Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı müvekkil ve araç sürücüsünden tahsiline karar verildiğini, söz konusu ilama bağlı manevi tazminat alacağı nedeniyle davacı, müvekkil hakkında Antalya ... İcra Müdürlüğü ... sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığını, dosya borcunun ödenmesi aşamasında davalı sigorta şirketine ve Antalya acentasına durumun yazılı ve mail yolu ile bildiridiğini ve dosya borcununun ödenmesinin talep edildiğini, aracının bağlanmaması için dosya borcunun müvekkili tarafından icra dosyasına faizleri ile birlikte toplamda 41.300 TL manevi tazminat, işlemiş faizler ve vekalet ücreti ödemesi yapıldığını, müvekkili tarafından Antalya ......

    Ancak alacaklının böyle bir kısmi dava açması halinde de, alacağın tümü için açılan davalarda olduğu gibi talep edilebilecek alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi zorunludur. Öte yandan, HUMK.nun 388/son ve 389. maddeleri gereğince de, davadaki taleplerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi de gereklidir. Somut olayda mahkemece değişik kalemler için değişik bilirkişi raporlarına atıf yapılmış olup tüm alacak miktarları kalem kalem,açık,tam ve kesin olarak belirlenmediği gibi, verilen hüküm de, HUMK’nun 388. ve 389. maddelerinde belirtildiği gibi, açık ve tereddüte yer vermeyecek nitelikte de değildir....

      Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

        Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK.’nun 8.maddesi II. Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Dava dilekçesinde dava değeri 4.839 TL kira alacağı, 5.000 TL ecrimisil alacağı olma üzere toplam 9.839 TL olarak gösterilmiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....

          karar verilmiş, bu karara ilişkin alacaklılar vekilinin şikayet başvurusu üzerine; Mahkemece, ilamın sonuç kısmında şikayet dilekçesinde belirtilen alacak kalemleri yönünden hükmün onandığına dair bir açıklama bulunmadığı, mahkemesinden de söz konusu alacak kalemlerinin kesinleştiğine dair kesinleşme şerhinin İcra Müdürlüğü’ne ibraz edilmediği, İcra Müdürlüğü'nün ve icra hakiminin mahkemenin vermiş olduğu bu kararda hangi alacak kalemlerinin kesinleştiğini yorumlayamayacağını, bu nedenle İcra Müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip dayanağı ilama ilişkin karar düzeltme talebi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce sair karar düzeltme itirazları reddedilerek hüküm maddi tazminat yönünden bozulmuştur....

            Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK.’nun 8.maddesi II. Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Dava dilekçesinde dava değeri 62.995,74 TL olarak gösterilmiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....

              Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK.’nun 8.maddesi II. Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Dava dilekçesinde dava değeri 1.000 TL olarak gösterilmiş, sonrasında ıslah ile 15.000TL.ye yükseltilmiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....

                Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK.’nun 8.maddesi II. Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Dava dilekçesinde dava değeri 10.000 TL olarak gösterilmiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....

                  Davalı-davacı vekili Av. ... 17.05.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün ziynete dayalı alacak davası, maddi-manevi tazminat talepleri, nafakalar yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple, ziynete dayalı alacak davası, kadının tazminat talepleri ve nafakalar yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.05.2017(Pzt.)...

                    "İçtihat Metni" Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat K A R A R Temyiz, reddedilen asıl dava ve kısmen kabul edilen karşı davaya yöneliktir. Asıl dava boşanan eşin ziynet alacağı ile bankadan adına kullanıp boşandığı kocasına ödünç verildiği iddia edilen kredi bedelinin iadesine yönelik alacak davası; karşı dava ise, boşanan kocanın karısına karşı açtığı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davası niteliğindedir. Gerek asıl dava gerekse karşı dava genel hükümlere dayalı olarak açılmıştır. Asıl davadaki alacak isteminin evlilik birilğinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası temeli ve hukuki sebebine dayalı değildir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

                      UYAP Entegrasyonu