CEVAP: Davalı-----.vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinden satın alınan ürünün üretici firması ile iletişime geçildiğini, üretimden kaynaklı bir hata olup olmadığının tespitinin yapılabilmesi için ürünü göndermeleri gerektiğini bildirdiğini ve konu yağ soğutucusu teknik inceleme yapılmak üzere ----- gönderildiğini, yağ soğutucusu üzerinde yapılan teknik inceleme sonucunda arızanın yağ soğutucusundan kaynaklı olmadığının tespit edildiğini, parça üzerinde üretimden kaynaklı hatanın söz konusu olmadığını, tarafça talep edilen 12.000,00 TL miktar da haksız ve fahiş olduğunu, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine, haksız ve mesnetsiz olarak müvekkili aleyhine açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ----- Şirketi'ne usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zabtı tebliğine rağmen anılan davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 818 sayılı BK'nın 215. maddesinde düzenlenen ayıptan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, BK’nun 194. maddesi gereğince satıcının ayıptan sorumlu olduğu, araçtaki eksikliğin gizli ayıp mahiyetinde bulunduğu, gerekçesiyle belirlenen malzeme ve işçilik gideri toplamı 5.933,00 YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... ’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı, 27.1.2006 tarihli oto satış mukavelesi ile satın aldığı aracın gizli ayıplı olması nedeniyle eldeki davayı açmıştır. Davalı ... ise davacıyı tanımadığını, aracı diğer davalıya takas yoluyla sattığını savunmuştur. Mahkemece satıcının ayıptan sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de dosya içinde bulunan 27.1.2006 tarihli oto satış mukavelesi başlıklı sözleşmede dava konusu aracın satıcısının davalı ... olduğu yazılıdır....
Davalı/karşı davacı vekili asıl davada, davaya konu makinenin sorunsuz çalışır vaziyette davalıya teslim edildiğini, davacının periyodik bakımları yaptırmadığını, her talep ettiğinde davacıya teknik hizmet verilmesine rağmen yetkisiz 3.kişilerin makineye müdahalesine izin verdiğini, kaldı ki usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmayan davacının ayıptan doğan haklarını yitirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı/karşı davacı vekili karşı davada, davalının 25/05/2011 ve 24/06/2011 tarihli servis ücretlerine ilişkin faturaları ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.748,76 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı/karşı davalı vekili, karşı davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, davaya konu aracın ticari amaçla kullanıldığı, davacının Tüketici Kanununa göre tüketici sıfatında bulunmadığı, olayın çözümünde 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 219 ve devamı maddelerinde düzenlenen ayıptan sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayıp halinde alıcının seçimlik haklarının 227. maddede düzenlendiği, alıcının muhatabının satıcı olduğu,davalı ... Oto. ve San. Tic. A.Ş'nin üretici konumunda olduğu, Borçlar Kanununa göre alıcıya karşı ayıptan sorumlu olmadığını bu davalı yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verildiği, dava konusu araç üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ticari amaçla kullanılan araçtaki arızanın motorun üretiminden kaynaklanan gizli ayıp olduğu ve satıcının ayıptan sorumlu olduğu, alıcının BK 227. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından "satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkını" kullanmış olduğu gerekçesiyle davalı ... Otomotiv Petrol Nakliyat San ve Tic....
Mahkemece; " ...Yapılan yargılama, toplanan deliller, dinlenen tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporu bir bütün halinde incelendiğinde; her ne kadar dosya kapsamında ayıptan doğan zarara yönelik inceleme yapılmış bu konuda bilirkişi ek ve kök raporları aldırılmış ise de, davaya konu satış işleminde ayıptan sorumlu olan kişinin aracı satan kişi olacağı, incelenen noter araç satış sözleşmesinde dava konu aracın alıcısının davacı olduğu, satıcısının ise dava dışı Ayşe Abdikoğlu olduğu görülmüş, bu durumda ayıptan sorumlu olması gereken kişi dava dışı Ayşe Abdikoğlu olması gerekir iken, davanın araç satış sözleşmesi ile resmi bir bağı bulunmayan davalıya yöneltilmesi karşısında davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerektiği..." şeklindeki gerekçe ile, Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, dair karar verilmiştir....
Noterliğinin 05/06/2009 tarihli ihtarnamesinin ayıbın giderilmesine yönelik olarak veya ayıptan ari bir yenisi ile aracın değiştirilmesi ya da bunun mümkün olmaması halinde ise satış bedelinin faizi ile birlikte iade edilmesinin talep edildiğini, ancak bir sonuç alınamadığını belirterek davalıdan satın alınan aracın öncelikle ayıptan ari bir yenisi ile değiştirilmesinin bunun mümkün olmaması halinde satış bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak davaya bakma yetkisinin davalının yerleşim yerine göre ......
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin "aracın ayıptan ari misli ile değişim talebini" kabul eden davalının, ikinci kez ayıplı araç vererek müvekkilinin ayıpsız araç ile değişim talebini yerine getirmediğini, parça değişimi yapılmasına rağmen yargılama devam ederken araç aynı arıza kaydını yine verdiğini, maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edileceğini, yerel mahkeme ilamının ortadan kaldırılarak, aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı maldan kaynaklanan ürün değişimi bu mümkün olmaması halinde ayıptan kaynaklı ouşan değer kaybının tazminine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir....
takiplere atıfta bulunmuşsa da huzurdaki asıl ve birleşen davanın itirazın iptali şeklinde açılmadığı, rücuen tazminat talepli eda davası olarak ikame edildiği, ezcümle asıl dava yönünden eser sözleşmesinde ayıptan kaynaklanan başvuru haklarının sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince sözleşmenin tarafları arasında talep edebileceği, oysa dava dışı sigortalı ile davalı arasında eser sözleşmesi bulunmadığı gibi sigortalıya halef olan davacı bakımından da ayıptan kaynaklanan haklara dayanılmasının mümkün olmadığı, birleşen dava yönünden ise birleşen dosya davalısının ani voltaj dalgalanması ile zarara sebebiyet verdiğinin davacı tarafça ispat edilemediği mahkememizce anlaşılmış, ve açılan asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, 07/06/2022 tarihli kök ve 05/10/2023 tarihli ek bilirkişi heyeti raporları gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
İş sayılı dosya ile tespit yaptırdığı, bu tespit ile davalının, eldeki davanın açılmasından daha önce ayıptan haberdar olduğu, dolayısıyla artık davacının gizli ayıptan haberdar etme yükümlülüğünün kalmadığı, ihbarın şekle tabi olmadığını açıklayan Hukuk Genel Kurulunun 2009/13-160 E., 2009/185 K. sayılı kararında delil tespit raporunun ayıp ihbarı olarak kabul edildiği, aynı yönde verilen pek çok kabul kararının Özel Dairece onandığı, aynı dava ile ilgili farklı karar verilmesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK 11....