Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Somut olayda işe iade davası ile alacak davası birlikte açılmış olup mahkemece 15.09.2011 tarihli duruşmada 1 nolu ara kararı ile işe iade ve tazminat davalarını birlikte açmış bulunması üzerine her iki davanın yargılama usullerinin farklı olması nedeniyle tazminat davasının dosyadan tefrik edilmesi yönünde beyanda bulunması için davacı vekiline süre verildiği görülmüştür. Davacı vekili tarafından 29.06.2011 hakim havale tarihli dilekçe ile işçilik alacakları açısından davaya devam ederek kıdem ve ihbar vs alacakları açısından davanın devamını istediği, ancak işe iade açısından davayı takip etmeyeceğini, bu konudaki talebini atiye bıraktıklarını beyan etmiş, aynı beyanı takip eden duruşmada da tekrarlamış ve bu açık beyan duruşma zaptına da yazılmıştır....

    kira bedelinin 1/4 ü tazminat (kira) ve faiz bedeli ve ödediği vekalet ücreti olarak toplam 15.000,00 TL' nın ve 10.000,00 TL manevi zarar karşılığı tazminatın müvekkile ödenmesini, İstanbul 9....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak, maddi tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve maddi tazminat davasına dair karar Dairemizin 05.03.2013 gün ve 2012/18961-2013/3815 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı-k.davacı ... tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 210.00.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak-Tazminat-İstirdat-İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak, tazminat, istirdat, itirazın iptali davasına dair karar Dairemizin 08/102013 gün ve 2013/11000-2013/13719 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı ve davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı Yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226.00.-'şar TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Ünye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 31.1.2007 gün, 12420-810 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 14.11.2006 gün 13048-12210 sayılı ve 3.Hukuk Dairesinin 30.10.2006 gün 14232-13758 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, manevi tazminat ve alacak; karşı dava ise el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olup; hüküm manevi tazminat ve alacak istemi yönünden temyiz edilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 1.3.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma, nafaka, manevi tazminat ve alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma davası ile birlikte açılmış nafaka, manevi tazminat ve katkı payı alacağına ilişkin bulunduğuna ve nafaka, manevi tazminat istekleri de temyiz edilmiş olduğuna göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Asıl dava, tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece tazminat talebi yönünden verilen kabul kararı usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı birleştirilen dosyada dava açarken tazminat talebi ile ilgili olarak dava değeri göstermemiş, davasının belirsiz alacak davası olduğunu belirtmiş ve maktu harç yatırmıştır....

              HMK'nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesinde; "(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere, davanın açıldığı tarihte alacak miktarının belirlenmesi imkansız ise belirsiz alacak davası açılabilir. Ayrıca, alacaklı taraftan, alacağın miktar veya değerinin tam olarak belirlenmesinin beklenemediği durumlarda da belirsiz alacak davası açılabilir....

                Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

                  İlk Derece Mahkemesinin ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların davalı ...aleyhine açtığı maddi tazminat davasının, usul yönünden reddine, davacıların manevi tazminat talebi yönünden açtıkları davada davacı eş ... için 30.000,00 TL manevi tazminatın, davacı çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 15.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihi 15.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı yana verilmesine, davacıların davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat yönünden, asıl ve ilk ıslah ile açılan davanın kısmen kabulü ile, davacı Eş ... için 165.068,53 TL tazminatın, davacı ... yönünden 15.603,69 TL tazminatın, davacı ... için 27.794,67 TL tazminatın olay tarihi 15.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar ... ve ...'...

                    UYAP Entegrasyonu