Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı kiracı tarafından ilk ay kira bedelinin 12/05/2017 tarihinde banka yolu ile ödendiği, sonraki aylara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirildiğinden, davalı kiracı 12/05/2017 tarihi ile taraflar arasındaki kira ilişkisinin sona erdiği 06/06/2017 tarihine kadar olan kira bedelinden sorumludur. Bu durumda teslim tarihi olan 06/06/2017 tarihi itibarıyla taraflar arasındaki kira ilişkisinin sona erdiğinin kabulü ile bu tarihe kadar olan 3.333,33 TL asıl alacak ile 25,30 TL işlemiş faiz alacağı yönünden itirazın iptaline, 3.333,33 TL asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına, bakiye talebin reddine karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi hatalıdır. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüne ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye, alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi ile 18000 TL kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece, tahliye davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kira alacağı ispatlanamadığından alacak davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının mesken vasıflı taşınmazında 2005 yılından beri kiracı olduğunu, ihtar tebliğine rağmen 2005 yılı ağustos ayından 2010 yılı ağustos ayına kadar aylık 300 TL'den toplam 18000 TL kira borcunu ödemediğini, bu sebeple de davalının temerrüde düştüğünü ileri sürerek kiralanandan tahliyesini ve kira alacağının tahsilini talep etmiştir....

    İcra Mahkemelerinde davalı kiracı ancak tahliye tarihine kadar kira parası ödemesi ile sorumlu tutulabilir. Tahliye tarihinden sonraki alacak tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde tahliye sonrasına ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda anahtar teslimi kanıtlanamadığına göre, mahkemece dava konusu taşınmazın ekim ayının hangi günü boşaltıldığı sorulup tespit edilerek, tahliye tarihine kadar doğan kira alacağı yönünden istemin kabulüne, tahliye sonrası takibe konu kira alacağı yönünden ise istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 19.10.2015 gün ve 2015/4793 Esas, 2015/6656 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife yöneticilik yaptığı dönemden kaynaklanan huzur hakkı alacağı ile üyelik konusu taşınmazın geç tesliminden doğan kira alacağının bulunduğunu ileri sürerek, 10.500,00 TL huzur hakkı alacağı ile 10.500,00 TL kira alacağının davalıdan tahsilin talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile; 246.284,42 TL tazminat ile 32.654,30 TL kira alacağı olmak üzere toplam 278.938,72 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 246.284,42 TL tazminat alacağı yönünden dava tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine, karar verilmiş; söz konusu karar taraflarca temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dosyanın incelenmesinde; davacının dava değerini 293.336,62 TL olarak belirleyerek taleplerinin kabulü ile alacaklarının reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, Mahkemece; davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarının 246.284,42 TL tazminat ile 32.654,30 TL kira alacağı olmak üzere toplam 278.938,72 TL olduğunun tespit edilerek 246.284,42 TL tazminat alacağı yönünden dava tarihinden...

          Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK m. 8/II uyarınca, “Dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK m. 8/II hükmü gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Diğer istemlerde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Somut olayda, davacı 01/07/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak 01/11/2010 - 01/03/2011 tarihleri arasındaki 5 aylık kira bedeli 9000.-TL ile işlemiş faizi için 04/05/2011 tarihinde takip talebinde bulunmuş, borçlunun itirazı üzerine takip durdurulmuş, davacı 29/06/2011 tarihinde itirazın iptali için asliye hukuk mahkmesine dava açmıştır....

            Davalı vakıf tarafından taşrada çalışan işçilere kira yardımı yapılmayacağı yönünde karar alınmasına rağmen taşrada çalışan bazı işçilere kira yardımında bulunulduğundan mahkemece davaya karşı yapılan zamanaşımı savunması dikkate alınarak yapılan kira yardımı hesaplamasına itibar edilmesi yerindedir. Davacı dosyaya ibraz edilen çalışma çizelgelerine göre hem kitabevinde çalıştığı dönemde hem de cenaze nakil görevlerinde haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığını ispat etmiştir. Ayrıca hafta tatili çalışmalarını da bu kayıtlarla ispat etmiştir. Davacı tarafça fazla çalışma alacağı bakımından dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Davacı tarafça dava dilekçesinde talep edilen miktarları aşan fark ücret ve kira yardımı bakımından ıslah işlemi yapılmamıştır. Fazla çalışma alacağı bakımından harç tamamlama işlemi, hafta tatili, kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağı bakımından ise ıslah işlemi yapılmıştır. Davalı tarafça ıslaha karşı zamanaşımı savunmasında bulunulmuştur....

            Dava, kira alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece HUMK 8/ 1-3 maddesi uyarınca kira akdine dayalı olarak açılan tahliye ve alacak davalarına bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 1.2.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca müvekkiline ait kiralananda kiracı olduğunu, davalı hakkında 2010 Eylül ila 2011 Ocak ayları kira bedeli toplamı 29.500....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira alacağının tahsili istemine ilişkin davada Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bafra Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira alacağının tahsili istemine ilişkin davada Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bafra Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

                  UYAP Entegrasyonu