Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2019 NUMARASI : 2017/86 ESAS - 2019/163 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Kuşadası 2....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1185 KARAR NO : 2022/619 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2019 NUMARASI : 2017/86 ESAS - 2019/163 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Kuşadası 2....

Sadece mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin edinilmiş mallara ilişkin artık değerler üzerinde karşılıklı alacak hakkı vardır (TMK.236.m ). Mahkemece, taşınmazın rayiç değerine göre, 1/2 oranında katkıda bulunduğu açıklanarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de ulaşılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı 07.06.1991 tarihinde evlilik birliği içerisinde Yeniay Yapı Kooperatifine üye olmuş, kooperatif payını 23.03.2000 tarihinde 1 Milyar TL. bedelle dava dışı kişiye devretmiştir. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kooperatif üyeliği 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde ,dava konusu 19 nolu bağımsız bölüm ise , edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.09.2004 tarihinde alınmıştır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı aleyhine başlatılan ilamsız takibin haksız ve mesnetsiz olarak başlatılmış olduğunu, davacı tarafın davalının kesin maliyet bedelini ödemeden tapusunu devraldığı ve halen kooperatif üyesi olduğu hususlarının kooperatif mevzuatı uygulamasıyla bağdaşmadığını, davalının kooperatif üyeliğinin yıllar önce sona erdiğini ve mevcut halde koperatif üyeliğinin söz konusu olmadığını, kooperatif ile karşılıklı ibralaşmadan ve üyeliğinin sonlanmasından sonra bir kaç yıl boyunca genel kurul toplantılarına üye olmadığı için çağrılmadığını, davalının yıllar önce kendisine çıkarılan konut kesin maliyet hesabını ödedikten sonra tapusunu aldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı kooperatifin davalıdan bir alacağı olsaydı dahi zamanaşımına uğradığını, kooperatif üyeliğinin sonlanmasının ardından yasal 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra davalının herhangi bir borçtan sorumlu tutulmasının söz konusu olamayacağını, haksız ve kötü niyetli olarak açılmış...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda "...davalının yönetim kurulu tarafından belirlenen daire bedellerini ödeyerek taşınmazın tapusunu aldığı, tapu alınmasının veya istifanın kooperatif üyeliğinin sona erdirilmesine yeterli olmadığı, üyeliğin sona ermesi için tapusu alınan dairenin iadesi ile dairenin elde tutulduğu dönemde yararlanılan faydanın da karşılığının kooperatife ödenmesi gerektiği, davalının böyle bir işlemi yapmadığı, öte yandan kooperatif ana sözleşmesinde belirtilen ilkelere göre yapılmış bir maliyet ve bunun ödeme şartlarının belirlendiği genel kurul kararının da bulunmadığı, yapılan ödemenin kooperatif yönetimince belirlenen finansman sağlamak amacına yönelik ara maliyet olup kesin maliyet hesabında dikkate alınması gerektiği, üyeliğin devam etmesi nedeniyle üyelikten kaynaklanan alacağın zamanaşımına uğramayacağı, davacı kooperatifin 30.06.2018 tarihli 2014-2017 yılları arasını kapsayan genel kurulun 8.ve 9.maddelerinde...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalılardan ...'ın kooperatif müdürü iken kooperatif kasasından usulsüz avans aldığını, kooperatif borcunun ödenmesi için temin edilen nakitleri şahsi işlerinde kullandığını, anasözleşmeye aykırı olarak ortak kaydettiğini, gerekli şartları taşımayan kişilere kredi imkanı sağlayarak kooperatifin kaynaklarının usulsüz kullanımına sebebiyet verdiğini, kooperatif muhasebecisi olarak çalışan davalı ...'ın ise ortak kayıtlarını usulüne uygun tutmadığını, kooperatif yetkili memuru davalı ......

        ya üyeliğini devretmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının 2012-2013-2014-2015 kooperatif genel kurul karar aidatlarını ödediğini, ancak davacının bu ödemeleri kooperatifin bilgisi olmadan habersizce kooperatif hesabına yatırarak gerçekleştirdiğini, davacı kooperatif üyesi olmadığından aidat ödemesi konusunda kendisine herhangi bir talepte bulunulmadığını, kooperatif üyesi olmadığı halde aidat ödeyen davacının tutumunun kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, davacının 18.12.2016 tarihli Kooperatif Genel Kurul Toplantısına katılmak istemesindeki asıl amacın şifaen öğrendiği kooperatif arsası üzerine yapılacak kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında kooperatif üyelerine daire verileceğinden kendisine daire verilmesi olduğunu, davacının 1975 tarihinde kooperatif üyesi olduğunu iddia ettiğini ancak 2017 yılına kadar kooperatife yazılı bir başvurusu bulunmadığı halde kooperatif üyeliğinin tespiti davası açarak kanunun etrafından dolandığını beyanla; davanın reddini savunmuştur....

          DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti DAVA TARİHİ : 24/05/2021 KARAR TARİHİ : 09/01/2023 KARAR YAZIM TARİHİ: 23/01/2023 Mahkememize açılan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı Vekili, Dava Dilekçesinde Özetle, Davacı vekili 16/07/2022 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Bakanlar Kurulu tarafından 1995 yılında Gecekondu Önleme Bölgesi ilan edilen......

            -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 23.03.2003 tarihli genel kurulda davalı kooperatif yönetim kurulu üyesi seçildiğini, müvekkilinin görevi devam ederken Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının talebi ile kooperatife kayyım atandığını, kayyımın görevinin sona ermesinin ardından mahkeme tarafından yetkilendirilen kooperatif müdürü tarafından 06.03.2005 tarihinde genel kurul yapıldığını, bu genel kurulun yok hükmünde olduğunun mahkemece belirlenerek kararın 13.10.2006 tarihinde kesinleştiğini, bu durumda müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin halen devam ettiğini, azle ilişkin bir karar bulunmadığını, aylık ücretlerin ödenmemiş olduğunu ileri sürerek, 01.04.2004 ile 13.10.2006 tarihleri arasındaki ücret alacağından şimdilik 6.100 TL.nın,1. ıslah dilekçesiyle 38137,58 TL.nin 2. ıslah dilekçesiyle 20.610,61 TL.nin 01/04/2004 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; davalının yönetim kurulu tarafından belirlenen daire bedellerini ödeyerek taşınmazın tapusunu aldığı, tapu alınmasının veya istifanın kooperatif üyeliğinin sona erdirilmesine yeterli olmadığı, üyeliğin sona ermesi için tapusu alınan dairenin iadesi ile dairenin elde tutulduğu dönemde yararlanılan faydanın da karşılığının kooperatife ödenmesi gerektiği, davalının böyle bir işlemi yapmadığı, öte yandan kooperatif ana sözleşmesinde belirtilen ilkelere göre yapılmış bir maliyet ve bunun ödeme şartlarının belirlendiği genel kurul kararının da bulunmadığı, yapılan ödemenin kooperatif yönetimince belirlenen finansman sağlamak amacına yönelik ara maliyet olup kesin maliyet hesabında dikkate alınması gerektiği, üyeliğin devam etmesi nedeniyle üyelikten...

                UYAP Entegrasyonu