İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "...davacı tarafın terkin edilen kooperatif hakkında yaptığı ödemelerin iadesi amaçlı olarak alacak davası açmak üzere üyesi oldukları ve tasfiye sonucu terkin edilen kooperatifin ihyasını talep ettikleri, dosyaya sunulan belge örnekleri, kooperatif tarafından davacılara hitaben üyelik aidatlarının ödenmesi konusunda yazılan yazılar, tasfiye halindeyken kooperatifin adına kayıtlı banka hesabı ile ilgili olarak tasfiye kurulunun bankaya hitaben yazdığı üyelere yönelik ödeme yazısında adı geçen üyelere kooperatifle ilişkisi kesildiği bildirilmiş ise de davacıların kooperatif üyesi olmadıklarına veya alacakları bulunmadığına dair dosyada bir bilgi ve belgenin toplanmadığı, yalnız bu ibarenin davacıların iddiaları karşısında kooperatif üyeliğinin sona erdiğinin kabulünü gerektirmeyeceği, davacı tarafın banka yazısında belirtilen ödemeleri almadığını iddia ederek dava açacağını iddia etmesi karşısında bu ödemelerin davacılara yapılıp yapılmadığı...
Davalı vekili, dava konusu alacağın Kooperatifler Kanunu'nun 17/2. maddesine dayalı bir alacak olduğunu ve beş yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatife daire sattığı yönündeki iddiasının aksine, söz konusu daireye tekabül eden hisseyi eski kooperatif başkanı ...'e devrettiği ve 01.10.2003 tarihli kooperatif yönetim kurulu kararıyla bu devrin onaylandığı, davacının bu tarih itibariyle üyeliğinin sona erdiği, öte yandan kooperatif kayıtlarında da davacının iddiasını destekler nitelikte bir kayıt bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken toplam 4.075,00 TL tutarında aidat ödemesi yaptığını, ödeme sıkıntısı içine girmesi nedeniyle davalı kooperatiften birikmiş parasının iadesini talep ettiğini ancak, kooperatif tarafından bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine aidatların tahsili için dava açtığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devam ettiği sonucuna varılarak davanın reddedildiğini ve kesinleştiğini, müvekkilinin davalı kooperatife yaptığı başvuruda adına isabet eden dairenin teslimini talep ettiğini, talebinin kooperatif üyesi olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, kooperatif üyesi olan müvekkiline daire teslim imkanının olmadığını ileri sürerek, 15.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 07.09.2012 havale tarihli dilekçesinde dava değerini 24.119,00 TL artırılmak suretiyle 39.119,19 TL olarak ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, ....Konut Yapı Kooperatifi üyesi olduğunu, ancak 09.08.1994 tarihli yönetim kurulu kararı ile kendisi tarafından verildiği belirtilen 29.07.1994 tarihli dilekçeden söz edilerek kooperatif üyeliğinden çıkartıldığını ve davalıya tahsis edildiğini ve bu yönetim kurulu kararına dayanılarak taşınmazın davalı adına tescil edildiğini belirterek, tapu iptali tescil isteminde bulunmuştur. Davacı, kendisinin üyelikten çıkarmaya dair dilekçesinin bulunmadığını ve yönetim kurulu kararının sahte olduğu iddiasına dayandırmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın davacının kooperatif üyeliğinin usulünce sona erip ermediğinin Kooperatif Hukuku çerçevesinde incelenmek üzere araştırılması gerekeceğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili kooperatif tarafından üyesi ...'a kredi kullandırıldığını, davalı üyelerin müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla kefil olduğunu, senedin vadesinde ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine takip başlatıldığını, davalıların müracaatı üzerine takibin kendileri açısından iptal edildiğini ancak kefaletin devam ettiğini ileri sürerek 8.322,18 TL alacağın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....
, muris ----mirasçılarının kooperatif üyeliğinin tespitine, terditli istem ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davacının kooperatife borçlu olduğu, ayrıca dava sırasında kooperatif üyeliğinin sona erdiği, bu durumda tapunun davacı adına tescilinin istenilemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.00.YTL. onama ilam harcının temyiz eden taraftan alınmasına, 25.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, öncelikle kooperatif üyeliğinin tespiti davalarında, iddia olunan üyeliğin daha sonra bir başkasına devredilmiş olması halinde kural olarak son malike ve hukuki durumunu etkileyecek ise, devreden eski üyeye karşı dava açılmasının sağlanması ve davaların birlikte görülmesi gerekli olduğundan mahkemenin üyelik tespiti davasının gerçek kişilere karşı dava açılamayacağı şeklindeki gerekçesi ilke olarak doğru değil ise de; üyeliğin tespiti isteminin reddine ilişkin diğer gerekçeler nedeniyle buna ilişkin hüküm sonucu itibarıyla yerinde olmakla beraber; davada, kooperatif üyeliğinin tespitine ilişkin talebin yerinde görülmemesi halinde terditli istem olarak üyelik bedelinin davalılardan tahsili istenilmiş olup, mahkemece bu ikinci istemin değerlendirilmemiş olması isabetsizdir. Davacı; kooperatife üye olduğu düşüncesiyle kooperatife ödeme yaptığını, sonuçta davalı ...'ya tahsis edilen daire için bir kısım harcamalar yaptığını ve son olarak da davalı ...'...
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/08/2020 KARAR TARİHİ : 21/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin... Kooperatifinin üyesi bulunmakta olup kooperatife üyelik aidatlarını yatırdığını, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi bulunmakta iken yapılan çekiliş sonucunda 3 nolu villanın üyesi bulunmakta iken ekonomik sebeplerden ötürü Ankara .......
Uyuşulmayan noktalar ve çözülmesi gereken sorun; Davalının kooperatif ortağı iken kooperatifçe kendisine tahsis edilen .......daireyi üçüncü kişiye satışının kooperatif üyeliğini otomatikman sona erdirip erdirmediği, keza davalı ortağın satıştan sonra kooperatif ortaklığından istifa iradesinin kooperatife ulaşıp ulaşmadığı ve böylece kooperatif ortaklığının sona erip ermediği, bu bağlamda yukarıda sözü edilen genel kurul toplantısının ........gündem maddesinde belirtilen ....... TL ek ödemeden sorumlu olup olmadığı, sorumluluk söz konusu ise icra takip tarihi itibari ile davacının davalıdan olan asıl alacak ve işlemiş faiz tutarının ne kadar olduğu noktalarındadır. Tüm dosya içeriği ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda: Davalının kooperatif ortağı iken kendisine tahsis edilen daireyi üçüncü kişiye satışı onun kooperatif üyeliğini otomatikman sona erdirmez. Bunun için 1163 sayılı Koop. K.'nun 14/2 ve Yapı Koop....