Kişilere yapılmış ödeme belgelerinin ibraz edilmesi gerektiği, bu hususların davacı tarafından ibraz edilen hasar dosyasında yer almadığı, d-13.759,75 TL asıl alacak kaleminin manevi tazminat ödemesi olduğu ve davalı sigorta şirketinin manevi tazminat ödemesinden dolayı poliçede manevi tazminat teminatı bulunmadığından sorumlu bulunmadığı, e-42.080,00TL asıl alacak kaleminin manevi tazminat ödemesi olduğu ve davalı sigorta şirketinin manevi tazminat ödemesinden dolayı poliçede manevi tazmi teminatı bulunmadığından sorumlu bulunmadığından sorumlu bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava itirazın iptali olup, takip talebine göre değerlendirme yapılması gerekir. Davacının davalıdan olan diğer alacakları veya farklı tarihte yaptığı ödemeler dikkate alınamaz. Bilirkişi raporu ve ... İcra müdürlüğü dosyası takip talebi nazara alındığında davacının davaya konu edilen 1.300,35 TL ve ...'...
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının Karabük 2.İcra Müdürlüğünün 2012/479 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline takibin 5.470 TL asıl alacak 169,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.639,94 TL üzerinden aynen devamına, 5.470 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyet kuralına dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir....
KARŞI OY YAZISI Asıl ve birleşen davalar, yaralanmaya sebebiyet verilmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davalardaki maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleşen dava davalılarının temyizi üzerine Dairemizce onanmış; asıl ve birleşen dava davalılarının karar düzeltme istemleri nedeniyle dosya yeniden incelenmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2011/1145 Esas, 2013/467 Karar ve 17/04/2013 tarihli ilamı ile icra takibine geçildiğini, davacı müvekkilden toplamda 48.258,26- TL talep ettiğini, Nizip İcra Müdürlüğü 2017/454 Esas sayılı dosyasındaki icra emrinin borçlu müvekkile 17/05/2017 tarihinde usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, müvekkiline gönderilen icra emrinin usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, aynı alacak kalemleri için önceki tarihlerde müvekkil hakkında icra takibi başlatıldığını ve takip konusu alacak kalemlerinin müvekkil tarafından davalıya ödendiğini, alacaklının mükerrer olarak talep ettiği kısmın iptal edilmesini, takibin iptaline karar verilmesini ve davalının şikayete neden olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini mahkemeden talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2011/1145 Esas, 2013/467 Karar ve 17/04/2013 tarihli ilamı ile icra takibine geçildiğini, davacı müvekkilden toplamda 48.258,26- TL talep ettiğini, Nizip İcra Müdürlüğü 2017/454 Esas sayılı dosyasındaki icra emrinin borçlu müvekkile 17/05/2017 tarihinde usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, müvekkiline gönderilen icra emrinin usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, aynı alacak kalemleri için önceki tarihlerde müvekkil hakkında icra takibi başlatıldığını ve takip konusu alacak kalemlerinin müvekkil tarafından davalıya ödendiğini, alacaklının mükerrer olarak talep ettiği kısmın iptal edilmesini, takibin iptaline karar verilmesini ve davalının şikayete neden olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini mahkemeden talep ve dava etmiştir....
Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, alacak istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. HMK'nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açıldığı takdirde bu hususun dava dilekçesinde açıkca belirtilmiş olması ve talep edilen alacağın belirsiz olması gerekir. Somut olayda davacı eksik ve ayıplı imalat talebinde bulunmuş ancak davanın dava dilekçesinde belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmemiştir ayrıca eksik ve ayıplı imalat bedelinin tespiti dava açılmadan önce davacı tarafından belirlenemeyecek nitelikte yani belirsiz alacak davasına konu olabilecek nitelikte de değildir....
Mahkemece, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; davacının, dilekçesinde manevi zarar değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere asgari 3.000 TL manevi tazminata karar verilmesini istediği, harca esas değer olarak bu miktarı gösterip bu değer üzerinden harç ödediği anlaşılmıştır. Her ne kadar manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı konusunda mahkemenin değerlendirmesi doğru ise de; davacının asgari olarak 3.000 TL manevi tazminat miktarı bildirmesi karşısında, bu miktar üzerinden işin esasının incelenmesi gerekirken hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi doğru değildir. Kaldı ki, HMK’nın 119/1-ğ ve 119/2. maddeleri gereğince dava konusunun değeri ile ilgili dava dilekçesinin talep sonucu bölümünün açıklanması hususunda, mahkemece davacıya süre de verilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; kira alacağı ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece 1.534,50.- TL. alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 21.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve 5236 sayılı kanunun 19.maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa eklenen Ek madde 4 uyarınca yeniden değerleme oranına göre ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.820. -TL’nin altında bulunduğundan, davalı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir....