Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arasında 1 yıl süreli hayat sigortası sözleşmesinin akdedildiğini, müvekkili davalı banka tarafından hesapta olmadığının sigorta şirketine bildirildiğini, sigorta şirketinin de müteveffayı bilgilendirerek hesapta para olmadığı takdirde sözleşmenin feshedileceğini bildirdiğini, tüketici ile müvekkili banka arasında imzalanan ''konut destek kredisi sözleşmesi'' ile tüketici ve sigorta firması arasında akdedilen ''hayat sigortası sözleşmesi'' birbirlerinden tamamen ayrı sözleşmeler olduğunu, hayat sigortasının olmamasının veya yenilenmemesinin ticari teminat kredisini geçersiz kılmasının söz konusu olmadığını, davacıları murisi ile müvekkili davalı banka arasında akdedilen Konut Destek Kredisi Sözleşmesi hak ve yükümlülükleri ile bağımsız bir sözleşme olduğunu, hayat sigortasının yapılıp yapılmaması veya hayat sigortasının herhangi bir şekilde yenilenmediği iddiasının kesinlikle Konut Destek Kredisi sözleşmesi ile ilgili olmadığını, kredi sözleşmesinin selahiyetini etkilemediğini, hayat sigortası...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, hayat sigortasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

nun 10/03/2017 tarihinde davalı bankadan Kobilere Halden Anlayan Kredi Kampanyası adı altında 100.000,00-TL tutarında taksitli ticari kredi kullandığı, murisin 14/07/2017 tarihinde vefat ettiği, kredinin Hayat Sigortasından karşılanması gerektiği iddiasıyla kredinin Hayat Sigortası kapsamında kaldığının tespiti, 71.306,38-TL için davalı bankaya borçlu olmadıklarının belirlenmesi, kredi sözleşmesi nedeni davalı tarafça tahsil edilen 28.306,38-TL'nin iadesi talep edilmiş olup, davalı taraf murisin kredi için yapılacak hayat sigortası primlerini yüksek bulması nedeni ile sigorta talep etmediğini, hayat sigortası yapılmadığını davanın reddini savunmuştur....

    Emeklilik A.Ş ile davalı banka arasında organik bağ olması, sözleşmelerin incelenmesinde müşterilerin zorunlu olarak hayat sigortası kapsamına alınacağının belirtilmesi karşısında murise hayat sigorta poliçesinin yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      K A R A R Davacılar, murisleri tarafından davalı bankadan kullanılan konut kredisi sırasında ve ödeme müddeti içerisinde kredi sözleşmesi ve sigorta taahhütnamesi ile yetkilendirildiğini halde davalının sorumluluğunu yerine getirmeyerek hayat sigortası yaptırmadığını, bu nedenle ölüm sonrası bankaya ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, davalı banka tarafından, sözleşme tarihi ve takip eden yıllarda, kredi borçlusu adına hayat sigortası yerine ferdi kaza sigortası yaptırılıp sigorta primlerinin de tahsil edildiğini, bu şekilde mağduriyete neden olunduğunu ileri sürerek; kredi borcu olarak ödemek zorunda kaldıkları 5.000,00 TL'nin tahsiline, bakiye kredi borcu için borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı sözleşme tarihi itibariyle sigorta yaptırma zorunluluklarının olmadığını, tüketicinin tercihi ile sigorta yapılmadığını savunarak; davanın reddini dilemiştir....

        Yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller; Salihli Özel Can Hastanesinin cevabi yazısı, Finansbank Alaşehir Şubesine ve davalı sigorta şirketine yazılan müzekkereye verilen yazı cevapları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava, murisin kredi sözleşmesi sebebi ile yaptırmış olduğu hayat sigortası poliçesinden kaynaklı mirasçılarının tazminat istemine ilişkindir. Davacı ve asli müdahiller, muris Mehmet Sarı'nın mirasçısı olduklarını, murisin dava dışı Finansbank A.Ş....

        Davalı her ne kadar bankanın hayat sigorta poliçesinin tarafı olmadığı gibi hayat sigorta poliçesi yapmak gibi bir sorumluluğunun da bulunmadığı, davacının ödediği kredi bedelinin davalıdan istirdadını isteyemeyeceği, murisin sigorta şirketi ile hayat sigortası düzenlendiği, böylelikle poliçeden dolayı sorumluluğunun müvekkiline ait olmadığı iddia edilmiş ise de, davalı banka davacının muris ile kullandırılan konut kredisinin tarafı olup, söz konusu hayat sigortasının da bu konut kredisine bağlı olarak düzenlendiği ve davalı bankanın da bu sigorta poliçesinin sigorta ettirene olduğu nazara alındığında eldeki davada davalı bankaya husumet düşeceği kuşkusuzdur....

        Mahkemece; icra takibine konu alacakların dayanakları olan kredi sözleşmesi, bankacılık hizmet sözleşmesi, ilgili diğer kayıt ve belgeler getirtilerek bankacı bilirkişiden rapor alınmış, neticeten davalıların murisinin kullandığı kredi sebebiyle hayat sigortası düzenlendiğinden davacı bankanın sigorta şirketi aleyhine hukuki yollara başvurarak bu yolları tüketmeden davalı mirasçılara başvuramayacağı gerekçesiyle "vaktinden evvel açılan davanın usulden usulden reddine" şeklinde karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalıların murisinin davacı bankadan tüketici kredisi ve kredili mevduat hesabı kredisi kullandığı, tüketici kredisine bağlı olarak hayat sigortası düzenlendiği, murisin hayat sigortası poliçesi döneminde vefat ettiği, ödenmemiş kredi borcunun bulunduğu hususları uyuşmazlık dışıdır. Yargıtay 13....

        Dosya içerisinde bulunan hayat sigortası başvuru formunda murisin sağlığı ile ilgili sorulara hayır cevabı verdiği ve imzası ile bunu tevsik ettiği anlaşılmıştır. Davalı taraf, davacılar murisinin poliçe tanziminden önce mevcut olan şeker hastalığını bildirmeyip sözleşmenin kurulması sırasında beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu aykırılık nedeniyle de zararın teminat dışı kaldığı savunmasında bulunmuştur. Murisin 03.01.2019 tarihli ölüm belgesinin incelenmesinde üst kısmında hekim tarafından "ani kalp krizi/ Doğal Ölüm" yazdığı anlaşılmaktadır. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6102 sayılı TTK'nın 1435, 1439 ve 1440. maddeleri, yargıtayın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/317 Esas KARAR NO : 2021/307 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 18/05/2021 KARAR TARİHİ : 21/05/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 10.04.2016 tarihinde dava dışı sürücü ...'in sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracı ile Korkuteli istikametinden Elmalı istikametine seyir halinde iken aşırı hız nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çarpıp karşı şeride geçerek Elmalı istikametinden gelen sürücü ...'...

            UYAP Entegrasyonu