Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

114/2 delaletiyle TTK'nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-2 ve HMK'nun115/2. maddeleri gereğince manevi tazminat talebi ile ilgili arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, maddi tazminat talebi ile ilgili sulh, ödeme ve feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle maddi tazminat talebi ile ilgili sulh, ödeme ve feragat nedeniyle davanın reddine, manevi tazminat talebi ile ilgili T.T.K.'...

114/2 delaletiyle TTK'nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-2 ve HMK'nun115/2. maddeleri gereğince manevi tazminat talebi ile ilgili arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, maddi tazminat talebi ile ilgili sulh, ödeme ve feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle maddi tazminat talebi ile ilgili sulh, ödeme ve feragat nedeniyle davanın reddine, manevi tazminat talebi ile ilgili T.T.K.'...

    Mahkemece, davacı tarafça davalı aleyhine İzmir 21.İcra Dairesinin 2014/7059 sayılı takip dosyasının 116.320,51TL maddi tazminat ve 125.000,00TL manevi tazminat ( yani maddi ve manevi tazminat toplamı olan 241.320,51TL asıl alacağın ) yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak toplam miktar üzerinden 24/04/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesi için takibin devamına, alacak likid sayılamayacağından davacı lehine icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Alacaklı vekili, takibin manevi tazminat yönünden kesinleştiğini ve tahsil olunduğunu, kararın maddi tazminat yönünden bozulduğunu ve bozma sonrası verilen karara uygun olarak 08/09/2014 tarihli icra emrinin düzenlendiğini faiz hesaplamasının ilama uygun olduğunu açıklayarak şikayetin reddini istemiştir. Mahkeme'ce şikayetin kabulüne, icra emrinde manevi tazminat asıl alacağının 90.000,00-TL, tazminatlara yürütülen işlemiş faizin 367.171,90-TL olarak düzeltilmesine, aşan kısmın iptaline karar verilmesi üzerine hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.nun 26. maddesinin birinci fıkrası “ Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. ” hükmünü içermektedir. Somut olayda; borçlu vekili şikayet dilekçesinde açıkça, .... 11. İş Mahkemesi'nin 2013/1083 Esas ve 2014/1012 karar sayılı ilamına dayanılarak gönderilen icra emrinin iptalini talep etmiştir....

        İHTİYATİ HACZE İLİŞKİN ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu olan olayda; öncelikle manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise kapsamı ve tayin edilecek miktar tümü ile toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı, dolayısı ile de İİK'nun 257. maddesi uyarınca ''muaccel bir alacak'' bulunmadığı ve ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı anlaşıldığı, yine, maddi tazminat talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin de dava konusu alacağın varlığı ve miktarının bu aşamada muaccelliyet koşulunu taşımadığının anlaşıldığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

        Yargılama sırasında davacı ıslah harcı yanında başvuru harçı ve peşin harç da yatırarak 21.11.2008 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat miktarını artırmış ayrıca manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Mahkemece, manevi tazminata ilişkin açılmış bir dava olmadığı, ıslah yoluyla dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınmayacağından bahisle manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine, maddi tazminata ilişkin istemin ise kabulüne karar verilmiş ve bu karar taraf avukatlarınca süresinde temyiz edilmiştir. Mahkemenin maddi tazminata ilişkin değerlendirmesinde isabetsizlik yoktur, ancak manevi tazminat talebi ile ilgili hüküm kurulurken, davacının manevi tazminat istemiyle ilgili dilekçesinin hukuki değerlendirmesinde yanılgıya düşüldüğü görülmektedir....

          SONUÇ: Hüküm kısmının 1. fıkrasında yazılı olan "1-Alacak ve manevi tazminat davasında karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken toplam 48,60 TL. (24,30+24,30= TL. harcın peşin yatırılan 183,45 TL. harcın mahsubu ile eksik kalan 159,15 TL. harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına," cümlesinin çıkarılarak hüküm kısmının 1. fıkrası yerine "1-Alacak ve manevi tazminat davasında karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 24,30 TL başvuru harcı ve 24,30TL peşin harç olmak üzere toplam 48,60 TL harcın peşin yatırılan 171,60 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafından fazladan yatırılan 123,00 TL peşin harcın isteği halinde davacıya iadesine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Hukuk Dairesinin 16/02/2016 tarihli ve 2015/16894 esas, 2016/1782 karar sayılı ilamı ile manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacak olmasının eldeki davaya etkisinin davacıların manevi tazminat taleplerini yargılama aşamasında artırmasının mümkün olmaması şeklinde tezahür edeceği, eldeki eda davasında davacıların talep ettiği miktarları aşmayacak şekilde manevi tazminat takdir edilmesi mümkün olduğundan, davacıların eldeki davayı açmakta hukuki yararları bulunduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece; bozma ilamına uyulmuş, ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesi yönündeki ara kararından rücu edilmiş, İTÜ öğretim üyelerinden alınan ve davacıların murisinin tam ve asli kusurlu bulunduğu, davalılar veya dava dışı kişilerin kusurlu bulunmadığına dair 25/06/2019 tarihli kusur raporu benimsenerek, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalı sürücü Sezgin hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan Körfez 1....

              Mahkemece, alacak davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3.maddesine göre avukatlık ücretinin üç katı olan 3.000 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davanın süresi, dosyanın kapsamı ve davacının emeği göz önüne alınmak suretiyle tarifede yazılı ücretin üç katı oranında vekalet ücret takdiri, alacağın ve takdir olunan manevi tazminatın miktarına nazaran fahiş olup, dosya kapsamı ile hak ve nesafete uygun değildir. Vekalet ücretinin belirtilen nedenlerle fahiş takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi gereğidir....

                Davacı asil 13/03/2021 tarihli celsede alınan beyanında, davalıdan 350.000,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu