Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı tarafından PTT kanalı ile konutta ödemeli gönderilen ve davacı tarafından alınmayan kira parasının usulüne uygun olarak ödenip ödenmediği hususu incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kira alacağı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. 3-)Davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince;dava iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeni ile tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece tahliye ve kira alacağı yönünden işin esasına girilerek yargılama yapıldıktan sonra tahliye davası esastan reddedilmiştir. Bu durumda mahkemece, tahliye davasının esastan reddine karar verilmiş olması nedeni ile dava dilekçesinde gösterilen yıllık kira bedeli üzerinden davalı yararına avukatlık asgari ücret tarifesine göre nisbi vekalet ücreti takdir etmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

    Hukuk Dairesinin 2015/9031- Esas 2016/2851- Karar sayılı dosyası ile onandığını, anılan kira bedellerini kiracıdan tahsil etme imkanlarının kalmadığını, davalı Ülkü’nün 10 yıllık kira bedelini peşin olarak tahsil ettiğini demesi ve sunduğu belge üzerine kira tahsil makbuzunun ekte olduğunu, müvekkilinin kiracıdan kira alacağının, davalıdan genel alacak haline dönüştüğünü, davalı / borçlu’nun aldığını ikrar ettiği kira bedelleri için mecurun kiracısı Tarkan Işık’a Tekirdağ 5. Noterliğinden keşide edilmiş 10.10.2013 tarihli 9354 yevmiye no.lu ihtarnamenin 8. bendinin 2. fıkrasında kiracı Tarkan IŞIK'a hitaben kira bedellerinin 2012 yılı için 1200 TL ve 2013 yılı için 1320 TL olarak belirlendiğinin açıkça belirtildiğini, davalı yanın bu ihtarnameye cevap olarak keşide ettiği Tekirdağ 2....

    Davacı, 11.10.2010 günlü haciz ve tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi ile ödenmediğini iddia ettiği 17.713,36 TL kira alacağının davalıdan tahsilini istemiş, verilen yasal sürede ödeme gerçekleşmediğinden bahisle, davalı tarafça yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılmasını ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı icra takibine süresinde yapmış olduğu itirazında, yıllık kira bedelinin 18.000,00 TL olduğunu, takip tarihinden önce 9.000,00 TL ödeme yaptığını, bakiye borcu 1.500 TL'yi ise davacı hesabına 02.12.2010 tarihinde yatırıldığından borcunun bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı icra takibinde, istenilen kira alacağı açıklamasında, 03.09.2010 tarihli açıklamasını yazmış ise de, istenilen kira parasının aylık ya da yıllık mı olduğu, hangi dönemlere ya da aylara ilişkin kira alacağı olduğunu, ne dava dilekçesinde ne de yargılama esnasında açıklamamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava erken tahliye nedeniyle tahliye sonrası üç aylık kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacıya ait mecurda kiracı olduğunu, kira başlangıcının 01/11/2013 olduğunu, davalının 1 yıllık süre dolmadan mecuru tahliye ettiğini ve mecurun halen kiraya verilemediğini, müvekkilinin 3 aylık kira bedeli 10.620,00 TL zarara uğradığını, 2014 yılı Şubat, Mart ve Nisan ayı olmak üzere 10.620,00 TL zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....

        İnşaat Taahhüt Ticaret Gıda ve Tarım Ürünleri Taşımacılık San.A.Ş ile asıl davada davalı birleşen davada davacı ...ile aralarındaki 01/06/2004 tarihli Bayilik Sözleşmesi'nin haksız feshedilmesi nedeniyle kar kaybı, portföy tazminatı, kira desteği alacağı , prim alacağı taleplerinde bulunmuş, asıl davada davalı/ birleşen davada davacı ...ise sözleşmeden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili için 04/06/2010 tarihinde icra takibi başlatmış , itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış ve mahkemece iki dava birleştirilmiştir. Birleşen davalar bağımsızlıklarını korumakta olup mahkemece birleşen davalar hakkında asıl ve fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, asıl davaya konu kira desteği alacağının, birleşen davada davacının cari hesap alacağına mahsup edilerek hüküm kurulması ve fer'i alacaklar yönünden birleşen davada davacının alacak hakları yönünden eksik miktara hükmedilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dosyaya sunulan kira sözleşmesinde kiraya verenin Rıza Sancak, kiracının T6 olduğu, 01.10.2017 tarihinde 5 yıl için yapılan kira sözleşmesinde aylık kira parasının 3.250,00 TL olarak gösterildiği görülmektedir. Davacı kiraya veren Bursa 4.İcra Dairesinin 2018/12193 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu takipte 2018 yılı 5,6 ve 7.aylar kiraları ile 8.aydan 10 günlük kira alacağı toplamı 10.833,00 TL kira alacağı ve 390,53 TL işlemiş faiz talep etmiş, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça dava dilekçesi ile Bursa 4.İcra Dairesinin 2018/4991 esas sayılı dosyasındaki alacak yönünden fazla tahsil edilen 7.668,66 TL takas edilip, bu dosyadaki alacaktan düşüldükten sonra geriye kalan 3.164,34 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmesi istemi ile bu dava açılmıştır. Dairemizce Bursa 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/497 esas sayılı dava dosyası getirtilerek incelenmiştir....

          Karar sayılı dosyasından bakiye kira alacağının tahsili ve kiracı müflisin tahliyesinin talep ettiklerini, Müflis şirkette tahliye davası açıldıktan sonra 02/07/2018 tarihinde 40.000,00-TL ödeme gerçekleştirdiğini ve ödemenin 16/07/2018 tarihinde yazılı olarak bildirildiğini, mahkemenin de 40.000,00-TL ödeme nedeniyle dosyanın kira alacağı yönünden konusuz kaldığından bahisle, müflis şirket aleyhine yargılama giderleri, vekalet ücreti haricinde herhangi bir kira bedeli ödemesine karar verilmediğini, müflis şirketçe ödenen 40.000,00-TLnin toplam bakiye alacaktan düşülmüş şekilde alacak kaydı yaptırıldığını, mükerrer şekilde alacağın iflas idaresince reddinin hukuka uygun olmadığını, reddilen alacaklarının, sıra cetveline geçirilirken sıra cetvelinin düzeltilmesi gerektiğini, müvekkilin alacağının kira alacağı olmasından dolayı imtiyazlı olarak yazılması gerektiğini,müvekkilinin kira alacaklarının imtiyazlı alacak sayılarak (işçi alacağı gibi), iflas erteleme sürecinde olan borçlu müflise...

            rağmen dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle çelişkili uygulama yapılması ve davacının aleyhine olacak şekilde daha az süre ve oranda gecikme zammına (faizine) hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne; davacının ödenmeyen 30.11.2016 vade tarihli 109.870,02 TL kira alacağı, 01.12.2016 vade tarihli 147.819,21 TL kira alacağı, 01.03.2017 vade tarihli 118.255,36 TL kira alacağı, 03.07.2017 vade tarihli 10.481,25 TL elektrik bedeli, 01.09.2016 vade tarihli 1.794,24 TL ısınma bedeli, 03.07.2017 vade tarihli 513,65 TL su bedeli olmak üzere toplamda 388.733,64 TL’nin, her bir alacak kalemi için belirtilen vade tarihlerinden itibaren 6183 Sayılı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca işleyecek gecikme tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

              Mahkemece, hükmün gerekçesinde alacağın davalının iflas tarihinden sonra doğduğunun doğru olarak tespit edilmesine rağmen, iflas masasının alacağın iflas alacağı olduğunu benimseyerek nizalı olarak sıra cetvelinde 4. sıraya alınmasına ilişkin kararının doğru olduğu yolundaki gerekçe ile davayı reddi çelişkili olmuştur. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın esası incelenip taraflar arasındaki kira sözleşmesi değerlendirilerek, 16.01.2009 ila 23.11.2009 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kira alacağının doğup doğmadığı hususunda gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, varsa doğan kira alacağı belirlenip bu miktarla ilgili tahsil hükmü kurulması gerekirken, çelişkili gerekçeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                Her ne kadar icra takibinin dayanağında kira alacağı olduğu gösterilmemiş ise de, davalı kira alacağı için takip yaptığını beyan etmiş, davacı da kira borcu olmadığı, mükerrer ödeme istendiğini ileri sürdüğüne göre kira alacağının tahsili için yapılan takip nedeniyle açılan menfi tespit davasında HMK'nun 4.maddesi uyarınca SHM 'ne görevsizlik kararı verilmesi doğrudur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu