Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir. (Medeni Usul Hukuku 12.Baskı Sh.714- Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes) ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. HMK'nın 390/3 maddesi gereğince tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....
Davacı vekili 11/10/2022 tarihli ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz talepli dilekçesinde özetle; Derdest davanın açılmasından sonra, davalı şirketin, işçilerinin tamamının işten çıkışlarının yapıldığını, davalı şirkette de ortak olan Solmaz Dumanın tek ortağı olduğu CSN Lojistik A.Ş.nde işe girişlerinin yapıldığını, davalı şirketin araçlarını ve diğer mallarını elden çıkartmaya başladığını, banka hesaplarını boşalttığının müvekkilince öğrenildiğini, HMK.nın 389/1 maddesine göre "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünün bulunduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edilmemesi durumunda İcra İflas Kanununun 257. maddesi uyarınca davalının banka hesaplarına, taşınmaz...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 25/20/2022 tarihli tensip zaptıyla ; ''Dava alacak istemiyle açılmış olup kaydına tedbir konulması talep edilen taşınmazın aynı uyuşmazlığın konusunu oluşturmadığından davacı tarafın ihtiyat-i tedbir talebinin reddine '' karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/42 E. sayılı dosyasında görülmekte olan menfi tespit davası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı yapmış oldukları itirazlarının 14/04/2021 tarihli ara karar ile reddedildiğini, HMK. 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbirin şartları oluşmadığını, İcra dosyası kapsamında güncel borç tutarının yaklaşık 148.000 TL olduğunu, nitekim işbu tedbir kararı üzerine borçlu tarafından dosyaya 148.000 TL ödendiğini, ödemeye ilişkin tahsilat makbuzunun ekte sunulduğunu, dosya borcu 148.000 TL iken teminatın asıl alacak olan 100.000 TL üzerinden 15.000 TL olarak hesap edilerek ihtiyati tedbir kararı verilmesinin yasalara aykırı olduğunu, 15.000 TL'lik teminatın müvekkilin zararını karşılamaya yetmeyeceğini, gerekçesiz karar verilemeyeceğinden itiraz konusu tedbir kararlarının kaldırılması gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile İstanbul 4....
hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
Tüketici Mahkemesi tarafından verilen ihtiyatı tedbir red kararının iptal edilerek istinaf incelemesi yolu ihtiyatı tedbir kararı hakkında kabul kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLER :Tüm dosya kapsamı. DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptâli ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir....
Nitekim bu husus, HMK'nın 341. maddesinin gerekçesinde de, "...Bu yapılırken, tüm geçici hukuki koruma kararlarına değil, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz bakımından istinaf denetimi kabul edilmiş, bunların dışında kalan delil tespiti, defter tutulması ve mühürleme işlemi yapılması gibi hukuki korumalar için bu imkan tanınmamıştır" denilmek suretiyle konu açıklığa kavuşturulmuştur. Davacı vekili, ihtiyati tedbir yoluyla, davalı şirkete ait kayıt ve belgelere el konulmasını da istemiştir. Somut olayda, davalı şirketin defterlerinin ve mali kayıtlarının kaybolacağına veya tahkikat aşamasında incelenmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına dair bir kanıt sunulmadığı, davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği de gözetildiğinde, ihtiyati tedbir talebi yönünden HMK'nın 390/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, mahkemece ihtiyatı tedbir talebinin mevcut aşamada reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
ihtiyati tedbir konulmasına, yönelik karar verilmiştir....
Asıl sorumluların işlemden haberdar olarak karşı tedbir almalarını engelleyecek biçimde hareket edilmesi gerekir. Bilakis daha işlem yapmadan ilgilileri uyarır gibi tespit davası açılması doğru olmaz. Kanaatimizce davacı idare 6183 Sayılı Kanunun 17 ve 18nci maddelerinin sağladığı imkandan yararlanmak için re'sen harekete geçmesi gerekir. Yapacağı ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati hacze karşı gidilecek yasal yollarla davalıların limited şirketle bağlantıları ve sorumlulukları ispat edilecektir. Davada ayrıca ihtiyati tedbir istenmiştir.Açılan dava, bir alacak davası olmayıp, nitelik itibari ile de eda davası değil tespit nitelikli bir davadır. Bu nedenle dava konusu yapılmayan bir alacak hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün değildir....