Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığına yansıtılmayan zamlardan kaynaklanan fark alacakların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    söz konusu amme alacağının takip ve tahsili için ödeme emri düzenlenmesinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir....

      Valiliği'ne yazılan yazıya verilen cevapta dava konusu alacakların ... tarafından ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini ileri sürerek 118,14 TL 2013/7. dönem maaş avans alacağı, 578,64 TL toplu iş sözleşmesi gereği 2013 yılı kurban bayramı ikramiyesi alacağı, 501,50 TL 2013/10. dönem devlet ikramiyesi alacağı, 2.069,67 TL 2013/12. dönem teşvik primi alacağı, 289,48 TL 2013/12. dönem devlet ikramiyesi alacağı, 22.798,48 TL 2014/2 dönemi fark bordrosu alacağı, 1.060,47 TL 2014/1 dönemi devlet ikramiyesi alacağı, 1.386,77 TL 2014/1 Dönem Sendika İkramiyesi alacağı, 2.376,01 TL 2014/2 dönem birleştirilmiş sosyal yardım alacağı olmak üzere toplam 31.179,16. TL alacağın tahsilini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, dava konusu alacakların miktarına itirazlarının olmadığını, söz konusu alacakların Büyükşehir Belediyesine devredilmiş olması nedeniyle bu alacaklardan sorumlu olmadıklarını, savunarak davanın reddini istemiştir....

        H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçelerle: I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni yönünden resen yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince, düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, II-Davanın KABULÜ ile; 1- Brüt 3.973,73 TL kıdem tazminatı alacağının akdin fesih tarihi olan 30/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T3'ndan tahsili ile davacıya verilmesine, 2- Brüt 2.302,02 TL ihbar tazminatı alacağının dava tarihi olan 06/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T3’ndan tahsili ile davacıya verilmesine, 3- Brüt 1.534,68 TL yıllık izin ücreti alacağının dava tarihi olan 06/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T3’ndan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-...

        F) SONUÇ: Hüküm fıkrasındaki 2nci, 3üncü, 4üncü paragrafların tamamen çıkarılarak; "İhbar tazminatı olarak; 2.136,09 TL net alacağın, 500,00 TL'sinin dava tarihinden, bakiyesinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," "Yıllık izin ücreti olarak 560,00 TL net alacağın, 500-TL'sinin dava tarihinden, bakiyesinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, " "Fazla çalışma ücreti olarak; 2.053,60 TL net alacağın takdiren %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak, 1.437,52 TL net alacağın, 500,00 TL'sinin dava tarihinden, bakiyesinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya talebin reddine, " "Hafta tatili ücreti olarak; 5.476,27 TL net alacağın takdiren %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 3.833,38 TL net alacağın, 500,00 TL'sinin dava...

          Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında davacının 2.570.319,70 TL şüpheli ticari alacağı bulunduğu belirlenmiş, ilk ve üçüncü bilirkişi kurulu raporlarında iflasın ertelenmesi isteminde hazırlanacak bilançoda şüpheli ticari alacaklar dahil her türlü aktif ve pasifin gösterilmesi gerektiği bildirilirken, ikinci bilirkişi kurulu raporunda ise, TTK ‘nun 75/2. maddesi uyarınca şüpheli alacakların bilanço düzenlenirken hesaba katılmaması gerektiği belirtilerek anılan miktar bilanço dışında tutularak hesaplama yapılmıştır. Hükme esas alınan son bilirkişi raporu ve dosya kapsamından sözü edilen şüpheli ticari alacakların niteliğinin ne olduğu, hangi hukuki ilişkiden kaynaklandığı, bu alacakların takip veya dava konusu yapılıp yapılmadığı, takip veya dava konusu yapılmışsa sonucunun ne olduğu anlaşılamamaktadır....

            Bu davalı yönünden, belirlenen alacakların tahsili yerine, itirazın iptaline karar verilmesi hatalı olup,bozmayı gerektirmiştir. 2-Ücret bordrolarında ikramiye ve yol ücreti tahakkuku bulunmakta olup,bilirkişi raporunda dikkate alınmamıştır. İş Sözleşmesinin 5.1 maddesinde, “...işveren personelin çalışmasına karşılık olmak üzere aylık brüt 1250 YTL, yılda 12 maaş olmak üzere ücret ödeyecektir.(Bu ücret yıllık 4 ikramiye dahil olmak üzere toplam 16 maaş karşılığı olan tutarın 12 aya eşit olarak bölünmesine eşittir.)..”şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Davacının itirazının değerlendirildiği ek raporda imzalı ücret bordrolarında aylık ücretin 937.50 YTL olduğu ve ikramiye ödemesine ilişkin belge bulunmadığı gerekçesiyle ilk raporda değişiklik yapılmamıştır....

              Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme gerekçesinde davacılara miras hisseleri oranında ödenmek üzere alacakların kabulüne karar verildiği belirtilmesine karşın hüküm yerinde alacakların davalılardan müştereken tahsili ile '' davacıya ödenmesine'' karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedeni ise de; yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

                Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı şirketin, kiracılarından tahsil edemeyerek icra ve dava takibi başlattığı alacakların, faaliyet alanı kapsamında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde belirtildiği şekliyle tahsilinin şüpheli olduğu, söz konusu alacakların hasılat olarak kayıtlara intikal ettirilmediği gerekçesiyle karşılık ayrılamayacağından bahisle ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle yapılan tahakkukta hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan tahsili hukuka aykırı bulunan tutarın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda faiz uygulanmak suretiyle davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne bu kapsamda mahsup yoluyla fazladan ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir....

                  Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, 3417 sayılı Kanun uyarınca yapılan tasarrufu teşvik kesintilerinin ve işveren katkı paylarının davacıya ödenmediği beyanla anılan alacakların hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu edilen alacakların davacıya ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu