Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; davacının kötü niyetli olduğunu, kira sözleşmesinin ... projesi için düzenlendiğini ve proje bitince sözleşmenin de sona erdiğini, davacının talebi üzerine makinelerin Türkiye'ye gönderilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile 233.666,67 USD kira alacağı, 51.987,05 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 285.653,72 USD alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilen önceki hükmün, davalı ve davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6....

    ve proje bitince sözleşmenin de sona erdiğini, davacının talebi üzerine makinelerin Türkiye'ye gönderilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Yapılan yargılama sonucu mahkemece; davanın kabulü ile 233.666,67 USD kira alacağı, 51.987,05 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 285.653,72 USD alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükmün davalı ve davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6....

      Davalı tarafça, davacı tarafından sunulan kira sözleşmeleri kabul edilmese dahi, davacının talep ettiği alacağın kira alacağı olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 5. Sulh Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/11/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

        -TL bedelli kira sözleşmesi hususunda, uyuşmazlık bulunmamaktadır. 05.08.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesine ek protokol başlıklı belgede" Taraflar ....05.08.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile belirlenen kira bedelinin 01.01.2010- 01.01.2011 tarih aralığında 6.000.-TL net olarak ödenmesi hususunda mutabakata vardıklarını, kiraya verenin 01.01.2010- 01.01.2011 tarih aralığında belirtilen bedel dışında kira bedeli ve/veya sair alacak talebinde bulunmadığını ve bulunmayacağını, bundan sonraki dönemlerdeki kira artışlarının da bu bedel üzerinden hesaplanarak ödeneceğini kabul eder. Kira sözleşmesinin diğer hükümleri aynen geçerlidir." düzenlemesi mevcuttur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2014 yılı Ocak ayı kira bedeline artış uygulanarak fark kira bedeli hesaplanmış ise de ek protokolde kira akdinin başlangıç tarihinin değiştirildiğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır....

          Mahkemece icra dosyası kapsamı ve taraf vekillerinin beyanı ve tüm dosya kapsamına göre bilirkişiden rapor alınmış, 10.04.2023 tarihli bilirkişi raporunda "kira alacaklarındaki yasal 5 yıllık zamanaşımı süresi olduğu gözetilerek davacı-alacaklının 18.06.2017 tarihinden itibaren kira alacağı isteyebileceği belirtilerek dosyadaki belgeler gözetilerek davacı alacaklının takip tarihi itibariyle 22.551,66- TL kira alacağı, 73,66 TL faiz olmak üzere 22.625,33- TL kira alacağı talep edebileceğinin" değerlendirildiği anlaşılmasına rağmen mahkemece takibin tamamı yönünden itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesi hatalıdır.Davacı vekili bilirkişi raporundan sonra verdiği 17.04.2023 tarihli dilekçesi ile 3.120 TL olarak belirtilen kira alacağını 22.551,66 TL ye yükselttiğini ve davayı ıslah ettiğini beyan etmiş ise de dava dilekçesinin ilk sayfasında 3.120 TLnin yıllık kira bedeli olarak belirtildiği,2022/3988 esas sayılı icra dosyasında icra takibi yapıldığı belirtilerek talep...

          Mahkemece davacının kira kaybı alacağı olarak 7.194 Dolar istemesinde haklı olduğu belirtilerek talep doğrultusunda 300 Dolar'ın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ise de, isteme konu diğer alacak kalemleri hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Öte yandan davaya konu edilen 300 Dolar'ın hangi alacak için olduğu da açıklanmamıştır. Bu durumda mahkemece sonuç olarak istenilen 300 Dolar alacağın isteme konu alacaklardan hangisi için ne kadar oranda istenildiği açıklattırılarak her bir alacak kalemi hakkında ayrı ayrı değerlendirmede bulunulmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            K A R A R Davacı alacaklı 08.03.2004 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 05.02.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 08.09.2008 faiz başlangıç tarihli bakiye kira alacağı 1.579,00 TL, 08.01.2009 faiz başlangıç tarihli bakiye kira alacağı 11.138,00 TL, 08.01.2010 faiz başlangıç tarihli bakiye kira alacağı 14.480,00 TL, 08.01.2011 faiz başlangıç tarihli bakiye kira alacağı 14.110,00 TL olmak üzere toplam 41.307,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 11.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 18.02.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, söz konusu taşınmazın 2010 yılı başında müvekkili tarafından boşaltılarak karşı tarafa teslim edildiğini, taşınmazın bir müddet boş kaldıktan sonra başka kişilere kiraya verildiğini, müvekkilinin ödenmemiş kira borcu bulunmadığını, talep edilen kira bedellerinin de fahiş olduğunu bildirerek borca ve takibe itiraz etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar, davacı ve davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde tebliğ edilen ihtarnameye rağmen kira bedelinin süresinde ödenmediğinden bahisle kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesini ve 1.500 TL ağustos 2011 ayı kira parasının tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.10.2010 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                  Mahkemece, aylık kira bedeli olarak sözleşmede yazılı 600 TL esas alınarak 9 aylık kira alacağı toplamı olan 5400 TL asıl alacak ve faizi yönünden itirazın kaldırılmasına ve borçlunun 5400 TL nin %40 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiş ise de, borçlu takibin 2686 TL'lık kısmına itiraz etmemiştir. Borçlunun itiraz etmediği kısım dikkate alınmadan takibin tamamına itiraz edilmiş gibi 5400 TL asıl alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi ve bu miktar üzerinden alacaklı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda, (1) nolu bentte yazılı nedenle tahliyeye ilişkin kararın ONANMASINA, (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın alacağa ilişkin kısmının BOZULMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu