WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 03.09.2002 tarih ve 04069 yevmiye numaralı Satış Vaadi Sözleşmesinde satış vaadi alacaklıları olmakla, aynı zamanda akraba oldukları, bu sebeple davalı ...’ın sözleşmeden kaynaklanan taşınmazlarda davacılar murisi ...’ın alacak hakkı olduğunu bilen birisi olduğu anlaşılmaktadır. Bu sözleşmeyi bilen ve imzalayan davalının davacılar murisi aleyhine vaat borçlusu...ve diğer hisse sahiplerinden taşınmaza ait tüm payları tapuda adına satış işlemi ile devralması iyiniyetle bağdaşmaz. Bu yönüyle mahkemenin ret gerekçesi doğru değildir. Aynı zamanda sözleşmede taşınmazın davacılar murisi ...’a devredildiği de belirtildiğinden zamanaşımı işlemeyecektir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

    Satış vaadi sözleşmelerine bir ayni hak olarak tapu siciline kayıtlı taşınmazlar ile kat mülkiyeti kütüğünde bağımsız bölüm olarak kayıtlı taşınmazlar ve henüz kadastrosu yapılmamış yerlerde mevcut zabıt defteri veya kayıt defterinde kayıtlı eski tapulu taşınmazlar konu olabilir. (İzzet Karataş, Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ve Yüklenicinin Temliki(Devir) İşleminden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar, Ankara 2021, sf. 97 vd). Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de satış vaadi borçlusunun tapulu taşınmazın maliki olması gerekmez. Taşınmazın tapuda bir üçüncü kişi adına kayıtlı olması sözleşmenin geçerliliğine etkili değildir. Zira taşınmaz satış vaadi sözleşmesi borç doğuran akit olduğundan borç altına girenin malik olması koşulunu aramaya gerek yoktur....

    Davacı vekili ön inceleme duruşmasından önce 12/04/2018 havale tarihli dilekçesi ile tapu iptal ve tescil talebinden vazgeçtiklerini belirterek taraflar arasında imzalanan 09/06/2017 tarihli sözleşmeden dönme beyanı nedeniyle müvekkilinden herhangi bir bedel cezai şart talep edilmeksizin iptaline müvekkili tarafından davalıya ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 25/10/2018 tarihli ilk celsede İDM'ce davanın "Davanın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynalı olarak açılmış olan fesih alacak davası olduğu, uyuşmazlığın sözleşmenin geçerli oluş olmadığı, sözleşme kapsamında verilenlerin iadesining erekip gerekmediği, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığı, hususuna ilişkin olduğu tespit edildi. " şeklinde nitelendirmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır....

    Mahkemenin arsa maliki Mehmet hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davacıların dava ve birleşen davada yüklenici aleyhine açtıkları davanın kısmen kabulü ile 18.06.1998 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshine, dava konusu bağımsız bölümün rayiç değeri olan 30.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte yükleniciden alınmasına ilişkin kararı asıl ve birleştirilen davanın davacıları tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bozma kararına uyularak, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, asıl ve birleşen davanın davacıları temyiz etmiştir. Dava ve birleştirilen dava, yüklenicinin yaptığı temlik işlemine dayalı ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir. Davacılar davalı yüklenici ile 18.06.1998 günü... 26.Noterliğinde düzenlenen satış vaadi ve harici satış sözleşmesine dayanmışlardır....

      Ayazağa Ada:3, Pafta:4, Parsel: 32’ de tapuya kayıtlı Skyland İstanbul Projesi C Blok kapsamında yer alan 164 numaralı bağımsız bölümün satışına ilişkin 15.02.2020 tarihinde, 2020.AT.001758 no’lu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını; sözleşmeden sonra müvekkili tarafından 27.02.2020 tarihinde Vakıf Katılım Bankası Eminönü Şubesinden, davalının Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, TR56 0001 0022 5259 7889 1350 12 IBAN numaralı hesabına 250.000 USD’nin sözleşme doğrultusunda havale yapıldığını, Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmasının, resmi şekilde yapılmış olmasına bağlı olduğu; taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazandığı (Borçlar Kanunu md. 29, Noterlik Kanunu md. 60/3 ve md.89); resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış sözleşmelerinin geçersiz olup taraflar arasında hiçbir bağlayıcılığı olmadığı, bu nedenle bağlayıcılığı olmayan hukuken geçersiz sözleşmeye...

      Dava, sözleşmeden kaynaklanan hukuki ayıplar nedeniyle tazminat isteğine ilişkin bir dava olmaktadır. Davacı arsa sahibi ile davalı şirket arasında bir eser sözleşmesi (gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi), diğer davacılar ile davalı arasında ise konut (bağımsız bölüm) satış sözleşmeleri mevcuttur. Davacılar, davalının bu sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, apartmanın yapımında eksik (ayıplı) kısımlar bıraktığını iddia etmekte ve bunun maliyetinin tazminini istemektedirler. Dolayısıyla, sözleşmeden kaynaklanan ayıbın tazmin edilmesi ile ilgili olan eldeki davanın Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Dava, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden davacının mücbir sebeple döndüğü iddiasıyla ödediği bedelin tamamını tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.08.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kaldığı nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmiştir....

          İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

          Mahkemece davacının dayandığı 10.10.2003 günlü satış vaadi sözleşmesinin konusunu 396 ada 1 parsel sayılı taşınmazın oluşturduğu ancak sözleşmeden sonra taşınmazda kat irtifakı kurularak vasıf değişikliği olduğu bu haliyle sözleşmenin ifa olanağı kalmadığı nedeniyle dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi vaad borçlusuna ileride vaad alacaklısına taşınmaz satışına ilişkin asıl akdi yapma borcu yükler. Bu borç iradi olarak yerine getirilmezse vaad alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesine dayanarak edimin hükmen yerine getirilmesi için dava açabilir. Bilindiği üzere satış vaadinin şeklen geçerliliği Borçlar Kanununun 213, ve Türk Medeni Kanununun 706 ile 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89. maddeleri hükmünce noterlikte düzenlenmesi koşuluna bağlıdır. Nitekim, dayanılan 10.10.2003 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noterlikte düzenlenmiş bulunmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu