Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca; ıslah suretiyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davanın davacının miras payı oranında kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. ‘gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Ne var ki, dava konusu edilen 6082 ada 6 parselde kayıtlı 3 nolu bağımsız bölüme karşılık gelen 160/518 arsa payının yarı hissesinin (80/518) muris tarafından, diğer yarı hissesinin ise davalının babası olan dava dışı Ahmet tarafından davalıya temlik edildiği anlaşıldığından, mahkemece yalnız muristen davalıya temlik edilen hisse üzerinden davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken, 3 nolu bağımsız bölümün tamamı üzerinden davacının miras payı oranında (2268/20160) tapu iptali ve tescile karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Türk Medeni Kanununun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda mirası red eden yukarda isim ve soyadları yazılı kişiler mirası reddetmekle mirasın, kendileri sağ değilmiş gibi mirasçılarına geçeceği nazara alınarak muris ... a ait yeni bir veraset ilamı alınıp, alınan mirasçılık belgesinde, mirası reddedenlerin kanuni mirasçıları varsa, onların da davaya dahil edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        a satış suretiyle devrettiğini, anılan devirlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek 12 ve 13 nolu bağımsız bölümlerinin tapu kaydının iptali miras payı oranında adına tesciline, 819 ve 823 parsellerde miras payına isabet eden değerin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, miarsbırakanları Süleyman'ın mirasçıları arasında paylaştırma yaptığı ve dava konusu devirlerin anılan paylaştırma sonucu yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakanın mirasçıları arasında mal paylaştırma amacı ile hareket ettiği, muvazaa iddiasının kanılanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....

          Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ile tescil isteğine ilişkindir. Davacı, babaları olan ortak mirasbırakan ...'in, 250 ve 273 parsel sayılı taşınmazlarını oğlu olan davalıya satış aktiyle temlik ettiğini, ancak yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı,davacının kötü niyetli olduğunu,aradan çok uzun bir sürenin geçtiğini, hakkın kötüye kullanıldığını, ayrıca muristen intikal eden 5 adet parsel yönünden tüm mirasçılar arasında 06.03.2000 tarihinde taksim yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

            Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, 6098 sayılı TBK’nın 19. maddesine dayalı miras payı oranında bedel ile ecrimisil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...'ın maliki olduğu Kadıköy - Pendik hattında çalışan 34M 0614 plakalı ticari minübüsü muvazaalı olarak oğlu olan Zeki'ye 23.12.2003 tarihinde temlik ettiğini, Zeki'ninde arkadaşı Hasan'a, Hasan'ın ise Yaşar'a satış yoluyla devrettiğini, yapılan tüm temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, ... aleyhine anılan minibüsün sicil kaydının iptaliyle miras payları oranında bedel, olmazsa tenkis ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, satışın gerçek olduğunu, muvazaa bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur....

              nin payını ölünceye kadar bakma akdi ile dava dışı ...’ye devrettiği, ...’nin de bu payı davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, ...... ölümü ile payının mirasçılarına intikal ettiği, onların da taksim suretiyle paylarını davalı ...’ye devrettikleri, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerinin 450.870,16 TL olduğu, davacı mirasçılar ...., .... ve ....’in her birinin miras paylarının 160/3360, davacı ...’in miras payının ise 480/3360 olduğu, miras payı 160/3360 olan her bir davacının davalı .... mirasçılarının tamamından, davalı ... ve davalı ...’den ayrı ayrı talep edebilecekleri miktarın 7.156,67 TL olduğu, miras payı 480/3360 olan davacının ise davalı ... mirasçılarının tamamından, davalı ... ve davalı ...’den ayrı ayrı talep edebileceği miktarın 21.470,01 TL olduğu, bu miktarların her birinin 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....

                -KARAR- Dava; muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle miras bırakının akit tarihinde ehliyetli olduğunun ve çekişmeli taşınmazını ara malik kullanmak suretiyle davalı torununa temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun belirlenmek suretiyle davacının miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. REDDİNE. Ancak; çekişme konusu taşınmazın keşfen belirlenen değerinin 23.487,30.-TL olup, buna göre davacının pay değerinin ise 7.829,10....

                  KARAR Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, isteğine ilişkin olup mahkemece, mirasbırakan ...'in 876 parsel sayılı taşınmazını davalı eşi ...'ya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı gibi. her ne kadar ikinci tanık listesi verilmiş ve davacı tanıkları dinlenmiş ise de, mahkemece toplanan diğer deliller ile daha önce dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde muvazaa iddiasının kanıtlandığı anlaşıldığından, bu usulü yanlışlık sonuca etkili görülmemiştir. Davalının aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine....

                    nün diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 7603 ve 134 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğluna satış göstermek suretiyle temlik ettiğini ileri sürüp miras payı oranında tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, satışın gerçek olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, işlemlerin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece, miras bırakan ... tarafından davalıya yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu