Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Halk Hayat Emeklilik vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava hayat sigortasına ilişkin olduğunu görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğunu, Davaya konu sigorta sözleşmesinde lehtar olarak mirasçılarının gösterilmiş nedeniyle, davacıların davayı tek başına müvekkil şirkete yöneltmesi hukuken mümkün olmadığını, Bu sebeple davanın usul yönünden reddi gerektiğini, Sigortalının bankaya olan borcunun ödenip ödenmediği , kredi borcunun kapatılıp kapatılmadığı araştırılmaksızın hüküm kurulması hukuken mümkün olmadığını, davanın esastan reddine karar verilmesini , yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

nin acentesi diğer davalı şirket ve bu şirkete bağlı çalışan emeklilik aracısı olan davalı ... aracılığıyla bireysel emeklilik sözleşmesi tanzim ettikleri, davacılar tarafından ödenen 2012 yılına ait primlerin diğer davalılar tarafından bireysel emeklilik sistemine yansıtılmadığı, davalı ...nin diğer davalılar tarafından yapılan 2011 tarihli bireysel emeklilik sözleşmesini kabul ederek acentenin işlemlerine icazet verdiği, ayrıca davalılar arasında imzalanan acentelik sözleşmesinin 3.2.1 maddesinde, acenteye, bireysel emeklilik sistemine ait planların tanıtımı, satış ve bireysel emeklilik sistemine ilişkin diğer aracılık hizmetlerini yerine getirmesi için yetki verildiği, bu nedenle davalıların oluşan zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir....

    hükmedildiği anlaşılmaktadır. 4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun; ......

      "İçtihat Metni" Davacılar ..., ..., ... ve ... ile davalı ... ve Emeklilik A.Ş....

        başvuru formunda söz konusu hastalıkların beyan edilmediği yine Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. tarafından tespit edildiğini bu nedenle davacının iddialarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....

        ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2017/229 ESAS, 2020/296 KARAR DAVA KONUSU : Kaynaklanan (Alacak) KARAR : Taraflar arasında görülen Hayat Sigorta sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine dair davanın yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2002 yılından itibaren Erzincan ilinde Naldan Metal, Demir Çelik iş yeri ünvanlı ticarethane işleten davacıların miras bırakanı T11 ticaretle uğraşması nedeniyle muhtelif zamanlarda ve muhtelif bankalardan ticari, taşıt veyahut ihtiyaç kredileri kullandığını ve kredilerini gecikmeksizin ödediğini en son olarak iş yerine satıcı firma Akkar Karakelle Otomotiv Petrol Ür. İnş....

        Asıl borçlu hakkında hayat sigortası poliçesi düzenlenmiş olması, davacının asıl borçlu ve kefillerden alacak talep etmesine engel teşkil etmez.Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin delil takdirinde hataya düşülerek yorum ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı banka yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı banka vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacıların murisi olan ... 10.05.2012 tarihinde (3.000,00 TL tutarında, 18 ay vadeli, 3.456,00 TL geri ödeme tutarlı) ve 19.07.2012 tarihinde (1.750,00 TL tutarında, 36 ay vadeli, 2.278,73 TL geri ödeme tutarlı) davalı bankadan kullandığı krediler nedeniyle davalı sigorta şirketi ile aralarında 7.500,00'er TL teminatlı hayat sigortası poliçeleri düzenlendiğini, davacılar murisinin 05.09.2012 tarihinde poliçe teminat süresi içinde vefat etmesine rağmen davalıların tazminat taleplerini reddettiklerini belirterek murise kullandırılan ihtiyaç kredilerinin düzenlenen hayat sigorta poliçeleri nedeniyle murisin ölüm tarihi olan...

            Hayat Emeklilik A.Ş.tarafından 95799230 poliçe nolu ve 2692111120000125 kredi nolu 02/10/2020 tarihinde 116.000,00 TL Zirai Kredi kullandığını ve Grup Hayat Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, murisin 25/08/2021 tarihinde vefat ettiğini, ölüm belgesi ile ölüm sebebinin yaygon organ metastazları ve beyin malign neoplazmı olduğunun açık olduğunu, babasının vefatından sonra başvuru yaparak kredi borcunun sigorta şirketi tarafından ödenmesi talebinde bulunulduğunu, sigorta şirketinin 27/12/2021 tarih 193639 nolu ihtarnamesi ile reddedildiğini, red sebebi olarak sigorta başlangıç tarihinde önce gelen mevcut bulunan kanser hastalığından kaynaklı vefatın olmasının gösterildiğini, ölüm sebebi ile gizlendiği iddia olunan hastalık arasında illiyet bağı olmadığını, sigortacılık uygulamasında ölüm nedeni ile gizlendiği iddia olunan hastalık arasında illiyet bağının mutlaka arandığını, ölüm sebebiyle gizlediği iddia olunan hastalık olgusu arasında kesin şüpheden uzak bir nedensellik ilişkisi bulunmadığını...

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin husumet yönünden itirazlarını reddederek,“Dava konusu yapılan hayat sigortası poliçesinin Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş. tarafından düzenlenmesine sigorta acentesi olarak aracılık yapanın davalı banka olduğu..” gerekçesiyle davalı bankaya husumet yöneltilebileceğine karar verdiğini, bu hükme katılmadıklarını, sigorta sözleşmesinin davacının murisi Ömer Yılmaz ile dava dışı Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş. arasında imzalandığını, müvekkilinin banka sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığını, sözleşme yapılmasına aracılık etmesinin bankayı sözleşmenin tarafı haline getirmeyeceğini, mahkemenin de baz aldığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği 12. maddesinde yer aldığı üzere, “Kredi bağlantılı sigortalarda, kredi vadesi boyunca, yenileme sorumluluğu kredi kullanana, sigorta sözleşmesinin yenilenmesine ilişkin bildirim yapma sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” ifadesi gereği sorumluluğun kredi kuruluşuna...

              UYAP Entegrasyonu