taraflarına verilmesi ve davacının müvekkili şirketten başkaca hak ve alacağının kalmadığını belirtmesi ile sona erdiğini; dolayısıyla davacının işbu ibranameleri imzalayarak sözleşmedeki vade farkı talep hakkı ile birlikte başkaca hak ve alacağı kalmadığı konusunda feragat ettiğini; davacının, müvekkili şirketi başkaca hak ve alacağı kalmadığı konusunda ibra ettiğini ve imzaladığı ibranamelere rağmen bu kadar zaman sonra alacak talebinde bulunmasının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini..."...
26.09.2018 vade tarihli ve ------ numaralı faturadan kaynaklanan 6.156,62-TL asıl alacak üzerinden devamına, birleşen davanın kısmen kabulü ile ----- Esas sayılı takip dosyasının 18/06/2018 vade tarihli, ------ numaralı faturadan kaynaklanan 384,20-TL asıl alacak ve 26,90 takip öncesi işlemiş gecikme faizi, 25.06.2018 vade tarihli ------ numaralı faturadan kaynaklanan 586,15-TL asıl alacak ve 38,30 TL takip öncesi işlemiş gecikme faizi, 17.07.2018 vade tarihli ------- numaralı faturadan kaynaklanan 3.427,23-TL asıl alacak , 27.07.2018 vade tarihli ------ numaralı faturadan kaynaklanan 466,44-TL asıl alacak , 16.08.2018 vade tarihli -----numaralı faturadan kaynaklanan 4.616,93-TL asıl alacak, 18.09.2018 vade tarihli ----- numaralı faturadan kaynaklanan 7.751,22-TL asıl alacak, 01.10.2018 vade tarihli-------numaralı faturadan kaynaklanan 7.265,85-TL asıl alacaklar ve belirlenen gecikme faizleri üzerinden devamına, takiplerde faturalara konu edilen asıl alacaklar için ,takip...
Davacı vekilininin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, bakiye fatura alacağı ve vade farkına ilişkin alacak davasıdır. Taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunmaktadır. Davacı yanın iddiası; davalıdan asıl faturadan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğu ve taraflar arasında geç ödenen fatura bedelleri nedeniyle davalının vade farklarını ödeyeceğine ilişkin şifahi bir sözleşmenin bulunduğu yönündedir. Davacı yan 22/03/2018 tarihli asıl faturadan kaynaklanan 1.767,07TL alacak bakiyesi ile vade farkı nedeniyle tanzim edilen 21/06/2018 tarih 2.725,80TL bedelli, 30/04/2018 tarih 7.487,10TL bedelli ve 21/04/2018 tarih 3.407,84 TL bedelli fatura bedelleri toplamı olan 15.387,81TL. nin tahsili talebi ile eldeki davayı açmıştır....
Davacı vekilininin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, bakiye fatura alacağı ve vade farkına ilişkin alacak davasıdır. Taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunmaktadır. Davacı yanın iddiası; davalıdan asıl faturadan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğu ve taraflar arasında geç ödenen fatura bedelleri nedeniyle davalının vade farklarını ödeyeceğine ilişkin şifahi bir sözleşmenin bulunduğu yönündedir. Davacı yan ... tarihli asıl faturadan kaynaklanan 1.767,07TL alacak bakiyesi ile vade farkı nedeniyle tanzim edilen ... tarih 2.725,80TL bedelli, ... tarih 7.487,10TL bedelli ve ...tarih 3.407,84 TL bedelli fatura bedelleri toplamı olan 15.387,81TL. nin tahsili talebi ile eldeki davayı açmıştır....
faiz başlangıç tarihli 45.869,00 TL tutarındaki(demir farkından kaynaklanan), 08.11.2017 düzenleme tarihli 08.11.2017 faiz başlangıç tarihli 19.859,00 TL tutarındaki(demir farkından kaynaklanan), 15.11.2017 düzenleme tarihli 15.11.2017 faiz başlangıç tarihli 23.333,00 TL tutarındaki(demir farkından kaynaklanan), 28.11.2017 düzenleme tarihli 28.11.2017 faiz başlangıç tarihli 37.800,00 TL tutarındaki(demir farkından kaynaklanan), 30.11.2017 düzenleme tarihli 30.11.2017 faiz başlangıç tarihli 113.934,00 TL tutarındaki(demir farkından kaynaklanan), 04.12.2017 düzenleme tarihli 04.12.2017 faiz başlangıç tarihli 33.000,00 TL tutarındaki(demir farkından kaynaklanan), 19.12.2017 düzenleme tarihli 19.12.2017 faiz başlangıç tarihli 48.145,00 TL tutarındaki(demir farkından kaynaklanan), 24.01.2018 düzenleme tarihli 24.01.2018 faiz başlangıç tarihli 63.000,00 TL tutarındaki(demir farkından kaynaklanan), 30.01.2018 düzenleme tarihli 30.01.2018 faiz başlangıç tarihli 103.480,00 TL tutarındaki(demir...
Davalı vekili, müvekkiline teslim edilen mal bedellerinin tamamının ödendiğini, icra takibine konu edilen alacağın vade farkından kaynaklandığını, vade farkı talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre; vade farkı isteminin yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, uyuşmazlığın mal bedelinin vade farkından kaynaklandığını, vade farkının davacının kusuruyla oluştuğunu, satışa konu malların 20.12.2000 tarihinde teslim edilmesi gerekirken, 20.2.2001 tarihinde teslim edildiğini, bu nedenle müvekkilinin malları vereceği Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesinden kesin kabul alamadığı için ihale bedelini de geç aldığını, teslimden sonra da cihazda arıza çıktığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflarca malın teslim tarihinden itibaren ödemede gecikilen her ay için mal bedelinin %7'si oranında vade farkının mal bedeline ekleneceğinin belirlendiği, davalının teslim tarihindeki mal bedeli üzerinden KDV dahil fatura düzenlemekle birlikte oluşan vade farkı için de ayrıca KDV dahil fatura düzenleme yoluna gittiği, taraflar arasındaki sözleşmede malın KDV dahil fiyatı üzerinden vade farkı uygulanacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından vade farkının hesabında malın KDV'siz fiyatının dikkate alınması gerekeceği, vade farkı faiz olmadığından BK'nın 80. ve TBK'nın 100. madde hükümlerinin uygulanma olanağı da bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca geç ödemeler nedeniyle oluşan vade farkı alacağının 79.767,55 TL olduğu, %18 oranında KDV hesabı yapıldığında 14.358,15 TL'nin de vade farkına ilişkin KDV olarak davalıya ödenmesi gerekeceği, davalının vade farkı alacağı dahil davacılardan mal teslimi nedeniyle talep edebileceği tutarın...
Bu durumda yetersiz ambalaj ve istiflemenin yol koşulları ile birleşmesi neticesinde meydana gelen elleçleme masraflarına davalı taşıyıcının kusur oranının %30 olarak kabulü ile buna isabet eden 827,29-Euro alacak yönünden itirazın iptali gerekmektedir. Her ne kadar davacı tarafça vade farkından kaynaklanan alacak talebinde de bulunmuş ise de vade farkı istenebilmesi için, taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme hükmü veya teamül halini almış fiili bir uygulamanın bulunması gerekmektedir. Somut olayda taraflar arasında bu hususta akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığı gibi, vade farkı ödeneceğine dair bir teamülün varlığı da kanıtlanamamıştır. Faturanın zorunlu içeriğine dahil olmadığından faturada yer alan vade farkı ödeneceğine ilişkin kayıtlar alacak talebinde bulunmaya yeterli değildir. Bu nedenle vade farkına dayalı talep yönünden davanın reddi gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vade farkından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Küçükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında 9.317,52-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, 03/03/2020 tarihinde davalı borçlu vekili tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür....