Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesinin 13.01.2015 tarih ve 2013/293 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, 3-Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılma ve dolayısıyla 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinde düzenlenen denetimli serbestlik tedbirinden faydalanma hakkı bulunan hükümlünün cezasının infazının 5275 sayılı Kanun gereğince yapılması için infaz dosyasının... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Diğer davalı cevabı; İlk derece mahkemesince davacının geçici hukuki koruma tedbirinin değerlendirildiği tarih itibariyle diğer davalı şirket henüz davaya cevap vermemiştir....

    Uyuşmazlık, kaza sebebiyle tazminat davasında geçici hukuki koruma istemine ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK'nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; 1-)Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir....

      Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir....

      Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. Davacılar, davalılar ile aralarında taşınmaz satışı olduğu iddiasına değil, inşaatı yapan müteahhiti ve yapı fenni sorumlusu olduğu iddiası ile davalı olarak göstermiş, davalılarda aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığını davacılara bağımsız bölüm satışı yapanların dava dışı kişiler olduğunu bildirmişlerdir. Bu durumda dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) ilişkin olacağından öncelikle Tüketici Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığı incelenerek bu konuda karar verilmesi ve geçici hukuki koruma isteğinin de görevli mahkemece karar bağlanması gerekir....

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Sanığın yüzüne karşı verilen 12.09.2007 tarihli kararda kanun yolu başvuru süresinin tefhimden itibaren yerine yanıltıcı şekilde tebliğinden itibaren denilerek sanık yanıltılmış ise de; sanığın hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinden haberdar olduğu ve herhangi bir itirazının bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki kanun yolu talebinin 12.09.2007 tarihli karara yönelik olduğuna ilişkin düşünce benimsenmeyerek 26.12.2008 tarihli mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde; Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse...

          Buna bağlı olarak Kanundan kaynaklanan dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmakla davalı adına açılarak birleştirme kararı verilen dava dosyasının mahkememizin 2017/481 Esas sayılı dava dosyasından tefrik edilmesinin ardından 2022/208 Esas sırasına kaydı yapılarak usulden red kararı verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3.Hukuk Dairesi iş bölümünün 1.maddesinde; "Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. Dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi'ne aittir....

          Koruma tedbirleri kavramı içinde yakalama, gözaltına alma, tutuklama, arama ve el koyma, adli kontrol, gizli soruşturmacı, ve teknik araçlarla izleme ve telekomünükasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi konuları yer almaktadır. 466 sayılı Kanun da bu koruma tedbirlerinde yakalama, gözaaltı, tutuklama tedbirlerinden kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazminini düzenlerken, Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ve devamı maddelerinde yakalama, gözaltına alma, tutuklama, arama, elkoyma işleminden kaynaklanan maddi ve manevi zararları düzenlemektedir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/111 Esas KARAR NO: 2023/514 Karar DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 18/02/2021 KARAR TARİHİ: 06/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı ile aralarında bir kasko sözleşmesi olduğunu ve bu poliçe kapsamında hukuki koruma teminatı yapıldığını, hukuki koruma teminatının "yargılama, icra, uyuşmazlığın dava yolu ile çözümünde harcanacak olan tutarı geçmemek üzere tahkim nedeniyle doğabilecek giderler, temyiz, karar düzeltme giderleri ve avukatlık asgari ücret tarifesinden daha az olmamak kaydıyla poliçede belirlenen avukatlık ile danışmanlık asgari ücret tarifesinden daha az olmamak kaydıyla poliçede belirlenen danışmanlık ve hakem ücretleri ile teminatla salıvermede poliçede üst sınırı belirlenen teminat akçesi.ayrıca Faydasız kalmış olsa bile...

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu uyuşmazlık; "Fason üretim ve analiz" sözleşmesinden kaynaklanan geçici hukuki koruma istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı gereğince 31.Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 1.maddesi ile; ''İşin niteliği ve tarafların sıfatına bakılmaksızın eser (istisna) sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen (TBK m. 470-486) hüküm ve kararlar'' istinaf incelemesini yapmakla Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesi görevli kılınmıştır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosyanın dava konusu uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu incelemekle görevli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, HMK'nun 352.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 08/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi. BAŞKAN ... ÜYE ......

                UYAP Entegrasyonu