Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, her iki tarafın ticari iletmesi ile ilgili yapılan karma sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili karma nitelikli bir sözleşme olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Ticaret Mahkemesince ise taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Dava tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davaya konu istem davacı tarafından davalıya gönderilen havaleden kaynaklanmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal niteliği itibari ile bir ödeme vasıtasıdır. Diğer bir deyişle, havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Yasal karinenin tersini ileri süren havaleci bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür (HGK'nın 12/03/2003 gün, 2003/3- 118 esas, 2003/158 karar sayılı ilamı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, mahkemenin nitelemesine göre adi havaleden kaynaklanmasına ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların yetkilisi olduğu şirketin yaptırdığı evlere ait pencere ve kapılarının yapım işini katılanın şirketinin üstlendiği ve işe başlamadan verilen avansa karşılık alınan teminat senetlerinin iş bitiminde yapılan ödemelerle katılana iade edildiği, ancak olaya konu teminat senedinin iade edilmediği ve teminat senedi yazan kısmının kesilerek icra takibine konduğu iddia edilen olayda; Sanıkların savunmaları, katılan ve tanık beyanları, ayıplı ifaya yönelik alacak ve menfi tespit davaları, oluş ve tüm dosya kapsamına göre katılan tarafından; söz konusu senedin sözleşmeden kaynaklanan alacak verecek ilişkisine teminat olarak verildiğinin belirtilmesi, sanıkların ise; katılanın...
Diğer yandan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. 6908 sayılı Borçlar Kanunun 555 ve 560.maddeleri arasında havaleye ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 4/1.maddesinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın havale hakkındaki 555 ile 560.maddelerindeki davaların ticari dava olduğu düzenlenmiş olup, f bendinde "...Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havaleden...doğan davalar bundan istisnadır" denilmiştir....
Hukuk Dairesisinin görevi "TTK'nın 4. maddesinin atfıyla, Türk Borçlar Kanununda yer alan, işletmenin satılma ve değiştirilmesi (TBK. m. 202-203), yayım sözleşmesi (TBK m. 487-501), kredi mektubu ve kredi emri (TBK m. 515-519), ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları (TBK m. 547-554), ticari nitelikli havale (TBK m. 555-560), saklama sözleşmeleri (TBK m. 561 vd.) ilişkilerinden kaynaklanan alacak davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar"dır. Bu davanın çözümünde ise Hakim ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin anılan kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12-13-14-43. Hukuk Daireleri görevlidir. Açıklanan nedenlerle, Dairemizin iş bölümü yönünden görevsizliğine, dosyanın görevli ve iş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, havale göndericisinin gönderdiği paranın havale alıcısı dışında üçüncü kişiye ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 4/1-c bendi uyarınca, havaleden kaynaklanan uyuşmazlıklardan doğan hukuk davaları mutlak ticari davalardan olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 23. maddesinde düzenlenen ve tüketici mahkemelerinin görevinde bulunan davalardan değildir. 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, bu davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. HMK'nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir....
Genel Bankacılık uygulaması ve yukarıda atıf yapılan Yargıtay içtihatları dikkate alınarak , takip tarihindeki alacak tutarı; kat tarihindeki alacak tutarına temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp kapitalize edilmek ve bu suretle tespit olunan asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle , Taksitli ticari kredi için; 48.701,64 Tl asıl alacak , 324,68 TL işlemiş faiz, 16,23 BSMV, olmak üzere toplam 49.042,55 TL alacak hesaplanmıştır. Ticari nitelikli kredi kartından ; 20.079,74 TL Asıl Alacak, 80,12 işlemiş Faiz ,4,01 BSMV olmak üzere toplam 20.163,87 TL alacak hesaplanmıştır. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı rapora itiraz etmemiştir....
Esas sayılı icra takibi ile Tüketici kredi kartı ile yapılan 2.749,48 TL, 4043....7032 no'lu ticari kredi kartı ile yapılan 44.844,45 TL ve 7924791 no'lu kredi ilişkisinden kaynaklanan 24.475,00 TL'nin davalıdan tahsili ile birlikte iade edilmeyen 3 adet çek yaprağından kaynaklanan banka sorumluluk miktarı olan 6.675,00 TL'nin depo edilmesi istenmiştir. Ödeme emri 03/10/2020 tarihinde tebliğ edilen davalının 07/10/2020 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı itirazında asıl alacak, işlemiş faiz ve depo talep edilen miktar yönünden davacıya borcu bulunmadığı söylemiştir. Davacı banka ile davalı arasında 29/08/2015 tarihli gerçek kişi ticari kredi kart üyelik sözleşmesi ve 04/03/2016 tarihli çek hesabı açılış sözleşmesi imzalanmıştır. Bu iki sözleşmeye dayanılarak davalıya biri tüketici kredi kartı diğeri ticari nitelikli kredi kartı teslim edilerek bu kartları kullanarak harcama yapmasına izin verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1- TCK’nın 158/1-d, 35/2, 62, 52/2, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- TCK’nın 204/1, 62,53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükmedilen cezanın süresine göre, temyizin duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığından, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 421. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın, katılan adına başkası eliyle bono tanzim ederek icra takibine koymak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ettiğinin ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanık ile katılan arasında ticari ilişkinin...