ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2012 NUMARASI : 2012/290-2012/524 Taraflar arasında birleştirilerek görülen tespit ve kira alacağı davası sonunda, yerel mahkemece , asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Ş.. G.. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, aylık kira bedelinin tespiti ve kira alacağı, birleşen dava ise kira alacağı isteklerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR TARİHİ :10.11.2009 ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tahliye ve alacak davalarında bir yıllık kira ve alacak miktarının toplamı üzerinden nispi temyiz harcı alınması gerekirken eksik olarak maktu temyiz harcı alınmıştır.Temyiz edenden eksik harcın tamamlattırılması, aksi takdirde temyiz harcı ödenmedikçe temyiz incelemesi yapılamayacağından HUMK.nun 434/3.maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili tarafından diğer davalı ... hakkında 09.07.2010 tarihinde açılan birleşen davada aynı olay ve hukuki sebeplere dayanılarak fazla ödenen kira parası, faydalı masraf alacağı ve beş yıllık sözleşme süresine ilişkin kazanç kaybının davalı ...'den payı oranında tahsili istenilmiştir. Mahkemece feshin haklı nedene dayanmadığı gerekçesi ile davacının kazanç kaybı isteminin reddine, asıl dava bakımından fesih tarihi itibariyle fazla ödenen 38.050 TL kira bedelinin, birleşen davada ise 18.007,35 TL zorunlu ve faydalı masraf bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili ayrı hukuki sebeplere dayalı olarak açtığı asıl ve birleşen davalarda her iki davalıya karşı hem peşin ödenen kira parasının fesih tarihine göre iadesini, hem de zorunlu ve faydalı masraf bedelinin tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davada Ankara 8. Sulh Hukuk ve Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı gönderme kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira gelirinden kaynaklanan miras payı alacağı istemine ilişkindir. Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın murisin terekesinden mirasçılara intikal eden taşınmaz mala ilişkin olduğu ve iştirak halindeki mülkiyet hükümlerinden kaynaklandığı gerekçesiyle gönderme kararı verilmiştir. Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesi de; dairelerin tarafların müşterek murisi Seher Yıldırım adına kayıtlı olduğu ve miras hissesi oranında kira alacağı isteminde bulunulması nedeniyle uyuşmazlığın Ahkamı Umumiye Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-alacak davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, 7.000-TL kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve erken tahliye nedeni ile fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 5.000-TL alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, istek halinde dosyanın Şişli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ödenmeyen kira alacağı için genel haciz yolu ile takip yapmış, tahliye talebinde bulunmamıştır. Alacak miktarı 7.000.-TL'dir....
Alacağın temliki halinde, temlik alınan alacak temlik alan için önceki niteliğini muhafaza eder. Eldeki davada davacının temlik aldığı, dolayısıyla davanın konusunu oluşturan alacak uzun dönem araç kirası alacağı olduğundan, taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesi gereğince; kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu yönündeki kararı usul ve yasaya uygun olup H.M.K'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece tahliye davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 31/01/2007 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede yıllık kira bedelinin 7.000.TL olduğu ve yıllık peşin ödeneceği ayrıca özel şartlar bölümünün 6.maddesinde ise sözleşme bitiminde kira rayiç bedelinin yıllık TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılacağı kararlaştırılmıştır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2019/414 ESAS - 2019/1435 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 12/11/2019 tarih ve 2019/414 Esas, 2019/1435 Karar sayılı hükmüne karşı davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun yapılan esas incelemesinde; DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı üniversite içerisinde nizamiye yanında bulunan taşınmazın davalıya kiralandığını, davalının 2015- 2016- 2017 yılı kira ödemelerini yapmadığını, 2015 yılı kira bedelinin 239.310,00.-TL, KDV’nin 43.075,80.-TL olduğunu, davalı tarafından 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin yapılan ödeme olan 434.650,41.-TL’nin ödenmesinden sonra bakiye 208.730,59.-TL kira alacaklarının kaldığını bildirerek 2015 yılına ait kira bedeli alacağı olan 239.310,00.-TL ile KDV alacağı olan 43.075,80.-TL’ nin 01/01/2015 tarihinden, 2016 ve 2017 dönemlerine ait ödenmemiş kira bedeli alacağı olan 122.751,36.-TL ile KDV alacağı olan 22.095,34....
Bu nedenle davacının kira gelirleri ile ilgili katılma alacağı isteği bakımından hangi taşınmazın ne zaman kiraya verildiğinin ve ne kadar kira geliri elde edildiğinin, kira gelirleri ile bir tasarrufta bulunulup bulunulmadığının, kira gelirlerinden kaynaklanan katılma alacağının ne miktarda olduğunun açıklattırılması, taraflara bu hususta delillerini ibraz etmeleri için süre ve imkan verilmesi, tarafların tüm delillerinin toplanması, kira gelirlerinin mal rejiminin sona erdiği tarihte davalı tarafından tasarruf edilip edilmediğinin belirlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması, bu yapılırken davacı tarafın TMK’nun 236/2.maddesi ile ilgili isteğinin de gözönünde tutulması gerekirken kira gelirlerinden kaynaklanan katılma alacağı talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmamıştır....
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen Kira Sözleşmesi ve Kira Sözleşmesi Değişiklik Protokolü kapsamında davacının davalıdan kira alacağı bulunup bulunmadığı, kira alacağının hangi dönem ve tarihlerle ilgili olduğu, kira alacağına ilişkin faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, müflis şirketin iflas tarihi olan 18/05/2021 tarihi itibariyle davacının alacak miktarının ne kadar olduğu konularında toplanmıştır. İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), "alacakların ödenmesine tahsis olunur" (İİK m.184,I,c.1). Buradaki "alacaklar" teriminden maksat, aslında yalnız "iflas alacaklarıdır." İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez....