini, evden çıkarıldığını beyan ederek altınlarının kendisine verilmesini talep etmiştir. Eldeki dava tarafların boşanma davasına ilişkin dava dosyasından tefrik edilerek oluşturulmuştur. SAVUNMA Davalı cevap dilekçesinde özetle; düğünde 5 bilezik ve bir kolye alındığını, kolyenin eşi tarafından giderken götürüldüğünü, 5 bileziğin ise bozdurulup kira vs için harcandığını beyan etmiştir....
aleyhine 2005/02327 sayılı "Altın Seri" ibareli markaya dayalı olarak açılan ve İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2014/41 E. sayılı dosyası ile görülen markaya tecavüzün tespiti ve tazminat istemli davayla birleştirilmesine karar verilmiştir. 2.Birleştirme kararından sonra her iki dava da İstanbul 2....