Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre alacaklının temerrüdü şartlarının gerçekleştiği kabulü yerinde olsa dahi, borçlunun, alacaklı temerrüdü nedeniyle verdiğini geri aldığı anda, alacağın varlığını sürdürmeye devam edeceğinin açık kanun hükmü olduğu; varlığı devam eden alacak yönünden, davalı ödemesinin sadece kendi temerrüdünü kesip temerrüt faizi işlemesini durduracağı dikkate alınmak suretiyle; davaya konu tazminat talebinin esasının karara bağlanması, dava sırasındaki ödeme ve bunun davacı yanca iadesi hususunun da davalının sorumlu olacağı temerrüt faizi yönünden etkili olacağı gözetilip davalının sorumlu olacağı faizin buna göre hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

    Böylelikle dava açarken talep sonucunu belirleyemeyen davacı dilerse belirsiz alacak davası açabilecek, dilerse kısmi dava ile birlikte alacağın geri kalan kısmının tespitini isteyebilecek ve yine dilerse alacağın tümünün belirlenebilmesi için bir tespit davası açabilecektir. İş kazası nedeniyle tazminat ve rücu istemli davalarda, kusur oranlarının ve tazminat miktarının belirsizliği nedeni, Kurumun, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği, davanın açıldığı tarihteki tazminat alacağı miktarını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceğinin kabulü gerektiği, dava dileçsesinde de bu hususun özellikle belirtildiği gözetildiğinde; Dava dilekçesinde onay tarihinden itibaren talep edilen faiz alacağı hakkında, yargılma aşamasında verilen beyan dilekçesiyle arttırılan talebe konu miktar hakkında ayrıca faiz talep edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

      Mahkemece davacıların tapu iptali ve tescil istemleri reddedildiğinden tazminat haklarının da olmayacağı gerekçe gösterilerek davanın tümden reddine karar verilmiş ise de, hükmün gerekçesinden, söz konusu tazminatın taşınmaz üzerinden kesilen ağaç bedelinin tazminine ilişkin alacak istemine yönelik mi olduğu yoksa TMK’nin 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından devletin kusursuz sorumluluğundan kaynaklı alacak istemine ilişkin mi olduğu net anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, davacıların TMK’nin 1007. maddesi kapsamında ıslahla ileri sürdükleri tazminat talepleri yönünden toplanan ve toplanacak deliller çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/20 Esas KARAR NO: 2023/305 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 11/01/2021 KARAR TARİHİ: 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı----- tarihinde,----- kaldırımda yürüyen yaya----- çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacı ---- ağır yaralandığı, kazada ağır yaralanan davacı, uygulanan tedavilere rağmen sağlığına kavuşamadığı, -------raporuyla kalıcı olarak sakat kaldığı belirlendiği, rağmen sağlığına kavuşamamış, kalıcı olarak sakat kaldığı, davaya konu alacak likit değildir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/20 Esas KARAR NO: 2023/305 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 11/01/2021 KARAR TARİHİ: 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı----- tarihinde,----- kaldırımda yürüyen yaya----- çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacı ---- ağır yaralandığı, kazada ağır yaralanan davacı, uygulanan tedavilere rağmen sağlığına kavuşamadığı, -------raporuyla kalıcı olarak sakat kaldığı belirlendiği, rağmen sağlığına kavuşamamış, kalıcı olarak sakat kaldığı, davaya konu alacak likit değildir....

            Davacı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti ve tazminat talebinin olmadığını, davalı taraf da karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını bildirmekle davacının tazminat talebinin reddine, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Dava açıldıktan sonra icra takibinde itiraz geri alınmakla, davalı tarafça davanın açılmasına sebebiyet verildiği anlaşılmakla arabuluculuk giderinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir....

              Mahkemece, davanın kabulü ile davalı borçlunun Mersin 2.İcra Müdürlüğü'nün 2009/11970 sayılı takip dosyasında 14.500 TL asıl alacak ve faizi üzerinden yapılan takibe vaki itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden %40 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, TTK'nun 1301.maddesine dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2011/502 sayılı dosyasında 3.412,00 TL asıl alacak ve 300,63 TL işlemiş faiz toplamı 3.712,63 TL üzerinden icra takibi yapıldığını, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı olay tarihinde adına kayıtlı, kazaya karışan aracını oğlunun kullandığını, kusurunun, sorumluluğunun ve borcunun bulunmadığını, aynı olayla ilgili olarak, olayda yaralanan dava dışı .... ve yakınlarının, kendisi ve ZMSS şirketi hakkında .......

                  Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK.nin 8.maddesi II. bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK.’nun 8.maddesi II. bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Davacı dava dilekçesinde kira alacağı olarak 15.750,00 TL, davalı karşı davacı ise faydalı masraf bedeli olarak 10.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Maddi ve Manevi Tazminat, ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, maddi ve manevi tazminat, eşya alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesi'nden verilen 18.12.2014 gün ve 2014/180 Esas 2014/981 Karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, boşanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca 2007/186 Değ. İş sayılı dosya ile tespiti yapılan ev eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini talep etmiş, bozma sonrası açılıp birleştirilen ek dava ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu