WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememize işbu dava-------- alım sözleşmesi yapıldığı ve davacıya ---- veren davalı şirketin çalıştırdığı dava dışı ---- ---- sözleşmesinden kaynaklanan------ hizmet alan davacı ---- açılan ---- kaynaklanan alacak davasını ------- dosyalarında ilama dayalı icra takibi yapılarak davacı kurumun ödeme yapmak zorunda olduğu, davalı şirketle yapılan sözleşme gereğince davalı şirketin çalıştırdığı ve davacı --- Kanunlar ve taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereği, davacı kurumun, davalı işçilerine ödemek zorunda kaldığı ücretin davalıdan rücuen ----.---- iflasına karar verildiği -- kararının kaldırılmasına--- mahkemesinin iflas kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek---- tarihinde onandığı ve kesinleştiği, bunun üzerine---- davalı şirket yönünden davayı tefrik ederek, rücu alacağının ----- önce doğduğu kabul edilerek davalı yönünden --- görevli olduğu kabul edilerek ---- kesinleştirilerek dosyanın Mahkememize tevzi edildiği dosya kapsamı ile sabittir....

    tarihinde kat ederek dava dışı asıl borçlu ...’e keşide tarihli ... tarihli ihtarname, yeminli rapor mütalaası, belge, bilgi, toplanan deliller ile tekmil dosya içeriğinden; davanın konusunun, Genel Kredi Sözleşmesi ve eki Cari Hesap Sözleşmesi ile Ticari Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle açılan itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davacı bankanın davaya konu kredi nedeniyle asıl borçluya kefil olan davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davalının kefil sıfatı ile sorumluğunun olup olmadığı, itirazın haksız olup olmadığı noktalarında toplandığı, davacı banka ile dava dışı ... arasında ... düzenleme tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve eki 50.000.-TL limitli Cari Hesap Sözleşmesi ile Ticari Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi akdedildiği, ...’ün banka ile akdetmiş olduğu ... tarihli ve ......

      Şti. arasında 1.000.000-TL limitli kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeyi davalının da 1.100.000-TL limitli müteselsil kefil olarak imzaladığı ,geçerli bir kefalet sözleşmesi mevcut olduğu belirlenmektedir. Kefaletten dönme ;TBK nun 599.maddesi ile düzenlenmiş olup,Gelecekde doğacak bir borca kefalette ,borçlunun borcun doğumundan önceki mali durumu ,kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun ,kefalet sırasında kefilin iyiniyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa ,kefil alacaklıya yazılı bir bildirimde bulunarak ,borç doğmadığı sürece her zaman kefalet sözleşmesinden dönebilir."...

        Kredi sözleşmesinin imza tarihi itibariyle Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....

          DAVA KONUSU : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bünyesinde çalıştırılan dava dışı işçi Eyüp Çolak'ın iş akdinin davalının talebi üzerine feshedildiğini, dava dışı işçinin açtığı dava neticesinde işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ile bunların ferileri olmak üzere 48.844,16 TL ödeme yapıldığını, bu tazminattan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek ödediği tazminatın rücu edilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarındaki sözleşme gereğince tüm sorumluluğun davacıda olduğunu, davacının işçilerin kanundan doğan haklarını yerine getirmekle yükümlü olduğunu, talebin hukuka aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür....

          kaynaklandığına ilişkin ne icra dosyasına ne de dava dosyasına herhangi bir belge konulmadığını, müvekkilinin müteselsil kefil olduğu şirket ile davacı arasında müvekkilinin ortaklıktan ayrıldıktan sonra akdedilen diğer sözleşmelerden kaynaklı borçlardan da müvekkilinin sorumlu tutulmaya çalışıldığını, müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, kefalet sözleşmesinin belirleyici özelliği kefalet sözleşmesini varlığının asıl borcun varlığına bağlı olduğunu, fer'ilik prensibi olarak da adlandırıldığını, kefalet sözleşmesi ile teminat altına alınmış geçerli asıl borcun bulunması gerektiğini, gelecekte doğacak borç ile kastedilen vadeye bağlı borç olmadığını, bununla kast olunan ya mevcut borç ilişkisinden doğacak dar anlamda borçların ödünç sözleşmesinden doğacak faiz alacağının, ya da henüz doğmamış geniş anlamda borç ilişkisinden doğacak dar anlamda borçların kefalet altına alınması gerektiğini, müvekkilin müteselsil kefil olduğu şirket ile davacı arasında müvekkilinin...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalının genel kredi sözleşmesinde kefil ve müteselsil borçlu olduğunu iddia etmekte, davalı ise genel kredi sözleşmesindeki kefilliğinin TBK 583. maddesindeki şartları taşımadığını ve geçersiz olduğunu savunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu'nun kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583.maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalının genel kredi sözleşmesinde kefil ve müteselsil borçlu olduğunu iddia etmekte, davalı ise genel kredi sözleşmesindeki kefilliğinin TBK 583. maddesindeki şartları taşımadığını ve geçersiz olduğunu savunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu'nun kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583.maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalının genel kredi sözleşmesinde kefil ve müteselsil borçlu olduğunu iddia etmekte, davalı ise genel kredi sözleşmesindeki kefilliğinin TBK 583. maddesindeki şartları taşımadığını ve geçersiz olduğunu savunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu'nun kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583.maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir....

                maddesinin birinci fıkrasına göre; "Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır." düzenlemesi yer almaktadır. Yasada tarif edilen şekle aykırı düzenlenen kefalet sözleşmesine istinaden kefalet sorumluluğu doğmaz. Somut olayda davalı kefilin, kefilliğine ilişkin kira sözleşmesi, 6098 Sayılı TBK'nın yürürlüğe girmesinden sonra imzalanmış olduğundan, kefaletin şekil şartları 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir....

                  UYAP Entegrasyonu