İcra Müdürlüğü'nün 2017/3697 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takip dosyasını incelediklerinde toplam 27.903,66TL'nin haksız olarak alındığının belirtildiği, hak sahibi Fatma Tombuloğlu'nun 29/12/1996 tarihinde vefat ettiğini, davalı kurum çalışanları ile Ziraat Bankası çalışanlarının açık kusurunun bulunduğunu, maaş ödemesinin ölümden sonra vekaletname ile Mustafa Adil Tombuloğlu'na 17/08/2003 tarihine kadar devam ettiğini, müvekkillerinin babalarının öldüğü tarihe kadar iletişimlerinin bulunmadığını, 5510 sayılı Kanun'un 96.maddesinde geri alma işleminin düzenlendiğini ancak 506 sayılı Kanun'da bir düzenleme bulunmadığını, zamanaşımı süresinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini, icra takibine konu alacağın zamanaşımına uğradığını, alacağın esası bakımından da böyle bir borcun oluşmadığını belirterek Ankara 24....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.06.2007 tarihinde verdiği karar sonrasında alacaklı vekilinin mahkemeye verdiği dilekçe ile davasından feragat ettiği, 31.01.2018 tarihli feragat tarihi itibariyle kararın henüz kesinleşmediğini, feragattan sonra alacaklının 23.12.2014 tarihinde icra takibi başlattığını, takibin hemen sonrasında da icra dosya alacağını ... isimli kişiye temlik ettiğini, feragat nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. İcra mahkemesi davadan feragat nedeniyle alacağın takip konusu yapılamayacağından icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. HMK 307 maddesinde düzenlenen feragat davaya son veren taraf işlemi olup HMK 310 maddesi uyarınca hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilir. Karardan sonra feragat halinde HMK Yönetmeliğinin 567 maddesine göre mahkeme feragat konusunda ek karar verilmediği gibi, feragat dolayısı ile bir dosya Yargıtay’a da gönderilmiş değildir....
İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosyasında, borçlular tarafından yapılan itirazın geri alınmış olduğu, bu durumda davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İbraname, devir ve temlik sözleşmesi içeriğine göre dava dilekçesinde yer alan çek bedelleri toplamı 12.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru ise de çeklerin keşide tarihinden itibaren 20.07.2007 ibraneme tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz olarak 43.000,00 TL'nin hüküm altına alınması doğru olmamıştır. Dava konusu olan ve ahşap işleri karşılığı verilen 12.000,00 TL bedelli çekler çek vasfını taşımadığından ve davalı ihtar keşide edilerek ayrıca temerrüde düşürülmediğinden keşide tarihlerinin temerrüde esas alınması suretiyle hesaplanan işlemiş 43.000,00 TL faiz alacağına hükmedilmesi bozma nedeni sayılmıştır.Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 29.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nda fen memuru olarak çalışırken açığa alındığını, bu tarihten itibaren açığa alınması nedeni ile net maaşının 1/3' ünün kesildiğini, 21/01/2008 tarihinde ise görevine iade edildiğini, açığa alındığı süre içerisinde kesilen alacaklarının davalı belediyeden talep etmesine rağmen bu güne kadar herhangi bir ödemede bulunmadıklarını, ... esas sayılı takip dosyası ile takibe geçtiğini, davalı belediyenin bu takibe itiraz ettiğini, davalı kurumun itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, istemin kısmen kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir. Davalı kurum, bir kamu kurumu olup,eylem ve işlemleri kamusal nitelik taşımaktadır. Davaya konu alacağın, davacı hakkındaki disiplin soruşturması süresince davacının açığa alınması ve maaşından kesinti yapılmasından kaynaklandığı savunulduğuna göre; istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir....
Dava konusu uyuşmazlık, hatalı intibak veya hatalı terfi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılmış olan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteminin idare hukuku ilkelerine göre mümkün olup olmadığına ilişkindir.Bu Yargıtay İBK.nın İdare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden gerekse ödemeyi yapandan geri alamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bunun da idareyi işlemez duruma getireceği gerekçesiyle savunulamayacağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 5.12.1984 tarih 387/997 sayılı kararı ile kabul edilmiştir....
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 2019/5 Esas, 2022/1 Karar sayı ve 18/02/2022 tarihli içtihadı birleştirme kararına göre; ifa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan) bir alacak için açılmış dava,erken açılmış dava niteliğinde olduğundan bu davanın açılmasında henüz hukuki yarar bulunmamaktadır.O nedenle HMK.nun 114/1- h bendinde dava şartları arasında sayılan hukuki yararın bulunmadığı durumda HMK.115/2 maddesi gereği davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 392.maddesi uyarınca; ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün veya bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. Bahsi geçen yasal düzenlemeye göre ödüncün ne zaman geri verileceğinin kararlaştırılmamış olması halinde ilk istemden başlayarak altı hafta sonra alacağın muaccel olacağı kabul edilmektedir....
Uyuşmazlık, takibe konu edilen alacağın muaceel olup olmadığına ilişkindir. 6098 sayılı TBK.'nun 392. maddesine göre “Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. Davaya konu ödüncün ..... tarihinde geri istendiği, davalının .... tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu, bu sürenin 6 haftalık sürenin son gününe isabet ettiği, davalının 1 gün sora muaccel olacak borcunu ödemek yerine itirazı tercih etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜNE; davalının Diyarbakır İcra Dairesinin ........
İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir....
Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir....