(TBK m. 288/1). Somut olayda; dava konusu " evlilik teminatına esas taşınmaz satış vaadi " başlıklı sözleşme incelendiğinde; alacaklı sıfatıyla davacı ... Nazilli'nin , borçlu sıfatıyla ise davalı ...'in yer aldığı, sözleşmenin, tarafların evlilik tarihi olan 24/06/1998 tarihinden önce düzenlendiği, davalı koca tarafından, hissedarı olduğu ileri sürülen taşınmazın ileriye yönelik olarak davacı kadına bağışlanacağı sözünün verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir....
Kira sözleşmesindeki bu belirtmeye göre kiralanan niteliği itibariyle TBK.'nın 357.maddesinde düzenlenen ürün kirası hükümlerine tabi bulunduğundan İİK.'nun 269/1.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken TBK.'nın 362/2.maddesi uyarınca ödeme emrinde 60 günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken 30 gün ödeme süresi verilmiş olması nedeniyle yasaya uygun düzenlenmeyen bu ödeme emri hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Mahkemece, yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı Yurdun Tarım firmasının davacıdan aldığı, çek karşılığında davacıya mal teslimini yapmadığı, bu nedenle çekin bedelsiz kaldığı, davalı ... diğer davalıdan yönetmelik hükümlerine uygun biçimde hareket ederek toplam bedeli ... olan faturalara dayalı olarak aldığı çekin mal ve hizmet satışı sonunda temlik alındığı gerekçesiyle, davalı .... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Factor ile müşterinin borçluları arasındaki ilişkiler hakkında Borçlar Kanunun (Türk Borçlar Kanunu ) alacağın temlikine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. (BK. 162 vd. TBK 183 vd. maddeleri) BK'nun 167/1 (TBK. md. 188/1) maddesine göre, borçlu factoring işlemini öğrendiği zaman temlik eden durumundaki müşteri firmaya karşı ileri sürebileceği def'ileri temlik alan factoring şirketine karşı da ileri sürebilir....
Taraflar arasında uyuşmazlık, TBK 438/1 maddesi kapsamında kazanılabilecek ücret alacağı ile, TBK 438/3 maddesi kapsamındaki tazminat alacağına ve husumete ilişkindir. Dava; hizmet ilişkisinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup yasal dayanağı 7036 Sayılı Kanun ve TBK hükümleridir. 7036 Sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince sporcularla yapılan hizmet akitlerinden kaynaklanan davalar İş Mahkemesinin görev alanında yer almaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 430. maddesinde belirli süreli sözleşme düzenlenmiş olup, davacının yaptığı iş ve taraflar arasında imzalanan sözleşme içeriği ile hizmet akdinin belirli süreli olduğu sabittir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 435. maddesinde " Taraflardan her biri, haklı sebeplerle sözleşmeyi derhâl feshedebilir. Sözleşmeyi fesheden taraf, fesih sebebini yazılı olarak bildirmek zorundadır....
Tüm dosya kapsamına, mahkemenin yerinde görülen gerekçesine göre, davacı şirketin davalı şirketten cari hesaba dayalı 31.366,09 TL alacağını ödeme emrine itiraz ettikten sonra 31.365,09 TL'sini ödediği, TBK 100. madde gereğince icra faiz ve masrafları düşüldükten sonra davacının 0.28 TL asıl alacak ve 270,69 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu anlaşılmakla, yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tüm dosya kapsamına, mahkemenin yerinde görülen gerekçesine göre, davacı şirketin davalı şirketten cari hesaba dayalı 31.366,09 TL alacağını ödeme emrine itiraz ettikten sonra 31.365,09 TL'sini ödediği, TBK 100. madde gereğince icra faiz ve masrafları düşüldükten sonra davacının 0.28 TL asıl alacak ve 270,69 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu anlaşılmakla, yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
uğrayan bononun kambiyo senedi vasfını yitirmiş olması nedeniyle bonoya dayalı borcun TBK'nun 89/3 maddesi uyarınca götürülecek borca dönüştüğünün kabul edilmesi halinde dahi, bu durumun kesin yetki kuralı teşkil etmeyeceği, davanın genel hükümlere göre açılmış alacak davası olması nedeniyle HMK nun 6....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince; "...Huzurdaki davada talebin; aynı icra dosyasına dayalı kambiyo senedine dayalı alacak olarak ifade edildiği, senedin dayanağının 02/05/2007 tarihli finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı 31/10/2008 tarihli ihtarname olduğu belirtilmişse de talep sonucunun kambiyo senetlerine dayandırıldığı 2009, 2010, 2011 vade tarihli senetlere karşı 10/04/2023 tarihinde açılan dava hakkında zamanaşımının dolduğu, ayrıca finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı ihtarname ile başlayan temerrüt tarihinin üzerinden yine TBK 156 gereği 10 yıllık sürenin de geçtiği anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddi..." şeklindeki gerekçeleri ile;"Davacının davasının zamanaşımı nedeniyle REDDİNE" şeklinde hüküm kurulmuştur....
(T.C.YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU, E. 1996/1, K. 1997/1, T. 22.2.1997) 6098 sayılı TBK' nun "Dava süresinin uzaması" başlıklı 353. maddesinde tahliye nedenleri bakımından bir sınırlama ve tahdit getirilmemiş olup TBK' nun 350. maddesinde düzenlenen ihtiyaç nedenine, TBK' nun 352/1 maddesinde düzenlenen taahhüde, TBK' nun 352/2. maddesinde düzenlenen iki haklı ihtara dayalı tahliye davalarına, TBK' nun 352/3. maddesinde düzenlenen kiracının aynı şehirde başka konutu olması nedenlerine dayalı tahliye davalarına ilişkin dava süresinin uzamasına dair genel düzenleme yapıldığı ve yapılan düzenleme ile TBK' nun 352/1. maddesinde düzenlenen taahhüde dayalı tahliye davaları için ayrık tutulmadığı bu defaki incelemeden anlaşılmıştır.Somut olayda; taraflar arasında imzalanan 01.04.2014 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali olmadığı takdirde TBK 19. Maddesi gereğince muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir....