TBK 231 "Alıcının, satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz."...
A.Ş. vekili, aracın garanti süresinin 2 yıl olduğunu, ek 1 yılın garanti anlamında sayılamayacağını, dolayısıyla davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, dava konusu araçta imalattan kaynaklı herhangi bir ayıbın bulunmadığını, araçtaki arızaların araca uygun vasıfta yakıt ve motor sıvısının kullanılmamasından ve kullanım hatasından kaynaklandığını, kazanç kaybının araçta iddia edilen ayıptan kaynaklandığının ispatı gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Otom. Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı Otokar Otom. ve Sav. San....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/karşı davacı vekili 27/08/2020 havale tarihli istinaf dilekçesinde: Mahsup taleplerinin gözetilmemesi ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının icra takibine konu alacağının müvekkili ile arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığını, eserin ayıplı olduğunun bilirkişi incelemesi ve dosyadaki sair delillerle ortaya çıktığını, davacının 7.717,02 TL istisna akdinden kaynaklı alacağına karşılık 6.000,00 TL ayıptan kaynaklı borcu olduğunun bilirkişi raporu ile ortaya çıktığını, müvekkilinin icra takibine itirazının haklı ve iyi niyetli olduğunun anlaşıldığını, bilirkişi raporuna itirazlarının gözetilmemesinin eksiklik olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin aleyhlerine eksik hesaplandığını, davacının takibinde haksız olduğunun gözetilmediğini, ayıplı ifa davacıya ihbar edilmiş olmasına rağmen davacının kötüniyetle haksız takip yaptığını, kötüniyetle takip yapan davacı aleyhine tazminata hükmedilmemiş...
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça malın ayıplı olduğundan bahisle misli ile değişim yönünde seçimlik hakkı kullanılmak üzere işbu dava açılmışsa da yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle lastiklerin bayat olmadığı, lastik dişlerinin yanal yüzeyinde sürtünme kaynaklı çizgiler olduğundan problemin sabit sert zeminlerde ve agresif kullanımdan, patinaj kaynaklı olduğu, kusurun lastik firmasından değil kullanım kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olup mahkememizce de hükme esas alınmış ve mal ayıplı olmadığından davanın reddine karar vermek gerektiği..." şeklindeki gerekçe ile, davanın reddine, dair karar verilmiştir....
nin ithalatçısı olduğu aracın satın alındığını, aracın davacıya teslim edildiği günden itibaren sürekli arızalandığını, yetkili servise götürüldüğünü ve fakat arızaların devam ettiğini, bu arada davacı tarafından aracın ayıplı olduğuna dair davalılara keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, bunun üzerine aracın satılmasına karar verildiğini, ikinci el araç fiyatının 49.000 Euro civarında olduğunu, ancak ayıptan dolayı aracın 39.000 Euro üzerinden satıldığını ileri sürerek davacının uğradığı zararın şimdilik 5.000 Euro'luk kısmının aracın satın alındığı tarihten itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, süresi içinde usulüne uygun yapılmış ayıp ihbarının bulunmadığını, araçta ayıp mevcut olmadığını, var olduğu iddia edilen arızaların kullanım ve yakıt kaynaklı olduğunu, araçtaki sorunun giderildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davaya konu aracın kullanım süresi ve ayıbın niteliği dikkate alındığında sözleşmenin feshinin davalılar açısından ağır sonuçlar doğuracağı,aracın değeri ile aracın boyasındaki ayıptan kaynaklanan değer kaybı karşılaştırıldığında, anılan yasa hükmü uyarınca araç bedelinin iadesi yerine ayıp nispetinde bedelin tenzili yoluna gidilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 479,65 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 6.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu aracın davalıdan 19.10.2012 tarihinde satın alındığı, gizli ayıptan kaynaklı olduğu iddia edilen arızanın 05.06.2016 tarihinde ortaya çıktığı, davanın ise 07.09.2016 tarihinde açıldığı, araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu kabul edilse bile TTK'nın 23/1. maddesinin yollamasıyla uyuşmazlıkta uygulanması gereken TBK'nın 231. maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle geçtiği, ilk derece mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Bu itibarla,davalının satıma konu malla ilgili olarak süresinde ayıp ihbarında bulunduğu kabul edilse bile, davalı alıcı ayıptan doğan haklara dayanarak mal bedelini ödemekten kaçınamaz bu itibarla davanın kabulü gerekirken reddedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2.Dava ayıplı aracın değişimi talebine ilişkin olup, davacı, davalıdan satın aldığı aracın bir kısmının boyasının orjinal olmadığını iddia etmiş, davalılar ise sorunun kullanıcı hatasından kaynaklı olduğunu, her hangi bir imalat hatası olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değişimine, değer kaybı olan 2.500,00 TL nin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine hükmedilmiştir. Dava konusu aracın ayıplı olduğu mahkemenin de kabulündedir. Ancak dava konusu araç davacı elinde iken kazaya uğramış ve aracın uğradığı hasar sonucu araçta değer kaybı meydana gelmiştir....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının aracında alınan bilirkişi raporlarına göre motor kaputu, tavan, bagaj kapağı ve muhtelif yüzeylerinde boya kusurlarının olup, dış etkenlerden kaynaklı olmayıp, imalattan kaynaklı olduğu, şuan boya kusuru olmayan bölgelerde de kusur ortaya çıkma ihtimalinin olduğu, davacının talebinin öncelikle misliyle değişim talebi olup, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesini talep ettiği, davacının gizli ayıp bulunan ve araçta değer kaybına sebep olan üretimden kaynaklı aracın değişimini talep ettiğinden, davacının talebi 6502 sayılı yasanın 11/3 maddesinde düzenlenen orantılık ilkesine de meydana gelen değer kaybı ve ilerde de boya kusuru çıkma ihtimali araçta bulunduğu belirtildiğinden aykırı olmadığı anlaşılmakla aracın misliyle değişimine karar verilmesi gerekirken bedel iadesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülerek toplanan delillere göre yeniden yargılama gerekmediğinden...