Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 12.117,09 Tl'nin tahsiline, karşılık davanın ise alacak talebinin esastan, manevi tazminat talebinin ise HUMK 205.maddesi gereğince kabule şayan olmaması nedeniyle esası incelenmeksizin reddine karar verilmiş;hüküm,davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, vekilleri olan davalının vekaleten tahsil 2011/7347-16529 ettiği bir kısım bedelleri taraflarına vermediğini,yine icra dosyasına yatırması gereken bir kısım bedelleri yatırmadığından bahisle toplam 33.000,00 TL'nin tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini savunarak açtığı karşı dava ile alacak ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tazminatlar ve ziynetlere yönelik alacak davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ... 19.04.2016 tarihli dilekçeyle kusur belirlemesine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin kusur belirlemesi yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekili Av. ... 19.04.2016 tarihli dilekçesiyle maddi-manevi tazminat talebinden ve ziynet eşyalarına ilişkin talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen tazminatlar ve ziynet eşyalarına yönelik davaya ilişkin olarak bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak-tazminat hukukuna ilişkin davada ... 9. Asliye Hukuk ile Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sözleşmeye dayalı tazminat ve alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 08.01.2005 tarihli biber üretimi ve alımına ilişkin sözleşme düzenlendiği, üretimin Ödemiş'te yapılacağı, ihtilaf halinde ... Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirlendiği, Ödemiş'te açılan davada yetki itirazında bulunulduğu, davanın taşınmazın aynı ile ilgili olmayıp, ürün bedeline ilişkin sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'...
Davalı; görev, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak, davacının ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımının dolduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından ıslah ile artırılan maddi tazminat talebinin ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmaksızın 600,00 TL maddi ve 750,00 TL manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. 02/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda davacının maddi tazminat miktarının 19.538,37 TL olarak hesaplandığı, davacının 30/04/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını, davanın çeşidi yönünden belirsiz alacak davası olarak ıslah ettiği ve alacak miktarını da artırmıştır. Davalı ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş, mahkemece kusur indirimi yapılmak suretiyle ıslah edilen miktar dikkate alınarak 12.515,19 TL maddi ve 550,00 TL manevi tazminat hüküm altına alınmıştır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile ifası gerçekleştirilmeyen ek sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden reddine dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde; icra emrinin dayanağı olan ilamda sehven maddi tazminat denilmekte ise de, davanın tazminat davası olmayıp bir alacak davası olduğunu ve alacağın mahiyetinin de faiz olduğunu, ilama konu alacak faiz alacağı olduğundan, söz konusu alacağa mahkeme karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin mümkün olmadığını, alacaklının dava açılmasına sebebiyet veren taraf olduğunu, yargılama giderlerinin tümüyle karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini iddia etmiştir. C....
İflas sayılı dosyasına gönderilen 20.04.2021 tarihli dilekçe ile asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.546,54 TL'nin iflas masasına kaydının talep edildiği bildirilmiştir. İzmir İflas Müdürlüğü tarafından mahkememize gönderilen 28.03.2023 havale tarihli yazı cevabında davacı ... tarafından iflas dosyasına gönderilen 21.04.2021 tarihli dilekçede belirtilen dava dosyasına konu alacak yönünden alacak kaydının yapıldığı bildirilmiştir. Davanın alacak davası olduğu, davalı şirketin iflasına karar verildiği ve iflas dosyasının açıldığı, yargılama sırasında dava konusu alacağın asıl alacak ve işlemiş faizi ile birlikte iflas masasına kaydının yapıldığı, davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dava konusu alacak İzmir İflas Müdürlüğü'nün ......
Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...
Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...
Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...