WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı para alacağı istemine ilişkindir.6098 sy TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödedi- ğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır....

    Mahkemece de isabetli olarak davanın İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu nitelemesi yapılmıştır. Davanın mevcut hali ile menfi tespit davası olması ve dayanılan hukuki sebep itibariyle BK 31 ve TBK 39. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiğinden, sebepsiz zenginleşmeye uygulanması gereken TBK 82. maddenin uygulama yeri bulunmadığından, davacılar vekilinin TBK 82. maddesindeki; "zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf, istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir" hükmü kapsamında, sebepsiz zenginleşmeye bağlı zamanaşımı süresinin def'i olarak ileri sürülmemesi, boşanma davası gibi diğer davalar sebebiyle zamanaşımı süresinin kesilmesi vb. sebeplerle talebin sebepsiz zebginleşme açısından zamanaşımına uğramadığının kabulü gerektiği yönündeki istinaf sebebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - ALACAK Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinden verilen 21/02/2020 tarihli ve 2019/947 Esas - 2020/220 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde eksik ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, verilen süreye rağmen davacının TBK′nın 97. maddesi çerçevesinde kendi edimini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin mahkeme kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine dair verilen karar Dairece onanmıştır. Davacı 01.07.2021 tarihli dilekçesi ile Daire kararına karşı karar düzeltme istemiştir....

        Dava, TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve konusu davacıya ait evde bir kısım inşaat işlerinin yapılması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak ve TBK 58. maddeye dayalı kişilik hakkının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat davasıdır. İş bedeliyle ilgili olarak; sözleşmedeki bedelin TBK'nın 480. maddesinde belirtilen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın fiziki eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve kanıtlanan ödemelere göre mukayese edilerek fazla ödeme varsa istirdatına karar verilmesi gerekirken bu esasa uygun olmaksızın hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır....

          Uyuşmazlık konusu, asıl alacağın ödenmesi sonrası takipte talep olunan ferilerin TBK 100 maddesi uyarınca öncelikle mahsubunun hukuka uygun olup olmadığı , bakiye alacak kalıp kalmadığına ilişkindir. 30/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda : "Davalı bankanın davacıya takip başlatıldıktan sonra ödeme yaptığı dolayısıyla somut olayda TBK 100. Madde gereği hesaplama yapılması gerektiği, yapılan hesaplamada takibin devamına karar verilebilecek tutarın 41.824,18 TL olarak hesaplandığını, davacının davalıdan 41.824,18 TL'ye 16/02/2015 tarihinden sonra işleyecek faizler dışında herhangi bir feri alacak talebinde bulunamayacağı " belirtilmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi’nin------ sayılı kararı ile ve dava dışı işçi ---- tarafından davacı aleyhine ----- İş Mahkemesi'nin ------ Sayılı kararı ile dava sonucu hüküm altına alınan alacakların iflas tarihinden sonra ödeme yapılmak suretiyle dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 167. maddesine dayalı rücu hakkı (iflastan sonra) doğmuştur. Bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK'nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (-----) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan genel nitelikli bir alacak niteliğindedir. Davacı tarafça da dava dilekçesinde alacak bu şekilde nitelendirilmemeden alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü talep edilmiş ise de, alacağın kayıt kabulü değil tahsiline karar verilmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi’nin------ sayılı kararı ile ve dava dışı işçi ---- tarafından davacı aleyhine ----- İş Mahkemesi'nin ------ Sayılı kararı ile dava sonucu hüküm altına alınan alacakların iflas tarihinden sonra ödeme yapılmak suretiyle dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 167. maddesine dayalı rücu hakkı (iflastan sonra) doğmuştur. Bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK'nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (-----) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan genel nitelikli bir alacak niteliğindedir. Davacı tarafça da dava dilekçesinde alacak bu şekilde nitelendirilmemeden alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü talep edilmiş ise de, alacağın kayıt kabulü değil tahsiline karar verilmiştir....

                Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava;davacı tüketici hakkında tüketici kredisi alacağı sebebiyle başlatılmış icra takibinde fazla faiz istendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemlidir. Davacı vekili; davacı hakkında tüketici kredisi alacağı için başlatılmış icra takibinde davalı bankanın,asıl alacağa faiz eklemek suretiyle , TBK 88 ve 120 maddelerine aykırı olacak şekilde faiz istediğini ileri sürerek şimdilik bu icra takibi yönünden davacının 8.000,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek dava değerini 24.159,59 TL olarak belirlemiştir. Davalı banka vekili; icra takibinde istenen alacak ve faizin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

                Dava konusu alacak, davalıya fark tazminatı olarak ödenen tutarın hatalı hesaplanmasından kaynaklanan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK nın 77/1. maddesine göre, zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK 79 ve 80. maddelerde "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme, geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....

                  Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir hükmü ve davalı/kiracının tacir olmadığı iddia edilmediği de dikkate alınarak kira artış oranı TBK 344. maddesinde belirtilen artış oranını geçmediği ölçüde sözleşmedeki artış oranına itibar edilerek aksi halde; TBK madde 344/1'deki bir önceki kira yılında üretici fiyat endekslerindeki artış oranını geçirmemek koşulu ile artış yapılmak suretiyle gerekirse konusunda uzman bilirkişi raporu alınarak kira bedeli denetime elverişli bir şekilde belirlenmeli ve bu şekilde hüküm kurulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu