Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının, kendi vekili ile yaptığı ve sadece tarafları bağlayan ücret sözleşmesi niteliğindeki vekâlet akdi uyarınca ödenmesi kararlaştırılan bedelin koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmelidir. Anılan içtihadı birleştirme kararı ve yerleşik Yargıtay uygulamaları nazara alındığında, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekâlet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekâlet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamına dahil edilmesi hukuka aykırı olsa da temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. B.2....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/364 Esas KARAR NO : 2022/794 DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/05/2022 KARAR TARİHİ : 08/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkile----- aracın ---- tarihli kazası sebebiyle araçta oluşan araç mahrumiyet bedelinin tahsili amacıyla ---- Sayılı dosyası açılmış ve sonuçlandığını, müvekkilinin aracı davalı ------altına alındığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili tarafından hukuki yardım alması neticesinde ---ücretinin davalı ------ hukuksal ----- kapsamında temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsili ile davadan önce arabuluculuk sürecinde müvekkilinin kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücretinin de --- Asgari Ücret Tarifesi md. 16/2-c doğrultusunda 1.350...

      Yine 648 sayılı KHK ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na eklenen Ek 4. madde ile, doğal sitlerle ilgili olarak, 2863 sayılı Yasa'dan kaynaklanan yetki ve görevler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bu Bakanlığın bünyesinde kurulan Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu'na devredilmiş ve aynı KHK ile 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen 13/A maddesi ile, Bakanlık bünyesinde Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü kurulmuş, ayrıca 644 sayılı KHK'ya eklenen geçici 6. madde ile de, tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları ile ilgili iş, işlem ve kararlara ilişkin usul ve esaslar ile bu konularda görev yapacak komisyonların teşkili ve çalışma usul ve esaslarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle düzenleceği hükme bağlanmıştır....

        Esas sayılı takip dosyasında, dayanak kooperatif genel kurulunun aidat kararı gereğince 212.140,00TL asıl, 42.197,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 254.337,13 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu anlaşılmıştır.İcra ve İflas hukukundaki İhtiyati haciz müessesi, medeni usul hukukundaki İhtiyati tedbir ve idare hukukundaki yürütmenin durdurulması müesseseleri gibi hukuki koruma önlemidir. Geçici hukuki koruma önlemleri toplumsal barışın sağlanması açısından da önem taşımaktadır. Geçici hukuki himaye tedbirlerinin düzenleme nedeni, bireylere etkin hukuki himaye sağlanmasıdır. Bu da Hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir (AY m.2).Geçici hukuki koruma önlemleri, henüz hüküm verilmeden bireylerin acil hukuki korunma ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.2004 Sayılı İİK'nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258....

          Dava dilekçesindeki iddia ve davanın dayandığı hukuki sebep itibariyle ihtiyati tedbir kararı verilmemesinde isabetsizlik yoktur. Taşınmazın mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmadığına göre ayni hakları kısıtlayıcı bir tedbir kararı verilemez. Ancak Mahkemece ilk talep doğrultusunda dava konusu taşınmazın ihtiyaten haczine karar verilmesi gerekirken talep dar yorumlanarak mevzuatta böyle bir hukuki koruma bulunmadığı gerekçesiyle ilk talebin reddedilmesi isabetsizdir. Dava dilekçesindeki iddia ve dayanılan deliller itibariyle dava konusu taşınmazın ihtiyaten haczi mümkündür. Taşınmazın ihtiyaten haczedilmesi davacılar açısından yeterli hukuki güvenceyi sağlar. Kaydındaki ihtiyati haciz şerhiyle bu yeri devralan kişiler şerhin sonuçlarına katlanırlar. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bursa 5....

          e yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; az yukarıda açıklana 4539 sayılı Kanun'la kabul edilen Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesi ayrınca adı geçenin adli yardım talebinin kabulü ile taraf delilleri toplanıp işin esası incelenerek davacı ile davalı ... arasındaki hukuki ilişkinin belirlenerek taraflar arasında Tüketiciyi Koruma Yasası kapsamında bir hukuki ilişki ve davalının sorumluluğu bulunup bulunmadığı araştırılıp hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

            Talep geçici hukuki koruma kararı verilmesine ilişkindir. Buna göre; Dosya içeriği incelendiğinde; uyuşmazlığın 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunundan kaynaklanmakta olduğu anlaşılmış olup, davaya konu kanunun 201/ son fıkrası uyarınca uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerekmektedir. Genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk mahkemeleri görevlidir. Davanın esasına bakmak, uyuşmazlığı çözmek ve inceleyip değerlendirmek görevli mahkemeye aittir. Bu nedenle geçici hukuki toruma talebi ile ilgili konularda karar verme yetki ve görevi de davanın esasını çözmekle görevli mahkemeye aittir. Görev hususu kamu düzenindendir ve yargılamanın her aşamasında resen ele alınır. Dolayısı ile İş Mahkemesinin karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğundan geçici hukuki koruma talepleri ile ilgili olarak karar verme görev ve yetkisi de asıl uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemeye aittir. Görevsizlik kararı verilecek yerde işin esasının incelenmesine başlanması hatalıdır....

            Bölge Adliye Mahkemesinin yetki ve geçici hukuki koruma ile ilgili kararları kesin olup temyiz yoluna başvurulamadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere yetkiyle ilgili Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından temyiz dilekçesinin REDDİNE, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.12.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

              Mezkur düzenlemelerde, orta ve uzun mesafeli koruma alanlarında oluşabilecek kentsel atıksuların, uzun mesafeli koruma alanlarındaki mevcut ve yeni sanayi tesislerinden kaynaklanan atıksuların ve katı atık depolama ve bertaraf alanlarından kaynaklanan sızıntı sularının, son ihtimal olarak, teknik ve ekonomik olarak havza dışına çıkarılmasının veya yeniden kullanımının mümkün olmadığı hallerde, içme-kullanma suyu kaynağının su kalitesini olumsuz yönde etkilemeyecek seviyede arıtılarak havzaya deşarjına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından izin verilebileceği hüküm altına alınmıştır....

                KARAR Davacılar, davalıya ait iki adet taşınmazın yakınında bulunan ... şirketinin tesisi için oluşturulmuş olan ... koruma bandının davalının mülkiyet hakkını kısıtladığından ... koruma bandının kaldırılması için gerekli yasal girişimleri yapmak üzere ücret sözleşmesi yapılarak, davalı tarafından verilen vekaletnameye istinaden ... koruma bandının iptali, şirketin faaliyetinin durdurulması ve ruhsatının iptali için idari davalar açtıklarını, insan hakları mahkemesine mürcaatta bulunduklarını, bu aşamada davalının 22.3.2005 tarihli ihtar ile vekalet ilişkisine son verdiğini bildirdiğini ileri sürerek, ücret sözleşmesinin 3/2 madesi gereğince ücretlerinin ödenmesi gerekeceğinden şimdilik 10.000 YTL.nin 22.3.2005 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, avukatlık ücret sözleşmeleri gereğince ödenecek ücretin muaccel olmadığını, ... koruma bandının kısmen ya da tamamen kaldırılamadığı gibi, taşınmazın 3....

                  UYAP Entegrasyonu