Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 16/04/2013 NUMARASI : 2013/212 (E) ve 2013/489 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin sadece hapis cezaları hakkında uygulanabileceği ve TCK'nin 50/5 maddesi uyarınca 'uygulamada asıl mahkumiyetin bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbir' olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde '2 ay süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırma' seçenek yaptırımından ibaret mahkumiyet hükmüne TCK'nin 58. maddesinin tatbik edilmesi, 2) TCK'nin 53/1 maddesinde öngörülen hak yoksunluklarının sadece hapis cezaları hakkında uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde 3 ay süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirinden ibaret mahkumiyet hükmüne TCK'nin 53/1-2. maddesinin tatbik edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün...
Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eylemden kaynaklanan tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu açıktır. Bu durumda ilk derece mahkemesince de geçici hukuki koruma tedbiri ihtiyati tedbir olarak değerlendirilip ve bu yönde inceleme yapılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa isnat edilip 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yararın kanuni temsilcinin (velinin) aile hukukundan kaynaklanan velâyet hakkı olması ve mağdurenin kovuşturma evresinde Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon merkezinde kaldığının dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, hakkında koruma kararı alınıp alınmadığı ve alınmışsa suç tarihinde devam edip etmediği araştırılarak varsa, kararın aslı veya onaylı örneğinin temin edilmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre; 1- İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir....
Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca feshin haklı nedene dayandığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.Davalı ... ve Koruma Hiz. Ltd. Şti. vekili, davacının iş sözleşemsinin kendi kusurundan kaynaklanan ihmali davarnışı nedeni ile haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Karar süresi içerisinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: Somut olayda davalı ... ve Koruma Hiz. Ltd....
Koruma ve Eğitim Hizmet Tic. A.Ş.'den sorumlu olmasına, 1.010,25 TL kısmından davalı ... Güvenlik Koruma ve Eğitim Hizmet Tic. Ltd. Şti sorumlu olmasına, 2.498,70 TL kısmından davalı ... Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş.' sorumlu olmasına,1.785,22 TL kısmından davalı ... Özel Güvenlik Koruma ve Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti' sorumlu olmasına, davalılara İş Mahkemesinin davasında ihbar yapılmadığından ödenen icra gideri ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına, ödeme tarihi itibariyle temerrüd gerçekleştiğinden 24/12/2015 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek ıslah talepli davanın kabulune karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere, 1-Davanın kabulü ile, A-1.841,17 TL rücu tazminatının 24/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... Koruma ve Eğitim Hizmet Tic. A.Ş.'...
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen önceki günlü hüküm, davalı ... Bakanlığına izafeten ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü'nün aleyhine olup, hükmün anılan davalı tarafından temyiz edilmediği, yeni kurulan hükümle aleyhlerine yeni bir hukuki durum oluşmadığı anlaşıldığından temyiz inceleme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Bakanlığına izafeten ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü vekilinin temyiz inceleme isteminin REDDİNE, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
D.Hukuk Genel Kurulu Kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2023 tarih, 2021/11-916 E. ve 2023/108 K. sayılı ilâmı ile dava dilekçesinde gelir koruma sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemiyle açılan eldeki davada talep edilen tazminat tutarının davacı tarafından objektif anlamda belirlenebilir nitelikte olmadığını, bu sebeple davacının, anılan tazminat talebi yönünden eldeki davayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak açmakta hukuki yararının mevcut olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. E. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, Gelir Koruma Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi. 3....
Suçun mağduru, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan kimse, faili ise, bu kimseler üzerinde kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan koruma ve gözetim yükümlülüğü yüklenen kişilerdir. Bu suçla korunan hukuki değer, insanın yaşama ve vücut bütünlüğü hakkının yanı sıra koruma ve gözetim yükümlülüğü olan kişilerin bu görevlerini yerine getirmelerinin sağlanması ve bu sayede ortaya çıkacak sosyal fayda düşüncesidir. Suçun maddi unsuru yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan mağdurun “kendi haline terk edilmesidir”. Suç bağlamında “kendi haline terk”, failin, mağdurla olan fiili ilişkisini geçici ya da sürekli şekilde kesmesi ve mağduru egemenlik alanının dışına çıkarması, bu bağlamda kendi haline bırakmasıdır. Bu suç “kendi haline terk” gerçekleştiği anda tamamlanır. Terk süresi uzun veya kısa olabilir....
Suçun mağduru, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan kimse, faili ise, bu kimseler üzerinde kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan koruma ve gözetim yükümlülüğü yüklenen kişilerdir. Yükümlülüğün kanundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını tespitte, 6284 sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu başta olmak üzere ilgili kanunlardan yararlanılırken, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün belirlenmesinde, sözleşmenin kapsamı ve içeriği esas alınır. Sözleşme şekle bağlı değildir. Yazılı ya da sözlü olabileceği gibi gönüllü üstlenme şeklinde fiili durumdan da kaynaklanabilir. Hekim, hemşire, hasta bakıcı, çocuk/bebek bakıcısı, hizmetçi, gezi rehberi, öğretmen gibi kişiler, sözleşmenin içeriğine göre koruma ve gözetim yükümlüsü sayılabilir....