Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, muvazaalı icra takibi nedenli tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılar istinaf yoluna başvurmuştur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki davacı vekilinin sözlü ve yazılı açıklamalarına göre dava niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öteye gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

Somut olayda, davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi yönünden 703,68 TL hüküm altına alındığından, davacı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti bu tutarı geçemez. Kabul şekline göre davacı lehine 703,68 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

    Somut olayda, davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi yönünden 456,73 TL hüküm altına alındığından, davacı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti bu tutarı geçemez. Kabul şekline göre davacı lehine 456,73 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda, davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi yönünden 400,00 TL hüküm altına alındığından, davacı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti bu tutarı geçemez. Kabul şekline göre davacı lehine 400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır. Sonuç: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda, davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi yönünden 348,54 TL hüküm altına alındığından, davacı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti bu tutarı geçemez. Kabul şekline göre davacı lehine 348,54 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 2.180,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır. Sonuç: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ya ait olduğu, ancak davalıların birleşen dava ile muvazaa nedeniyle menfi tespit talebinde bulundukları, yargılama aşamasında toplanan delillere göre dava konusu yapılan senedin muvazaalı olarak düzenlediği, muvazaa iddiasının her türlü delille kanıtlanabileceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, birleşen davada tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava alacak davası, birleşen davaysa muvazaa sebebiyle açılmış menfi tespit davasıdır. Dava konusu olan senette keşidecinin ... olduğu ve bu şahsın dava tarihinden önce öldüğü, mirasçılara karşı alacak davası açıldığı ve birleşen davanın da mirasçılar tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından murisin başka bir mirasçılarının da olduğu tespit edilmiştir. Miras şirketine mümessil tayin edilmeden veya mirasçıların tümüne karşı dava açılmadan veya açılan davaya diğer mirasçıların muvafakati alınmadan dava görülemez....

            Davalı ... vekili, bütün satış işlemlerinin müvekkili tarafından yürütüldüğünü, davacının haczinin düştüğünü, takip tarihlerinin davacının takip tarihinden önce olduğunu, henüz ortada olmayan bir alacak için muvazaa oluşturulamayacağını, araç alım satımından kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeni ile borçlunun rızası ile gayrımenkulüne haciz koyulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar ile davacının danışıklı olarak borç ilişkisi meydana getirdikleri, borçlunun icra takibini hızlandırmak için çaba sarfettiği, davalıların alacaklarını ispat edemedikleri gerekçesi ile sıra cetvelinden çıkarılmalarına karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜLKİYETİN TESPİTİ, ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan babasının 354 sayılı parselini küçük oğlunun kayınpederi olan davalıya devrettiğini, kardeşlerinin açtığı muvazaaya dayalı iptal-tescil davasının kabulle sonuçlanıp kesinleştiğini, ancak muvazaa davası sonrasında davalı üzerinde kalan payın kamulaştırma suretiyle Organize Sanayi Bölgesine geçtiğini ileri sürerek, davalının kamulaştırılan payının kendisinin miras payına isabet eden kısmının mülkiyetinin tespitini ve kamulaştırma bedelinin kendisine ödenmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımının geçtiğini de belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesinleşen muvazaa davası karşısında davalı üzerinde kalan payın 1/8'inin mülkiyetinin davacıya ait bulunduğunun tespitine ve bu payın karşılığı olan kamulaştırma bedelinin istek de gözetilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

                İlk derece mahkemesince yöntemince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu ile 01.04.2005- 06.09.2019 arasında davalı şirkette çalışan davacının çalıştığı bölümde 2017 yılından - iş akdi feshine kadarki döneme ait rapor nedenli devamsızlık ortalaması 50,7 gün olduğu bu dönem aralığında davacının devamsızlığı 180 gün olduğu ve bölüm ortalamasının üstünde olduğu, 2017 yılından - iş akdi feshine kadarki döneme ait bölümdeki birinci en yüksek süreli rapor nedenli devamsızlık 412 gün ile Hamit Bekar'a ait olduğu ve fesih döneminde işyerinde çalışmaya devam ettiği, ikinci en yüksek süreli rapor nedenli devamsızlık 207,5 gün ile İsmail Çakır'a ait olduğu ve fesih döneminde işyerinde çalışmaya devam ettiği, üçüncü en yüksek süreli rapor nedenli devamsızlık 198 gün ile Ali Koç'a ait olduğu ve fesih döneminde işyerinde çalışmaya devam ettiği, dördüncü en yüksek süreli rapor nedenli devamsızlık 197 gün ile Metin Çetin'e ait olduğu ve fesih döneminde işyerinde çalışmaya devam ettiği, beşinci...

                Somut olayda, davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi yönünden 997,72 TL hüküm altına alındığından, davacı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti bu tutarı geçemez. Kabul şekline göre davacı lehine 997,72 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır. Sonuç: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu