İlk derece mahkemesince teminatlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davacı vekili tarafından karara teminat açısından istinaf yoluna başvurulmuştur. Öncelikle ihtiyati tedbir kararının teminatlı verilmesine ilişkin karara, tedbir talep edenin sıfatı itibariyle ilk derece mahkemesi nezdinde itiraz yolunun açık olup olmadığı, itiraz yolunun açık olduğunun kabulü halinde ise teminatlı verildiği taktirde bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafın sıfatı itibariyle istinaf kanun yoluna başvurup vuramayacağı ihtilaf konusudur. HMK.nun 394. maddesinde; "(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir....
Kanun koyucu ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim her somut olayda ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir. Hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararda belirtmelidir.İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse yasanın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyatı tedbir kararı verilmesi halinde istemin reddine karar verdiğinde de kararda hukuksal gerekçe göstermek durumundadır. Çünkü 1982 Anayasasının 141.maddesinin 3.fıkrası hükmüne göre mahkemelerin bütün kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur....
Davalı Kurum vekili 05.09.2022 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itirazı üzerine, Mahkemece, 21.12.2022 tarihli duruşmada itiraz değerlendirilerek itirazın reddine karar verilmiş ve tedbir kararı verilmesindeki gerekçelerin tekrarlandığı 22.12.2023 tarihli gerekçeli karar yazılarak taraflara tebliğ edilmiştir. Bu karara karşı davalı Kurum vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurularak, yasanın ihtiyati tedbir verilmesi için aradığı koşulların bulunmadığı gibi, teminat alınmaksızın davanın ve uyuşmazlığın esasını çözecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden, tedbir kararının kaldırılması talep edilmiştir....
ın vefat ettiğini, dava dilekçeleri ile dava konusu Ankara İli....... numaralı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, taleplerinin değerlendirilmeden görevsizlik kararı verildiğini, vefat eden davalı murislerinin vekili tarafından dosyanın istinaf edilmesinden dolayı ihtiyati tedbir taleplerinin sürüncemede kaldığını, davalıların vefat etmiş olmalarından dolayı müvekkilinin zarara uğramaması için söz konusu taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir konulması talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi'nce "...Davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği taşınmazın 85/149 hissesinin dava dışı üçüncü adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından koşullarının gerçekleşmeyen ihtiyatı tedbir talebinin reddine..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle: Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/550 E....
sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebildiği, ihtiyati tedbir isteyen davacının; ihtiyati tedbir sebeplerinin varlığını, ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir biçimde delillendirdiği söylenemeyeceğini, başka bir anlatımla davacının ihtiyati tedbir için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kaldı ki, ihtiyati tedbir kararının ancak ve ancak dava konusu ile ilgili olarak ve dava konusu üzerinde uygulanmak üzere verilebildiğini, bu şartların hiçbiri oluşmadığından ihtiyati tedbirin reddinin gerektiğini belirterek haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini istemiştir....
sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebildiği, ihtiyati tedbir isteyen davacının; ihtiyati tedbir sebeplerinin varlığını, ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir biçimde delillendirdiği söylenemeyeceğini, başka bir anlatımla davacının ihtiyati tedbir için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kaldı ki, ihtiyati tedbir kararının ancak ve ancak dava konusu ile ilgili olarak ve dava konusu üzerinde uygulanmak üzere verilebildiğini, bu şartların hiçbiri oluşmadığından ihtiyati tedbirin reddinin gerektiğini belirterek haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini istemiştir....
anlaşılamadığı, durum ve koşulların değişmesi halinde davacı tarafça yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunulabileceği anlaşılmakla ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....
Kaldı ki ihtiyatı haciz kararı verilebilmesi için gerekli yasal şartların oluştuğu da ispat edilmemiştir. İhtiyati tedbir ise; kesin hükme kadar olan süreçte ortaya çıkabilecek sakıncaları önlemek için hukukumuzda geçici nitelikte hukuki korumadır. İhtiyati tedbirin koşulları HMK'nun 389 madde de belirtilmiş olup; Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller ihtiyati tedbirin şart ve sebepleridir. Ayrıca HMK 390/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmelidir. Bu nedenlerle, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir koşulları oluşmamış olduğundan, ilk derece Mahkemesince ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. O nedenle davacı istinaf talebinde haklı değildir....
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Madde de bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir . Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir ....