Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir, geçici bir hukuki korumadır. Geçici hukuki koruma ise, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yürütmeyi durdurma, el koyma gibi çeşitli hukuk dallarında düzenlemiş olan etkin hukukî koruma önlemlerine ilişkin üst kavramdır. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır.. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK'nın "İhtiyati tedbirin şartları" başlıklı 389....

İhtiyati tedbir, geçici bir hukuki korumadır. Geçici hukuki koruma ise, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yürütmeyi durdurma, el koyma gibi çeşitli hukuk dallarında düzenlemiş olan etkin hukukî koruma önlemlerine ilişkin üst kavramdır. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....

İhtiyati tedbir, geçici bir hukuki korumadır. Geçici hukuki koruma ise, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yürütmeyi durdurma, el koyma gibi çeşitli hukuk dallarında düzenlemiş olan etkin hukukî koruma önlemlerine ilişkin üst kavramdır. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....

Davacı tarafından; İlke Kararında, kesin korunacak hasasas alanlarda, nitelikli doğal koruma alanlarında ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kulanım alanlarında izin verilebileceği belirtilen faaliyetlerin, koşulları, kapsamı ve süresi gibi esasında faaliyetin bütününe ilişkin unsurların Koruma Bölge Komisyonlarınca belirleneceğine ilişkin düzenlemelerin, hukuki belirlilik ilkesi ile hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu ve yetki devri niteliği taşıdığı ileri sürülmüştür....

    Her ne kadar cezaevi idaresince yapılan işlemlerin idari işlem ve eylem niteliğinde olduğu ileri sürülebilir ise de bu eylem ve işlemler ceza kararlarının ve koruma tedbirlerinin infazı kapsamında gerçekleştirildiğinden idari işlem ve eylem olarak değerlendirilmesi doğru değildir. Davacının tazminat isteğinin koruma tedbirlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına gelince,... Anılan Kanun'un 142 maddesi uyarınca bu davalar yönünden görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. CMK'nun 141. maddesinin düzenleniş şeklinden görüleceği üzere, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat isteğinin kaynağını sadece kararın kendisi veya koruma tedbirinin karara uygun olarak yerine getirilmesi değil, koruma tedbirinin amacı dışında veya taşkın kullanılması (CMK 141/1- g,i,j) gibi, malvarlığına zarar verilmesi (CMK 141/1- j) gibi infaza yönelik işlemler de oluşturmaktadır....

    duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Suç tarihi itibarıyla 15 yaşını bitirmemiş olan suça sürüklenen ...’ın, 5237 sayılı TCK’nun 31/2. ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca, işlediği iddia olunan konut dokunulmazlığının ihlali suçunun hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin rapor aldırılmadan hüküm kurulması, 3-Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/2. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, zorunlu olduğu halde suç tarihi itibarıyla suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçuna ilişkin sosyal inceleme raporu...

      FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/218 Esas KARAR NO : 2023/28 DAVA : Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/09/2022 KARAR TARİHİ : 01/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil Megaplast adına tescilli ... plastik kalıplarda maça mekanik çalışma sisteminde yenilik ......

        koruma talebi olduğu kadar aynı zamanda İİK.nın 150/h maddesi kapsamında rehin hakkının tanınması mahiyetinde olduğu, talep tarihi itibariyle TTK'nın 909. maddesi gereğince geminin değerinin düşmesi riskini doğurabilecek şekilde gemi ve tesisatının kötüleştiği, malikin işletme tarzı itibariyle böyle bir zarara sebebiyet verebileceğinin ispat edilemediği, 10/06/2003 tarihi itibariyle geminin klaslı, sigortalı olduğu ve işletmekte bulunduğu, davacının geminin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile şartları oluşmuş ise alacağın tahsili yoluna gitmesi mümkün iken ipotek bedelinin çok üzerinde bir değer için TTK'nın 909.maddesine göre geçici hukuki koruma önlemi örtüsü adı altında, burada ön görülen imkanlar aşılmak sureti ile alacağın gemi üzerinden tahsili yoluna gidilmesi koşullarının oluşmadığı, bu nedenle asıl davanın reddi gerektiği, asıl davada alınan hukuki koruma tedbiri niteliğindeki, 10/06/2003 günlü kararın bu nedenle hukuka uygun olmadığı, 10/06/2003 tarihi ile ihtiyati tedbirin...

          Bölge Adliye Mahkemesinin asıl ve ek kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca temyiz edilemez. Bu kararların temyiz edilmesi halinde anılan hüküm uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Dosya içeriğine göre temyize konu edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, bir geçici hukuki koruma türü olan ihtiyati tedbir talebi hakkındaki ara kararının istinaf edilmesi üzerine verilmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olmayıp, terk hukuki sebebine dayalı bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Bu halde davanın reddi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.10.2017(Pzt.)...

              UYAP Entegrasyonu