Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Salt bilirkişi incelemesine gidilmesi belirsiz alacak davası açılabilmesi için yeterli olmadığından ve açılan davada asgari bir miktar gösterildiğinden (şimdilik 1.000,00 TL) ve bunun alacağın bir bölümü olduğu anlaşılmakla birlikte, belirsiz alacak davası mı yoksa belirli alacak olmakla birlikte kısmi dava mı olduğu anlaşılamadığından mahkemece davacıya bu hususu açıklaması için süre verilmiş, davacı vekili 16/06/2022 tarihli dilekçesi ile davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını bildirmiştir. Bu durumda İİK.’nun 89/4. maddesine dayalı tazminat alacakları gerçekte belirli bir alacak olduğundan ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceklerinden mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. (benzer mahiyette Yargıtay 12....

B..... ve aleyhine temyiz istenilen P..... Kimya Sanayi A.Ş. vekili Av.Ş..... K..... geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımına uğramadan açıldığı kabul edilerek, kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç ve oluşturulan hüküm yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Faiz, her ne kadar, fer’i nitelikte bir alacak ise de bunun asıl alacak davasından ayrı, başlı başına bir dava ile istenmesini engelleyen bir kanun hükmü yoktur. Bu bakımdan, önceden açılmış olan tazminat davasında faiz isteme hakkının saklı tutulduğunun bildirilmemiş olması, faizin ayrı bir dava ile istenmesine engel değildir. Ayrıca, tazminata yönelik temerrüt faizi, esas tazminat alacağının tabi olduğu zamanaşımına tabi olur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi, Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu ve trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu kaza sonucunda, hayatını kaybeden kişinin yakınlarına müvekkili tarafından tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın, rücuan tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin, davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin ibra edildiğini bu nedenle rücuan tazminat talebinde bulunulamayacağını, davanın reddini savunmuştur....

      Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat/maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminata ilişkin faiz alacağı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 1706/2021 tarih, 2019/1487 Esas ve 2021/1139 Karar sayılı kararı ile "...Somut olayda, trafik kazası 15/08/2006 tarihinde meydana gelmiş, 05/10/2015 tarihli ek dava ile asıl davada İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/424 Esas ve 2013/117 Karar sayılı kararı ile hükmedilen tazminat miktarına olay tarihinden itibaren 45.486,26 TL işlemiş faizin tahsili talebinde bulunulmuştur....

      Davalılar ... ve ... vekili, asıl ve ek davalarda zamanaşımı definde bulunmuş, davacı ...'in ileri sürülen maluliyet oranına itiraz etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı ... için 53.229,45 TL, sürekli, 1.159,89 TL geçici iş göremezlik zararı ile 503.39 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 54.928,73 TL, davacı ... için 1.050,45 TL maddi tazminat ile davacı ... için 5.500 TL, davacı ... için 3.000 TL, davacı ... için 2.500 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılar ... ve ...'nin fazlaya ilişkin istemleri ile davacı ...'nın maddi tazminat talebi ile manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin isteminin reddine, birleşen 2008/90 ve 2008/134 sayılı dosyalarda ise ... 2....

        Davalı ... vekili, müvekkilinin kusuru bulunmadığını ve talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Tekstil San. Tic.A.Ş.adına iflas idare memurları ise, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve kusur oranını kabul etmediklerini belirterek,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.358,76 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ... Sigortadan müştereken ve müteselsilen tahsiline; aynı miktarın iflas masasında davacı adına alacak olarak kaydedilmesine; 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı ...'...

          , 108.554,79 TL İşlemiş Faiz 108.554,79 TL (Davalının sorumlu olduğu 150.000,00 TL manevi tazminat üzerinden 06.05.2011-19.05.2019), İlam Vekalet Ücreti 13.462,50 TL (Davalının sorumlu olduğu manevi tazminat üzerinden 150.000/200.000 oranında ), İşlemiş Faiz 172,62 TL (Davalının sorumlu olduğu 13.462,50 TL manevi tazminat ilam vekalet ücreti üzerinden), İcra Vekalet Ücreti 29.982,02 TL (Davalının sorumlu olduğu maddi ve manevi tazminat, işlemiş faizleri, yargılama giderleri ve işlemiş faizleri toplamı 400.800,49 TL üzerinden), Tahsil Harcı 18.236,42 TL ((Davalının sorumlu olduğu maddi ve manevi tazminat, işlemiş faizleri, yargılama giderleri ve işlemiş faizleri toplamı 400.800,49 TL üzerinden) (davalı tarafından 30.05.2019 tarihinde yapılan ödemede tahsil harcı hesaplanmadığından tüm alacak kalemleri üzerinden hesaplanmıştır.))...

            KARŞI OY Dava, patent hakkına tecavüz iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, 6769 sayılı SMK 151/2-c maddesine dayalı olarak "şimdilik" kaydı ile 1.000.00 TL maddi tazminat istemiştir. 6769 sayılı SMK 151/2-c maddesinde "yoksun kalınan kazancın, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli"ne göre tayin ve takdir edileceği düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK 107 maddesinde de "davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği... halde alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği" öngörülmüştür. Dava konusu maddi tazminat, ancak mahkemece yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda belirlenebilecek nitelikte bulunduğundan eldeki dava, HMK 107 maddesinde ifade edilen belirsiz alacak davasıdır....

              Bu bakımdan dava şartlarının yanlış uygulanması bir dava engeli ve mahkemeye erişim hakkı ile bu kapsamda adil yargılanma hakkına saldırı sayılır (AİHS m.6). Özel dava şartlarının bu niteliği gereği dar biçimde yorumlanmaları gerekir. Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını "…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…" ile sınırlı tutmuştur. Somut olayda dava bir alacak ya da tazminat davası olmayıp borçlu bulunmadığının tespiti istenmektedir. Ortada henüz herhangi bir karşı dava ya da ödeme yokken, olası karşı davanın ya da eldeki davanın istirdata dönüşmesi gibi ihtimallerin değerlendirilmesi suretiyle dava şartlarının geniş yorumlanması ve vatandaşların adalete erişiminin engellenmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle menfi tespit davası “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmayıp, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi değildir....

                Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin maddi tazminat miktarının hesaplanma yöntemi ve miktarına, kasap dükkanı işleten davacı ...’ın destek tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından davacı ... lehine destek tazminatına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş, belirsiz alacak davası olarak açılan davada alınan ek hesap raporundan sonra davacılar vekili tarafından sunulan 10/01/2019 tarihli dilekçenin maddi tazminat ve faizi bakımından bedel artırım dilekçesi, 28/02/2019 tarihli dilekçenin de manevi tazminat yönünden talebi yönünden faiz bakımından ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek, ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlar bakımından haksız eylem tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinden davacılar vekilinin faize ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf istemleri yerinde bulunarak HMK m. 353/1-b.2 uyarınca ilk derece...

                  UYAP Entegrasyonu