Davada, davacı tarafından (vekaleten) kiraya verilen mecurun bir kısım kira parasının davalı tarafça ödenmediği, davalı kiracının tükettiği elektrik ve suyun parasını (ilgili kuruma) davacının ödediği ileri sürülerek1350 TL kira alacağı, 694 TL. su ve 43 TL elektrik parasının kiracıdan tahsili istenilmiş; mahkemece, davacının taşınmazın maliki olmadığı gibi kira sözleşmesini de kiralayan 3.şahıs adına vekaleten yaptığı böylece sözleşmeye dayalı olarak alacak isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan istemin reddine karar verilmiştir. Oysa davada iki ayrı hukuki sebebe dayalı alacak istemi yer almış olup; kira sözleşmesine dayanan kiralayanın talep hakkı ve kiracının borcu (BK.256 ve devamı maddeler) kapsamındaki kira alacağı ile sebepsiz zenginleşmeye dayanan, (BK.md.61) kiracı davalının tükettiği elektrik, su parasının davacı tarafından ilgili idari birimlere ödenmesinden kaynaklanan alacak istemi aynı davada uyuşmazlık konusudur....
Harç Yönünden incelemede; Mahkemece; tahliye ve alacak davasında; tahliye yönünden 1 yıllık kira bedeli üzerinden ve hükmedilen kira alacağı üzerinden ayrı ayrı harç alınması gerektiği, somut olayda tahliye yönünden 1 yıllık kira bedeli üzerinden harç alınmış ise de, hükmedilen alacak üzerinden harç alınmamasının hatalı olduğu, Alacak yönünden incelemede; davacı kira sözleşmesi uyarınca aylık 10.055 TL, 6.035 TL ve 11.000 TL üzerinden kira alacağı istemiş, bu alacağın ciro kirası mı yoksa garanti edilen asgari kira ücreti mi olduğu, alacağın nasıl hesaplandığı açıklattırılmadığı gibi, dosyada alınan bilirkişi raporu da istinaf denetimine ve hükme elverişli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 01.12.2009 başlangıç tarihli aylık 200,00-TL bedelli sözleşme uyarınca kiracısı olup kira süresi boyunca tüm uyarılara rağmen kira bedeli ödemediğini, en son kira dönemi sonunda ödeneceğinin belirtilip kendisinin oyalandığını, kira dönemi sonunda ise taşınmazın terk edilerek hiçbir ödeme yapılmadığını belirterek, borcun muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile üç yıllık kira bedeli olan toplam 9.000-TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında Gölbaşı (...) Asliye Hukuk Mahkemesi ve Gölbaşı (...) Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın haksız fiilden kaynaklanan alacak iddiasına dayandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK.'...
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; icra takibinde talep edilen alacak miktarı aylara bölünmüş ve bir aylık 192.28 TL kira bedeli üzerinden faiz hesabı yapılmıştır. Oysa, davalının ödemelerine ilişkin banka kayıtlarında aylık kira bedeli 136.50 TL olarak gözükmektedir. Kira parasının aylık 192.28 TL olduğunun ispatı davacıya aittir ve HUMK.288.maddesi gereğince yazılı belge ile ispat etmelidir. Taraflar arasında sözlü kira ilişkisinin bulunduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, aylık kira bedelinin ne olduğu konusunda çıkmaktadır. Davacı, öncelikle istediği aylık kira parasını ispat etmekle mükellef olup, bunu tüm yasal deliller ile ispat etmesi gerekir. Aksi halde, davalının kabul ettiği kira parasının geçerli olduğu kabul edilmelidir. Davacı tarafın yazılı delili olmadığına göre davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmalı, sonucu dairesinde hüküm kurulmalıdır....
-TL bedelli kira sözleşmesi hususunda, uyuşmazlık bulunmamaktadır. 05.08.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesine ek protokol başlıklı belgede" Taraflar ....05.08.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile belirlenen kira bedelinin 01.01.2010- 01.01.2011 tarih aralığında 6.000.-TL net olarak ödenmesi hususunda mutabakata vardıklarını, kiraya verenin 01.01.2010- 01.01.2011 tarih aralığında belirtilen bedel dışında kira bedeli ve/veya sair alacak talebinde bulunmadığını ve bulunmayacağını, bundan sonraki dönemlerdeki kira artışlarının da bu bedel üzerinden hesaplanarak ödeneceğini kabul eder. Kira sözleşmesinin diğer hükümleri aynen geçerlidir." düzenlemesi mevcuttur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2014 yılı Ocak ayı kira bedeline artış uygulanarak fark kira bedeli hesaplanmış ise de ek protokolde kira akdinin başlangıç tarihinin değiştirildiğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından davalılar aleyhine kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmaz üzerine yapılan yapının bedelinin kendisine iadesi istemiyle alacak davası açılmıştır. Açılan davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Mahkemelerince karşılıklı olarak birbirlerini görevli saymalarından dolayı görevsizlik kararı verilmiş olması sebebiyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Açılan dava, kira sözleşmesi gereğince taşınmaz üzerine inşa edilen yapının sökülmesi veya bedelinin iadesine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından sözkonusu yapının kira sözleşmesine dayalı olarak yapıldığı ve davanın dayanağının kira sözleşmesi olduğu ve HMK'nın 4. maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan bir alacak davası olması sebebiyle davanın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. ......
nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davacılar, hissedar oldukları ana taşınmazdaki bir bağımsız bölümde davalının kiracı olarak oturduğu halde, paylarına düşen kira borcunu ödemediği iddiasıyla, 36 aylık kira alacağının paylarına düşen kısmını talep etmektedirler. Dosya kapsamından, davalı ile davcıların vekil kıldıkları 3.kişi arasında kira sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak, tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak davanın değeri itibari ile duruşmaya tabi olmadığından reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava akde aykırılık, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve alacak istemine ilişkindir....
Borçlu vekili 14.12.2015 tarihli dilekçe ile “Aylık kira bedeli ödeme emrinde gösterildiği miktarda değildir. Bu nedenle istenen kira bedellerini kabul etmiyoruz. Aylık kira bedeline, borca ve ferilerine itiraz ediyoruz” ifadeleri ile kira bedeline açıkça itiraz etmiştir. Bu durumda sözleşmeye göre aylık kira miktarı açısından talep edilen asıl alacak miktarı denetlenerek, talep edilebilecek kira miktarı belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....