ödememesi üzerine icra takibine geçtiklerini ancak bu takibe itiraz edildiğini açıklayarak icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında, davacının kiracısı olduğunu, kira alacağı nedeni ile davacı aleyhine ... 19....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye-alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeni ile tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir....
davalının açıkça hangi aylara ilişkin alacağı talep ettiği belli olamayan ödeme emrinin şekil ve içerik açısından yasal şartları taşımadığını, 16/01/2020 tarihli ihtarname ile 2020 yılı Aralık ayına ait vadesi gelmemiş kira bedelleri ile diğer bedellerin istendiğini, ayrıca kira bedeli olmayan alacak kalemlerinin talep edildiğini, bu alacak kalemlerinin ancak kira bedelleri ile birlikte istenebileceğini, sadece diğer alacakların istenemeyeceğini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dolayısıyla cari hesap alacağı yönünden zamanaşımı süresi 31/08/2013 tarihinde dolmuş olup, bu tarihten sonra dava açıldığından davalının süresindeki zamanaşımı itirazı nedeniyle bu alacak kalemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kira alacağı yönünden ise, davalı vekili tarafından gönderilen Gemlik 1.Noterliğinin 26/04/2010 tarihli ihtarnamede kabul edilen hususlar ile davalının davacı şirkete verdiği 06/05/2010 tarihli dilekçesiyle kira bedellerini ödeyeceğini belirtmesi ikrar niteliğinde olduğundan, bu ikrarla zamanaşımı kesilmiştir.Bu nedenle davalının kira alacağına ilişkin zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Davacı davalının 2 adet dairenin kira bedellerini aldığını belirterek, iadesini talep etmektedir. Davalı davacıya gönderdiği ihtarnamede 2005 yılı ortasından itibaren düzenli olmasa da aralıklı olarak kira bedellerinin alındığını kabullenmiştir....
Davalılar davalının dayandığı kira sözleşmesini kabul etmediklerini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 01/03/2004 tarihli kira sözleşmesi olduğunu, davacının beyan ettiği tarihte yeni bir kira sözleşmesi imzalamadıklarını, muhtemelen davacının 1999 yılında imzalanan, önceki kira sözleşmesi döneminde elinde kalan kira sözleşmesini doldurduğunu, kira borçları olmadığını bildirerek, davanın reddini talep etmiştir. Davacı, 01.04.2004 başlangıç tarihli 5 yıl süreli aylık 400,00 TL kira bedelli kira sözleşmesine dayanmakta olup, kira sözleşmesinde Kiralayan İMirasçıları adına E.. G.., kiracı A.. T..'dir. Kira sözleşmesini davalı L.. T.. adi kefil olarak imzalamıştır. Davaya konu taşınmaz, kira sözleşmesinin yapıldığı tarihde adına kayıtlıdır. Bursa 3....
Bu durumda bu tarih itibariyle Türk Borçlar Kanun'unun 313. maddesi gereği kiracının kira bedelini ödeme yükümlülüğü doğar. Davacı kiracı tarafından, yasal tahliye ve anahtar teslimi gerçekleşinceye dek kira parasının ödenmesi gerekmektedir. Dosya kapsamından kiralananın yıkılıdığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, davacı tarafından kiralananın fiilen tahliye edildiği veya kiralananın yıkıldığı tarih belirlenerek bu tarihten sonraki döneme isabet eden kısmın iadesine karar verilmesi gerekirken ödenen kira bedelinin tamamının iadesine karar verilmesi doğru değildir. 3-) Davaya dayanak icra takibinde, 30.000,00-TL asıl alacak, 9.135,62 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 39.135,62 TL alacağın tahsili talep edilmiştir. Davalının, borca ve faize itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır....
Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece tahliye davasının reddine, kira alacağı yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından 1.10.2005 başlangıç tarihli yazılı sözleşmeye dayanılarak 23.10.2007 tarihinde tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinde 1.10.2005 - 23.10.2007 arası dönemi kapsayan 47.500 TL kira alacağının tahsili istenilmiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular yasal süresindeki itirazlarında ve yargılamadaki savunmalarında davaya konu taşınmazın kendileri tarafından satın alındığını, bu nedenle kira borcu bulunmadığını ve bu konu ile ilgili görülmekte olan davaların bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olmadığını beyan etmişlerdir....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun kısmi itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın 1.935,00 TL asıl alacak ve 303,16 TL işlemiş faiz alacağı üzerinden kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı alacaklı, 01/01/2010 başlangıç tarihli ve on yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 12/10/2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile “kira alacağı nakit ve senet üzerinden” açıklamasıyla 36.000,00 TL ile 3.420,00 TL işlemiş faizi, 01/01/2011-31/10/2011 tarihleri arasında ise kira alacağı olarak 60.000,00 TL ile 5.400,00 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 96.000,00 TL kira alacağı ile 8.820,00 TL işlemiş faizi toplam 104.820,00 TL alacağın tahsili istenmiş, borçlu ... takibe itirazında alacaklıya senet vermediğini, senedin tarafı olmadığını, senede dayalı 36.000,00 TL alacağı ve işlemiş faizini kabul etmediğini, 60.000,00 TL miktarındaki alacağın ise 45.000,00 TL'lik kısmının ödendiğini belirterek, toplam 84.420,00 TL'lik alacağa itiraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira alacağı ve tazminat talebi istemine ilişkin davada Kadıköy 4. Asliye Hukuk ve 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira alacağı ve eski hale getirme talebi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kira alacağına ilişkin olduğunu, kira ilişkisinden doğan davalarla ilgili tüm uyuşmazlıkların, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 4/1-a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....