İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR: Mahkemece; "....Davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile İzmir 2.İcra Müdürlüğü'nün 2017/6165 E sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin; taksitli ticari kredi borcu için, asıl alacak 21.502,23 TL üzerinden, İskonto iştira senedi borcu için asıl alacak 40.906,05 TL üzerinden, Ticari kredili mevduat borcu için asıl alacak 52.848,47 TL üzerinden, Ticari kredi kartı borcu için asıl alacak 7.487,93 TL üzerinden, Ticari nitelikli kredi borcu için asıl alacak 99.178,29 TL üzerinden olmak üzere toplam 221.922,97 TL nakit alacak yönünden, 9.870 TL çek depo bedeli olan gayrinakit alacak yönünden takibin iptali ile tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip tarihinden itibaren taksitli ticari kredi borcu için, asıl alacak 21.502,23 TL ye %40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV, İskonto iştira senedi borcu için asıl alacak 40.906,05 TL ye %40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV, Ticari kredili...
DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : KARARIN MAHİYETİ : RET (Görevsizlik) Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili ... tarafından davalı ......
Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakma görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da "ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK'nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/16D.İş sayılı dosyasında tespit edilen imalatların oranı ile fesih tespit komisyonu tarafından tespit edilen imalat oranı arasındaki farktan kaynaklanan miktar nedeni ile fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000.000,00-TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bu bağlamda, açılan davada öncelikle dava konusu alacağın iflas alacağı niteliğinde olup olmadığının saptanması gerekmektedir. Bilindiği üzere; iflas alacağı, masa borcu ve iflastan sonra doğan genel nitelikli alacak olmak üzere üç grup alacak bulunmaktadır. Yargıtay ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/376 Esas KARAR NO : 2021/765 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/09/2020 KARAR TARİHİ : 19/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle---- davalı aleyhine ticari alım satımdan kaynaklanan 36.902,99 TL cari hesap alacağına ilişkin icra takibi başlatıldığını, davalıya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının yasal süre içinde borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu, dava açılmadan önce ------ yapıldığını, anlaşma sağlanamadığına --- düzenlendiğini, davalının takibe itirazınm kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalıya faturalara konu malların satımı ve tesliminin gerçekleştiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine takibe geçildiğini, alacağın varlığının ticari defter kayıtları ile sabit olduğunu...
ödeme yapmalarını gerektirecek hiçbir alacak ve borçları bulunmaksızın sona erdiğini, nitekim havale alacaklısı paranın hesabına sehven geldiğini kabul etmiş ve iadesi yönünde irade açıklamasında bulunduğunu, dava dışı üçüncü kişi para üzerinde hiçbir tasarrufta bulunmadığından sebepsiz zenginleştiğinden bahsedilebilmesi mümkün olmadığını, müvekkilinin ......
Davalı ise havalenin, ciro ile devraldıkları senede karşılık olduğunu, davacı ile ticari ilişkilerinin olmadığını ve borç para almadıklarını savunmuştur. Davacı, havaledeki gönderme sebebini değiştirmiş, ancak ticari ilişkiyi ispatlayamamıştır. Davacı defterlerinde senet bedelinin havaleden 20 gün önce ödenmiş olarak kaydedilmiş olması, defterler usulüne uygun tutulmadığından sahibi lehine delil teşkil etmez. Kural olarak, havalenin mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olduğunun kabulü gerektiğinden ve davacı bu karinenin aksini usulüne uygun delillerle ispatlayamadığından, havalenin bonodaki borca karşılık gönderildiğinin kabulü ile davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulünde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sigorta A.Ş. arasında akdedilmiş bir sigorta sözleşmesi bulunmadığı, davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği, ticari dava niteliği bulunmayan davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır....
Toplanan delillerden; davacı banka ile davalı arasında ... tarihinde imzalanan Gerçek Kişi Ticari Kart Üyelik Sözleşmesi kapsamında davalıya Ticari Nitelikli Kredi Kartı tahsis edildiği ve takibin dayanağı ve davanın konusunun bu kredi kartından kaynaklı borç olduğu, davacı bankanın hesabı 02.12.2020 tarihi itibariyle kat edip hesap kat ihtarnamesini davalıya gönderdiği ve davalının 16.12.2020 tarihinde temerrüte düştüğü, asıl alacak bakiyesinin 14.980,90-TL ve takip tarihi itibariyle alacağın 14.980,90-TL asıl alacak, 1.676,16-TL faiz ve 83,81-TL BSMV olmak üzere toplam 16.740,87-TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu tespit ve değerlendirmelere göre, 14.980,90-TL asıl alacak, 1.676,16-TL faiz ve 83,81-TL BSMV olmak üzere toplam 16.740,87-TL üzerinden hüküm kurulmalı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu değerlendirilerek (Bkz: Yargıtay 19.HD.nin 06.12.2018 tarih ve 2827/6400 sayılı kararı), kabul edilen alacak toplamı üzerinden davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmelidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 04/11/2021 NUMARASI: 2021/307 2021/869 DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) Taraflar arasındaki davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesince, "......