Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu aracın davalı tarafından ithal edilerek bayileri aracılığı ile ülke piyasasında satışa sunduğu, satıcı ile birlikte ithalatçının da ayıptan dolayı sorumluluğunun düzenlenmiş olduğu anlaşıldığından davalı araçtaki ayıptan sorumlu olacaktır. Öncelikli olarak araçta ayıp olmadığı, ayıbın gizli ayıp kapsamında olup olmadığı, zamanında ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususlarında değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dava konusu ----- plakalı otomobilin silindir kapağının üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, davacı tarafından ----- Noterliğinin 19.03.2021 tarihli------ yevmiye numaralı ihtarı ile süresinde ayıp ihbarında bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından dava devam ederken aracın satılmış olması ve talebin değer kaybına ilişkin olarak ıslah edilmiş olması dikkate alınarak değer kaybı yönünden değerlendirme yapılması gerekmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi heyeti raporuna göre; aracın garanti süresi içinde aynı arızadan dolayı 4 kez servise girmiş olması ve halen arızanın devam ediyor olması sebebi ile mevcut arızanın kullanıma bağlı olamayan ve üretimden kaynaklanan bir arıza olduğu, özellikle bu arızanın onarımının mümkün olmasına rağmen fren mesafesinin kısalmasını sağlayacak özelliğin çalışmıyor olmasının, ondan beklenen faydanın alınmasına engel olduğu, ve bu hali ile aracın ayıplı olduğu, ayıbın üretim kaynaklı olduğunun belirlendiği, aracın ruhsat tarihi olan 24/03/2011 tarihinden itibaren 2 yıl garanti süresinin dolmasından önce bu davanın açıldığı dikkate alındığında zaman aşımı itirazına itibar edilmediği, davacının öncelikli tercihini ayıptan ari misli ile değiştirilmesi yönünde kullandığı değerlendirilerek, dava konusu aracın satıcı ... şirketine yönelik misli ile değiştirilmesine yönelik talebinin kabulüne ve ayıba konu aracın...

      Dolayısıyla satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna ilişkin zamanmışımı süresinin TBK m 146' da belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresini çıkarın diğer bir deyimle TBK m 231/1' de belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanmasına engel olan kusurun mutlaka ağır kusur olması gerektiği m 231/2' de açıkça ifade edilmiştir. Alıcının ayıptan doğan sorumluluk hükümleri çerçevesinde satıcıya başvurarak 2 yıllık zamanaşımı süresi ile bağlı olmaksızın dava ve talepte bulunabilmesi için zorunlu olan bu ağır kusurun satıcı tarafından ve satıcının ayıplı olarak devretmekte ortaya çıkmış olması gerekmektedir. Ancak dosya içerisinde tarafların sunduğu delil ve belgelerden davalı satıcının ağır kusurunu gösterir nitelikte bir vakıa bulunmamaktadır. Davacı alıcı bir kısım faturalar ve ayıptan doğan ihbar yükümülüğünü yerine getirdiğine ilişkin noter aracılığıyla göndermiş olduğu ihtarnameleri dosyaya sunmuştur....

      Dolayısıyla satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna ilişkin zamanmışımı süresinin TBK m 146' da belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresini çıkarın diğer bir deyimle TBK m 231/1' de belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanmasına engel olan kusurun mutlaka ağır kusur olması gerektiği m 231/2' de açıkça ifade edilmiştir. Alıcının ayıptan doğan sorumluluk hükümleri çerçevesinde satıcıya başvurarak 2 yıllık zamanaşımı süresi ile bağlı olmaksızın dava ve talepte bulunabilmesi için zorunlu olan bu ağır kusurun satıcı tarafından ve satıcının ayıplı olarak devretmekte ortaya çıkmış olması gerekmektedir. Ancak dosya içerisinde tarafların sunduğu delil ve belgelerden davalı satıcının ağır kusurunu gösterir nitelikte bir vakıa bulunmamaktadır. Davacı alıcı bir kısım faturalar ve ayıptan doğan ihbar yükümülüğünü yerine getirdiğine ilişkin noter aracılığıyla göndermiş olduğu ihtarnameleri dosyaya sunmuştur....

        Davalı vekili, her ne kadar üreticinin sorumluluğunun, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna tabi hukuki ilişkilerde ve ayıp sebebiyle uğranılan zararlarla sınırlı olarak değerlendirilebileceği, tacirler arasında yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, dolayısıyla, TBK'nın satışa ilişkin hükümlerinin, taraflar bakımından bir geçerliliğinin bulunmadığı, kaldı ki bu hükümlerde üreticinin ayıptan kaynaklı sorumluluğuna gidilebileceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı savunulmuş ise de; davalı şirketin aracın üreticisi olduğu, davalı şirketin sorumluluğunun vermiş olduğu garantiden doğacağı, bir başka ifadeyle, bu aracın üreticisi olarak garanti veren sıfatıyla maldaki üretimden kaynaklı bir ayıptan doğan zarardan sorumlu olduğu (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/8803 E. - 2022/9520 K.; 19....

          Davalı satıcının ayıptan sorumluluk borcu bulunmaktadır. Dava,davacının satın aldığı araçta gizli ayıp bulunduğu iddiası ile hasar onarım giderlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıptan sorumluluk hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan satıcıdan isteyebilir. Davacı şirketin davaya konu aracı ikinci el olarak dava dışı satıcıdan satın aldığı, TTK 23/1 maddesi uyarınca davaya konu olayda TBK'nun satım sözleşmesine dair hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, TBK 219/1 maddesi uyarınca ayıptan dolayı sorumluluğun satıcıya ait olduğu, somut olayda bu davadaki davalının ise satıcı sıfatının bulunmadığı, davacı ile arasında satım sözleşmesinin bulunmadığı, bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır....

            derece mahkemesinin yapmış olduğu değerlendirmede davacı tarafın ayıptan ve eksik ifadan kaynaklı müspet zararını talep ettiğini tespit edememiş, davacı tarafın talebi olan müspet zarara ilişkin tazminat talebiyle bağlı kalmayarak ayrı bir talep konusu olduğunu farz ettiği ayıptan ve eksik ifadan kaynaklanan alacağın varlığından bahisle hüküm kurduğunu, HMK'nın 26/1 maddesine aykırı davranıldığını, davalı müvekkili şirket tarafından yapılan işe ilişkin ......

              derece mahkemesinin yapmış olduğu değerlendirmede davacı tarafın ayıptan ve eksik ifadan kaynaklı müspet zararını talep ettiğini tespit edememiş, davacı tarafın talebi olan müspet zarara ilişkin tazminat talebiyle bağlı kalmayarak ayrı bir talep konusu olduğunu farz ettiği ayıptan ve eksik ifadan kaynaklanan alacağın varlığından bahisle hüküm kurduğunu, HMK'nın 26/1 maddesine aykırı davranıldığını, davalı müvekkili şirket tarafından yapılan işe ilişkin 000133 Sıra No'lu, 18/05/2019 tarihli 70.000,14 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, ancak davacı tarafça faturanın teslim alınmadığı için iptal etmek durumunda kaldıklarını, yazılı belge niteliğindeki faturanın değerlendirilmesi gerektiğini, keşif yapılacağından haberi olan davacının ön cepheyi tamamıyla söktürdüğünü yan cephenin ise müvekkilinin yaptığı şekilde kullanılmaya devam ettiğini, yan cephenin kullanılmaya devam ederken ön cephenin kullanılmayacak halde olduğundan bahisle söktürüldüğünün iddia edilmesinin tamamen mahkemeyi yanıltmaya...

              Model, ... seri nolu cihazın arızasının sıvı soğutma sistemi kaynaklı olduğu, arızanın kullanıcı kaynaklı olmadığı, 2-Sıvı soğutma devir daim sisteminde mekaniksel problemlerin olduğu, arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğu," görüş ve kanaatini bildirmişlerdir. 08/08/2021 tarihli ek rapor özetle; 08/01/2021 tarihli kök raporundaki değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik olmadığını, 1-Davaya konu ... Marka, ......

                Model, ... seri nolu cihazın arızasının sıvı soğutma sistemi kaynaklı olduğu, arızanın kullanıcı kaynaklı olmadığı, 2-Sıvı soğutma devir daim sisteminde mekaniksel problemlerin olduğu, arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğu," görüş ve kanaatini bildirmişlerdir. 08/08/2021 tarihli ek rapor özetle; 08/01/2021 tarihli kök raporundaki değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik olmadığını, 1-Davaya konu ... Marka, ......

                  UYAP Entegrasyonu