Maddesi dikkate alındığında; davacı/karşı davalı firma tarafından müvekkili firma hesabına gerçekleştirilen düzensiz ödeme tarihleri esas alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda 371.656,17-TL vade farkı alacağı + KDV olmak üzere toplam 438.554,28-TL'nin müvekkili lehine vade farkından kaynaklı alacağının doğduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 100. Madde uyarınca, işveren karşı firma tarafından yapılan ödemelerin ilk önce faiz ve fer’ilerinden mahsup edilmesi sebebiyle düzensiz ödemeler kapsamında davalıdan 84.949,64-TL anapara ve 125.554,28-TL vade farkından kaynaklı alacak olmak üzere toplam 210.503,92-TL cari hesaptan kaynaklı müvekkili firma alacağının bulunduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL sözleşme bedeli anapara alacağı ile 10.000,00-TL vade farkı alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmesi sürecinde ortaya çıkan vade farkı alacağının tahsili davasıdır. Taraflar arasında malzeme tahmil, tahliye ve nakliyesine ilişkin sözleşme bulunduğu, bu sözleşmeden kaynaklanan edimlerin karşılıklı biçimde yerine getirildiği, davalı tarafın hizmetlerden kaynaklanan fatura borçlarını ödediği konusunda uyuşmazlık yoktur. Temel uyuşmazlık yapılan ödemelerin vadeli çeklerle sağlanması karşısında müteahhit taraf lehine vade farkı alacağı doğup doğmayacağı noktasındadır. Vade farkı alacağının doğması için iki temel hususun belirlenmiş olması gerekir. Bunlardan birincisi alacağın belirli bir vadede ödenmemiş olmasıdır. İkinci unsur da vade farkı konusunda taraflar arasında bir sözleşme yahut teamül bulunması gerektiğidir. Eldeki dosyada bu temel üzerinden değerlendirme yapılacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davası sonrasındaki iki ihale arasındaki bedel farkından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/464 Esas KARAR NO :2023/139 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:10/09/2020 KARAR TARİHİ:15/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında konusu LPG temini ve teslimine ilişkin sözleşme akdedildiği, zamanla davalı sözleşmeden kaynaklanan borçlarını müvekkile ödemekte gecikmeye ve dahi ödememeye başladığı, müvekkil şirket yetkililerince defalarca kere ihtar edilmesine rağmen davalı, bayilikten kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davalı muaccel borcunu ödemekten imtina etmiş ve bu sebeple muaccel 27.765,63 TL alacağın tahsili amacıyla aleyhine .... İcra Müdürlüğünün 2020/......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/464 Esas KARAR NO :2023/139 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:10/09/2020 KARAR TARİHİ:15/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında konusu LPG temini ve teslimine ilişkin sözleşme akdedildiği, zamanla davalı sözleşmeden kaynaklanan borçlarını müvekkile ödemekte gecikmeye ve dahi ödememeye başladığı, müvekkil şirket yetkililerince defalarca kere ihtar edilmesine rağmen davalı, bayilikten kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davalı muaccel borcunu ödemekten imtina etmiş ve bu sebeple muaccel 27.765,63 TL alacağın tahsili amacıyla aleyhine .... İcra Müdürlüğünün 2020/......
, yine vade farkı faturasının, davalıya süresinde teslim edildiğinin ispat edilemediğinin tespit edildiği bildirilmiştir....
Davalı vekili, davanın haksız açıldığını, davacının kooperatif başkanlığı döneminde yapılan tüm işlerin, üyelerden toplanan aidatlarla yapıldığını, ayrıca davacının iddia ettiği gibi 26 aylık bir vadenin sözkonusu olmadığını, borcun 20 ayda ödenmek üzere üyelerden senetler alındığını ve vade farkının doğmadığını, kooperatif borçları için esnaflara verilen senetlerin üyelerce ödenip senetlerin geri alındığını, ayrıca davacı hakkında vade farkı nedeni ile açılan dava veya takip bulunmadığını, davacı ve diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından imzalanan 10.02.2008 tarihli tutanakta vade farkından dolayı davacı ve diğer yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olacağının kabul edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalıların beyanları, ibraz edilen deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının vade farkından kaynaklandığını iddia etiği ettiği alacağının tahsilini talep ettiği, vade farkı alacağının talep edilebilmesi için bu buna ilişkin olarak sözleşme bulunması gerektiği, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi taraflar arasında bu yönde belirli bir uygulamanın da bulunmadığı anlaşılmıştır.Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı sunulan beyanında alacağın temerrüt faizine ilişkin olduğu beyan edilse de davacının talep sonucunun açıklanmasına ilişkin dilekçesinde alacağın vade farkı alacağı olduğunun açıkça belirtildiği, faturanın vade farlı faturası olarak düzenlendiği, bu nedenle davanın vade farkı alacağına ilişkin olduğunun açık...
DAVA : Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/08/2022 KARAR TARİHİ : 22/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 31/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında yurt dışından temin edilecek malzemeler konusunda 17/11/2021 tarihli sözleşme ile 546.196,00 ... doları üzerinden anlaşma yapıldığını, yapılan anlaşmada ödemede hangi tarihteki kurun esas alınacağının yer almaması sebebiyle ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin yabancı para cinsinden olması dikkate alınarak ödeme tarihindeki kurun esas alınması gerektiğini, ancak davalının sözleşme kurulduktan sonra tek taraflı olarak sözleşme şartlarını değiştirerek sözleşme tarihindeki kur üzerinden hesaplama yaptığını, davalının tek taraflı olarak yapmış olduğu değişikliğin geçersiz olduğunu bu nedenle taraflar arasında kararlaştırılan bedelin fiili ödeme...
Davalı vekili; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshedilerek borcun ödenmesi konusunda protokol yapıldığını, protokolün 4. maddesinde, çeklere ilişkin vade farkı, 2008 yılı bayilik ilişkisi sırasında bayii tarafından daha önceden yapılan ödemelere ilişkin vade farkı, bayii tarafından cari hesaba mahsuben verilen müşteri çeklerinin karşılıksız kalması nedeni ile davalı şirketin alacak haklarından oluşan meblağların protokol kapsamı dışında bırakıldığını, bunların mutabık kalınan miktara dahil edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....