Noterliği’nce 08.05.2018 tarih ... yevmiye ile düzenlenen satış vaadi şerhinin tesisini, mevcut durumda dava konusu bağımsız bölüm tapuda kayıtlı değilse ana taşınmaz üzerine .../... hisse payına sözleşmeden kaynaklanan haklarının şerh edilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu talepleri kabul görmemesi halinde ise sözleşmeden kaynaklanan alacak haklarının yasal faiziyle birlikte sonradan artırılmak üzere şimdilik 120.000,00-TL'nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirketten tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığı takdirde alacak istemleri ile açılmış, yargılama sırasında davacı davasını tamamen ıslah edilerek, istemini sözleşmeden kaynaklanan alacağa çevirmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/166 Esas KARAR NO : 2022/1023 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/03/2019 KARAR TARİHİ : 28/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan şirket ile davalı şirket arasında ... Yenileme Projesi kapsamında inşa edilen ... Ada Nolu Blok bünyesindeki 38 numaralı bağımsız bölümün alım satımı konusunda 29.05.2012 tarihli “Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığını, taşınmaz vaadi sözlemelerinin iki tarafın da üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirmesi ile sona eren sözleşmeler olduğunu, ancak söz konusu sözleşme uyarınca davalı tarafın edimini yerine getirilmediğini, Müvekkili olan şirketin davalı tarafa edimini yerine getirmesi için sözlü ve ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/166 Esas KARAR NO : 2022/1023 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/03/2019 KARAR TARİHİ : 28/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan şirket ile davalı şirket arasında ... Yenileme Projesi kapsamında inşa edilen ... Ada Nolu Blok bünyesindeki 38 numaralı bağımsız bölümün alım satımı konusunda 29.05.2012 tarihli “Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığını, taşınmaz vaadi sözlemelerinin iki tarafın da üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirmesi ile sona eren sözleşmeler olduğunu, ancak söz konusu sözleşme uyarınca davalı tarafın edimini yerine getirilmediğini, Müvekkili olan şirketin davalı tarafa edimini yerine getirmesi için sözlü ve ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/166 Esas KARAR NO : 2022/1023 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/03/2019 KARAR TARİHİ : 28/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan şirket ile davalı şirket arasında ... Yenileme Projesi kapsamında inşa edilen ... Ada Nolu Blok bünyesindeki 38 numaralı bağımsız bölümün alım satımı konusunda 29.05.2012 tarihli “Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığını, taşınmaz vaadi sözlemelerinin iki tarafın da üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirmesi ile sona eren sözleşmeler olduğunu, ancak söz konusu sözleşme uyarınca davalı tarafın edimini yerine getirilmediğini, Müvekkili olan şirketin davalı tarafa edimini yerine getirmesi için sözlü ve ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/304 Esas KARAR NO :2021/120 DAVA: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 22/05/2019 KARAR TARİHİ: 10/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki 26.11.2018 tarihli İş Modem Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin önce davacı tarafından tek taraflı imza edildiği daha sonra davalı firma yetkililerince imza ve onay işlemleri yapılarak kargo ile davacıya gönderildiği, kargonun davacı firma yetkilisi tarafından 12.12.2018’de teslim alındığı, 14.12.2018’de yasal süre içinde sözleşmeden tazminatsız cayma hakkının kullanılacağının davalıya bildirildiği ve buna rağmen kaparo olarak verilen 50.000,00 TL’nin iade edilmediği, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin noter huzurunda...
Davada dayanılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi 18.02.2009 tarihini taşımaktadır. Taşınmaz kaydına dava dışı banka lehine ipotek belirtmesi 11.07.2008 tarihinde yapılmış olup, haciz şerhleri de sözleşmeden önce ve sonra düşülmüştür. Türk Medeni Kanununun 1020.maddesi gereğince tapu sicili herkese açık olup, kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez. Dolayısıyla, davalı sicildeki ipotek belirtmesini bilmediğini ileri süremeyeceği gibi, satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmediğinden, kayıt maliki üzerinde kaldığı sürece de sözleşmeden önce veya sonra konulan haciz şerhleriyle de sorumludur. Kısaca belirtmek gerekirse, bir taşınmaz kaydı üzerinde ipotek, haciz veya tedbir şerhi bulunmakta iken ya da bunlar satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmeksizin sonradan koyulmuş olsa bile konulan ipotek, haciz veya ihtiyati tedbir şerhi satışı vaat edilen taşınmazın vaat alacaklısı adına tesciline engel teşkil etmez....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/478 E - 2020/638 K DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı inşaat şirketi ile 05.05.2015 tarihinde "Satış Vaadi Sözleşmesi" başlıklı ve konu itibari ile taşınmaz satış vaadi niteliğinde olan sözleşmeyi akdettiğini, bu sözleşmenin 6. maddesi uyarınca davalı inşaat şirketinin sözleşmede nitelikleri belirtilen konutu 31.12.2016 tarihinde teslim edeceğinin taraflarca kararlaştırıldığını, konut satış bedeli olarak 685.000 TL kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca davalı inşaat şirketine müvekkili tarafından verilen senetlerden peşinata ilişkin 10.08.2015 vadeli 150.000 TL bedelli senedin ciro edildiğini ve müvekkilininde bu şahsa karşı senet bedellerini ödediğini, müvekkilinin sözleşmenin imza...
zorunda kalan müvekkiline davalı yanın yalnızca senetleri ve 15.154,48- TL’yi iade ettiğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin resmi şekle tabi sözleşmelerden olduğunu, TMK.mad.706 ve Noterlik Kanunu mad.60/3’ün bu hususa ilişkin hükümler içerdiğini, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin bu kapsamda geçersiz olduğunu, Yargıtay 13.HD!...
taşınmaz mal satış vaadi ve borçlanma..." cümlesinden sonra gelen "...ve tüketici kredisi..." kelimelerinin gerekçeye yazılması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....